Bu hikayede benim trajedik,dramatik herhangi bir rolüm yok.Ben sadece kanserle ilgili tesadüfler kazazedesiyim,yan konuyum.
Peki ya kanser kazazedeleri?Onlar nasıl anlatırlardı bu olayları?
1.ağızdan dinlemek her zaman en iyisi değil mi?Elbette öyle.
Ağrılar,iç dünyaları,bedenen, ruhen yorgunlukları ya da umutları.Bunları dinleyebilirdiniz.
Ama bahsine varım benden daha pozitif bir anlatımları olurdu.
Hayat zorlaştığında gülümseyecek şeyler bulmak kolaylaşır.Bu yüzden değil midir yaşlıların küçük çocuklara,çiçeklere,hayvanlara,gökyüzüne,aldığı nefese tebessümü?
''Charlie'nin Pembeli Meleği'' adlı kitabı okudunuz mu ? Belki de tiyatro sahnesinde karşılaşmışsınızdır. 1.ağızdan dinleyebileceğiniz hoş bir hikaye.
5.sınıftayken Türkçe öğretmenimiz beni yanına çağırıp "Senem sınıfa kitap okutacağım önerebileceğin bir kitap var mı acaba?" demişti .Teredütsüz ''Charlie'nin Pembeli Meleği'' demiştim.Ertesi gün kitabı okuması için masasına bıraktım.Bir hafta sonra kitabımla döndü.
''Üzgünüm ama bu kitabı okutamam.''dedi,kitabı beğenmediğini düşünüp üzülmüş aslında biraz da şaşırmıştım.
Bu denli insani duygulara sahip bir adamın bu kitabı beğenmemesi garip olmuştu.
Kitabımı aldım ve gidiyordum ki tekrar seslendi."Kitabını çok sevdim ama çocuk tanrıya her gün mektup yazıyor veliler dini içerikli diyip karşı çıkabilir.''demiş, göz kırpmıştı.
Şimdi daha mantıklı olmuştu işte.
Bir sınıf taki öğrenci sayısı dünyada yok sayılacak bir orana sahip olsa da o sınıftan çıkabilecek her insan kansere yeni çözümler getirecek insan olmaya adaydır.Sadece kanser için değil dünyadaki her insan dünyayı ilerletecek ya da geriletecek güce,potansiyele sahiptir.Tabi bu potansiyeli maksimum seviyede ve doğru yönde kullanmak daha zordur ,hayat şartlarındaki farklılıklar sebebiyle.İşte bu yüzden o sınıf bu kitabı okumalıydı,sadece onu değil,birçok kitabı.
''Kaptan düşük don'' adlı o kitap serisini "SBS'de size Kaptan düşük don'un donunun rengini mi soracaklar?''diyerek elimizden alan büyüklere sesleniyorum,
SBS dediğiniz o illet yüzünden kişisel gelişimimizden,kültürel ve sosyal zekamızdan,hayal gücümüzden geriye bir şey kalmıyor.Oysa bizi insan yapan değerlerin büyük bölümünü oluşturuyorlar.Elbette bir sisteme ihtiyaç var, üstelik size sunacak daha iyi bir fikrim de yok ama bundan daha iyisi vardır,mutlaka vardır.Bu ''Kaptan Düşük Don'' adlı şişko karaktere olan sevdamdan değil, aslına bakarsanız sınıf öğretmenimiz arkadaşlarıma bu cümleyi kurduktan sonra bu kitabı merak etmiş ve öyle okumuştum,umduğumu da bulamamış olduğum bir gerçek.Beni rahatsız eden kitabın elimizden alınma sebebiydi.
Hiçbir kitap hiçbir sebepten elimizden alınmamalıydı.Aksine dini,siyasi,fantastik, gerekirse müstehcen içerikli tüm kitaplar okutulmalıydı.Oysa ''Charlie'nin Pembeli Meleği'' bile okutulmadı bir sınıf çocuğa...