SBS yılında o kabusu sadece 3 kez gördüm.
Sanırım derslere o kadar yoğulaşmıştım ki bilinç altım dersten başka bir şey düşünmeme izin vermiyordu.
Çok da çalışıyordum bu güzeldi.
Hedefim Türkiye de 8.sırada olan ALA idi.
Aslında okulu hiç görmemiştim daha yüksek bir yeri de tutturabilirdim ama orayı istiyordum.Nedenini ben de bilmiyordum.
O yıl lösemiye dair hiçbir şeyle ilgilenemedim ve sosyal paylaşım sayfalarına sınav sebebiyle girmiyordum,yani lösev sayfasını takip edemiyordum.
Ot gibi yaşıyordum, sanırım tek farkım neyse bu iğrençliği yapmayacağım.
Herşeye ramen hayat güzeldi.
Yılın ortalarında Afyon'a gittik.Dilara'yı görecek olmanın sevinci vardı içimde.
Vardığımızda dedem bana kocaman sarıldı.Her zaman güzel kokardı benim dedem.Eve vardığımızda anneannem açtı kapıyı.
Anneannemin sarma kokuları kapıda karşıladı bizleri ve karnının acıktığını o an fark ettim.
Yemeğimizi yedik,o gün Dilara gelmedi.
Yol boyunca uyuduğum için pek uykum yoktu,televizyon izlemeye geçmiştim.Dedem benden önce davranmış ve Samanyolu Tv'yi izlemeye koyulmuştu.
TOP 5 list
1) Sabahtan akşama kadar Samanyolu TV
2)Pazar sabahları kovboy filmleri.
3)Mübarek gün ya da değil kuran okunan kanallar
4)Çocuklara söyletilen şarkılı ilahiler
5) Ay_içim_şişti
Bunlar dedemin vazgeçilmezleriydi.
Hala mutluluğun gülümsemekte olduğuna inansam da o da böyle mutlu oluyordu ve saygı duyuyordum.
Televizyon şansımı da kaybedince.Uyumaya gittim.Tik tak sesleri çıkaran saatin ritmiyle kısa sürede dalıp uyudum.