UYARI: gelecek bölüm yanınızda peçetelerinizi bulundurun. Gözyaşlarınız için lazım olacak.
Gözlerimi yavaşça araladım. Bulanık olan görüş açım giderek berraklaştı.
"UYANIYOR!"
Zar zor odaklandığım kelimeden ziyade bacağımın ağrısı tüm dikkatimi dağıtıyordu. Yatakta dikleşmeye çalıştım.
Ve neredeyse tanıdığım herkesin burda olduğunu gördüm.Birkaç saat sonra herkes nöbetleşerek duruyordu. En çok Lena, Leo, Cameron ve annem kalmıştı. Finn bir kere bile yüzüme bakmamıştı. Anlaşılan intihar girişimim başarısız olmuştu.
Gece yarısı olunca Finn nöbet tutmak istedi.
Başta sevinsem de sonradan içimi sinir kapladı.
"Mira."
"Ne?"
"Bunu nasıl yaparsın?"
"Gördüğün üzere."
"Bunu bana nasıl yaparsın?"
"ASIL SEN BANA BUNU NASIL YAPARSIN FINN?"
"Bir an için aşkımızın gerçek olduğuna inanmıştım."
"Bir yalancıdan bunu nasıl bekleyebilirim ki?"
"Sana bir şey olsaydı ben ne yapardım?"
"Ella'nın kollarına koşardın."
"Aşkımı hafife aldığına inanamıyorum..."Ağzımı açmama izin vermeden kapıyı çarptı ve gitti.
Cidden mi?
Çok saçmaydı.2 gün sonra...
En az 3 yerim alçıdaydı. Ve biz Türkiye'ye geri dönüyorduk. (Bi nevi kesin değildi ama belki)
Finn 2 gündür ortalıkta yoktu. Annesi de deli gibi onu arıyordu.
Ben mi? Ben İtalya'ya gidiyordum. Annem ve Bayan Wolfhard anlaşmış, tanıdıkları birisinin okuluna gidecektim. Türkiye'yi dönmeyi çok istiyordum.
Ama annemler Bilinmeyen meselesini çözdükten sonra Türkiye'de güvende olmayacağımdan bahsedip duruyordu.
Bilinmeyen kimmiş biliyor musunuz?
Babamın en yakın arkadaşı.Kimseye güven olmaz.
Sadece Lena, Leo ve Cameron ile vedalaşmıştım.
Finnçi görmemiştim bile.
Noah, Gaten ve Caleb'ı bile.
Annemle ayrı uçaklara binmeden önce son kez sarıldık.
Ve ayrıldık.
Böylece herkes kendi yoluna gitti.Bölüm sonu.
————-
Heyecan dorukta ayol
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~COOKIES~||Fin Wolfhard Fan-Fic||
Hayran KurguPeki annem hangi evde işe girecekti? Wolfhard ailesi kimdi ki biz onlara hizmet edecektik?