Dün yaşadığı huzurlu güne inat karmaşayla uyandı Güney. Güzel bir sabah olması umudu konuşmak sesini duymak istemediği kişiye özel melodinin çalmasıyla bitti. Yanında sesten rahatsız olup kıpırdanan Demir'i uyandırmamaya çalışarak doğruldu yatakta. Sesin geldiği yöne yönelip yere saçılmış kıyafetlerinin cebinden buldu telefonunu. Tereddüt etmeden açıp balkona çıktı sessizce. Karşıdan ses gelmesini beklemeden konuştu.
-'' Bir şey mi oldu? '' Arayan kişi bu soruyu bekliyormuş gibi cevabladı soruyu. Açılış seromonisi olan 'Alo nasılsın' kısmını geçmek onu şaşırtmamıştı.
-'' Hemen gelmelisin. '' Güney beklediği ama duymak istemediği cevapla sanki dünyaya geri döndü. Sesi eski tonunu alıp hissizleşti.
-'' 2 saate ordayım.'' Karşıdan yanıt geçikmemişti.
-'' O kadar vaktin olmaya bilir acele et.'' Güney cevap verme tenezzülüne katlanamayıp kapattı telefonu. İşte yine başlıyordu. Balkondan kendini hazırlamaya çalışır gibi serin adımlarla girdi içeri yüzünü yıkama gibi bir lüksü bile yoktu o yüzden seri bir şekilde giyinip hazırlandı. Demir'in yatakta saçılmış bedenine baktı. Not bırakmalımıydı yada teşekkür etmeden gitmek iyi fikir miydi emin olamadı. Dün çay içtikleri masada Demir'in telefonunu gördü. İşini bitirince yavaş olmaktan millerce uzak adımlarla çıktı odadan.
Çevirdiği taksiye binip uzaklaştı otelen görüş alanından. Saatin kaç olduğunu yada tam olarak kaç saattir ortalıkta olmadığını bilmiyordu önemsemiyordu da bir an önce beklendiği yere gidip evine geçmek istiyordu. Düzensiz kırışmış ve hafif ter kokan kıyafetlerle dolaşmak bile yeterince sinir bozucuydu Güney için. Duş almak giyinmek ve biraz uyuklamak istiyordu tabi fırsatı olursa..
Demir çalan telefonun arsız sesiyle uyansada hareketsiz kaldı. Güney'in yanından kalkıp terasa çıkışını kısa konuşması ve acelesi varmış gibi giyinmesini sessizce izledi. Yarı açık gözlerini kapattı Güney'in giyinmesi bittiğinde. Kendisini izleyen Güney'in kesinlikle uyuduğunu sandığına emindi. Masanın orda bir süre oyalanıp çıkıp giden Güney'in ardından doğruldu yatağında Demir. gerinip uyukladı bir süre. Ardından rastgele bir müzik kanalı açıp günün gidişatını belirleyecek şarkıyı bekledi. Alkış ve tempo tutan bir girişle başlayan şarkı bugünün hareketli olacağının göstergesiydi. Biraz hint müziğiyle şekillendirilmiş tempo çılgınlık bir tutam farklılık zamanı diyordu.
Demir yavaş yavaş salındı yerinde ve kendini duşa attı. Suyun bedeninden akışı üzerindeki uyuşukluğu alışını sessizce bekledi bir süre ardından hızlı bir şampuan ve duş jeli seansı yapıp çıktı duştan. Dişlerini fırçalayıp saçını kuruttu. Bugün saçını şekillendirme konusunda biraz tutarsızdı.Dağınık bıraktı saçlarını ve hızla çıktı banyodan. Dolabın başında kız gibi oyalanmak istemesede görüntüye önem veren bir tarafları vardı bugün. Farklı bir his vardı içinde hazırlanması gerektiğini düşündü içten içe. Sade salaş beyaz bir kazak seçti üstüne koyu mavi bir kot ve zincirlerini de takıp hazırlandı. Aynadaki görüntüsü fena değildi tek eksiği şuan biraz parfümdü. Jagler ve sıgnature arasında gidip geldi bir süre ardından sıgnature şişesini seçip boca etti üstüne. Sanırım bu his biraz önce tek kelime etmeden uzaklaşan Güney'in etkisiydi. Uyandırmak istememiş olabilirdi elbette ama yatağından böyle çekip gidilmesinden de hoşlanmazdı işte. Birde faişe kiralamış gibi bir hisse kapılıyordu ve sinir bozucuydu. Neyse ki günün ilk şarkısı güzeldi ve günün geri kalanının güzel geçiceğinin habercisiydi. Demir şarkıların tılsımına inanırdı. Evet belki yaratılışa olan inancı zayıfta olsa şans onun için anlamlıydı. Biraz saçma olsada nazara da inanırdı tabi içten, dışa yansıtmazdı düşüncelerini. Neden soğuk biri olduğunu bilmiyordu. Yada neden farklı olduğunu sadece bu farklılığı seviyordu. Herkesin aynı olduğu bir dünyayı kaldırabileceğinden emin değildi çünkü. Farklılıklar ilginçti güzel ve eşsizdi. Bir süresir aynada kendini süzdüğünü fark edip masaya yöneldi. Telefonunu ve cüzdanını cebine atıp oda kartını aldı. Resepsiyon görevlisine kartı bırakırken motorunu getirmelerini rica etti. Motorunu beklerken aklına dolan düşünceleri şekillendirdi. Sonra Güney'in masada geçirdiği kısa süre aklına gelip telefonuna baktı. Doğru tahmin etmişti Güney kendi numarasını kaydetmiş ve boş bir mesaj atmıştı kendi numarasına. ' Ne aptal ama' diye geçirdi içinden Demir. Hangi insan kendini navigasyon diye kaydederdi ki..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir kaç şarkı önce
RomanceBu çalışma şiddet, cinsel içerik barındırır. +18 bir çalışma olup yaoi'dir..