Satır arası yorum bayılırım.
"ANNE SAKİN OLUR MUSUN?" Söylediğim şey sadece saçma sapan bir şeydi. Şirket batmıştı ve ben anneme sakin olmasını söylüyordum.
Şirketin batması demek taşınmamız ve başka bir yerde bizi geçindirebilecek bir işe girmemiz gerek demek.
Babam herkesi dolandırdığına göre belki şehir, belki de ülke (!) değiştirmemiz gerekebilir."Nasıl sakin olayım Mira?!"
"Haklısın bak haklısın. Kenarda benim üniversite paramdan gideriz tamam mı? Uçak biletlerine bakıyorum ben sakin ol."
Evet. Babamı bırakacaktık. Zaten her akşam eve geç gelip bize bağırmasının üstüne bir de insanları dolandırmıştı.Başka ülke demişken neden Amerika'ya gitmiyoruz ki?
Ya da Canada?
İngiltere filan?
Aklıma gelen bu cazip fikirle gülümseyerek bilgisayarımı açtım.
Biletlere baktığımda şu an ki halimize bakılırsa gerçekten pahalı olduğunu gördüm. Ama başka çaremiz yoktu değil mi?"Anne hangi şehir?" Ülke değiştirmek çok pahalıya kaçabilirdi.
"Sen artık Türkiye'de durabileceğimizi mi sanıyorsun Mira? Baban ülkenim dört bir yanını dolandırdı."
"Haklısın. Ama çok pahalı emin misin? Hangi ülke?"
"Şu anda is imkanı en çok Amerika'da var."Dediği üzerine gece 05:00 a iki tane bilet aldım.
"Aldım 05:00'e."
"Bugün mü?"
"Hıhı."Telaşla iki-üç valiz hazırladık. Kıyafetlerimden çoğunu ve en önemlisi bilgisayarını koydum.
Saat yavaş yavaş 05:00'e yaklaşıyordu ve gözlerimi kapamamak için kendimi zor tutuyordum.^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Uçaktan inmemize az kalmıştı. Gerçekten çok uzun süre havada kaldık. Gecem gündüzüm karıştı.
"İş buldun mu anne?"
"Bir tane ev buldum. Aileleri gayet geniş. Hizmetçiye ihtiyacı varmış. Oraya gireriz. Hem bize oda da verecekler. Senin okul masraflarını da karşılayacaklar."
"Hmm."
"Sana böyle şeyler yaşatmak istemezdim biliyorsun değil mi güzel kızım?"
"Tabii ki anneciğim."Vay be. Özdemir ailesi gerçekten batmıştı. Bir okul döneminin ortasında elbette okuldan bir anda ayrılmam dikkat çekecekti. Ama zaten hiç arkadaşım yoktu ki? Sadece özleyeceğim şey Jimnastik kulübüm olacaktı.
Jimnastikte yaşıtlarıma göre gayet iyiydim.
Eğer Amerika'da okuyacağım okulda ponpon kız kulübü varsa girmeyi çok isterdim.Pilotun iniş yapıyoruz duyurusuyla kemerlerimizi bağladık ve beklemeye başladık.
İner inmez bizi bir araba karşıladı.
Doğal olarak ingilizce konuşuyordu. Eh bunca imkanımız varken elbette kim bilir kaç tane ingilizce kursuna gitmiştim. Gerçekten ingilizcem fena değildi.Araba sonunda durdu ve ben geldiğimiz eve baktım. Aslında buna ev bile denmezdi yahu.
Bildiğin saray yavrusu.
Malikane."Hoşgeldiniz." Sevecen bir tavırla karşılandık. Sanırım ev sahibiydi.
"Hoşbulduk. Bayan Wolfhard kızımla tanışın. Mira."
Bir anda öksürük krizine girdim. Wolfhard?
Hani şu Finn'in soy ismi. Kamera nerde?
"B-ben Mira."
"Hoşgeldin tatlım."Evin içine girdik ve bizi gezdirdi. Ben ise hala şoktaydım. Aslında Stranger Things izledim ama büyük bir fanı değilim. It'i izlemesem de Finn Wolfhard'ın ünlü olduğunu bilemeyecek kadar da aptal değilim.
En sonunda büyük holde durduk.
Bavullarımızla odamıza gidecektik. Birisi bizi tam önümüze geçerek yolu gösterecekti ki merdivenlerden 4 kişi indi.
En önde ki bizi görünce duraksadı. Arkasında ki kişi hızını alamayıp ona çarptı. Bu 4. Kişiye kadar devam etti.
Aslında 4 kişi dediğim.
Finn, Gaten, Caleb ve Noah.
Bayılmamak için kendimi zor tutuyordum.
"Ah işte benim oğlum Finn. Bunlarda Gaten, Caleb ve Noah. Hoşgeldiniz desenize çocuklar."
"Hoşgeldiniz." Sıkkınlıkla hep bir ağızdan annesinin dediğini yaptılar.
"Çocuklar bu da Mira. Yeni hizmetçimizin kızı. Artık bizim evimizde kalacak. Alışsanız iyi olur."Zar zor gülümsedim.
"Finn oyun odasını göstermek ister misin Mira'ya?" Oyun odasını az çok hayal edebiliyordum.
Bilardo, langırt, playstation falan filan."Ah tabii. Gelsene Mira?"
Allah bismillah
Yb sonu••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Yeni kurguuuu. Nasıl beğendiniz mi? İsmiyle ne alakası var derseniz ilerki bölümlerde göreceksiniz. Oy atmayı ve düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~COOKIES~||Fin Wolfhard Fan-Fic||
FanficPeki annem hangi evde işe girecekti? Wolfhard ailesi kimdi ki biz onlara hizmet edecektik?