İnsanlar büyüdükçe kırılır, küser, özünden uzaklaşır.Hayal kurmayı bırakır, hayal kurana da acır.Başına geleceklerden habersiz, kurbanlık bir koyun gözüyle bakar ona.
Oysa insanoğlunun parçasıdır hayal kurmak.Gözünü bile açmaktan aciz bebeklerin verdiği tepkileri görürsünüz.Meleklere güldüklerini, rüyalarına kelebek dolduğunu düşürüz (ben hep bulutlar gördüklerini "hayal"ederim.)Bebeklik insanoğlunun tanrıya en yakın olduğu süreçtir onlar insanlığın hammaddesidir, özümüze ait herşeyi gözlemleyebilirsiniz.
Hayal kurmayı öğrenmeyiz, doğamızda vardır.İnsanlığın doğasını incelemek için bir bebeğin gelişimini izlersiniz ve her evresinde hayali görürsünüz.
###
Bebek, ev dekorundan tutunda bütçe planlamasına kadar yenilik demektir.
Her bebek ailesine özeldir.
Her bebeğin kime benzediği tartışılır.Belki gülüşüyle babasına, bakışıyla annesine, parmaklarıyla halası, gamzesiyle ninesine.Herkes bir anlaşmazlık içerisine girer.
Her bebek bir umuttur.
Ama bazı bebekler vardır ki onlar umudu degil, umut onları getirmiştir.
Örneğin tüp bebekler,umudun armağanı değil midir?
Ailemize yeni bir bebek katıldı.
O tüp bebek değil, yine de umudun getirdiği bir bebek.Ve diğerlerinden farklı olarak herkes onun kime benzemesi gerektiği konusunda hemfikir.
O Dilara'nın kardeşi, belki de kahramanı.