Sabah alarmın çalmasıyla uyandım. Birazcık daha uyumak için nelerimi vermezdim. Ama bugün önemli bir gündü. Annem öldüğü halde yoluma devam edicektim. Hızla yataktan kalktım. Saçımı at kuyruğu yaptım. Kıyafet seçmek benim için zor olmadı. Annem benim giyim tarzımın iyi olduğunu söylerdi. Bir elbise ve kot çeketi birbirine uydurdum.
Mutfağa gittigimde masada kahvalti olduğunu farkettim. Babacım benim üşenmeden bana kahvaltı hazırlamıştı. Ama bende uyuşuk biri olduğumdan kahvaltı yapamadım. Ağzıma birkaç lokma bir şeyler attım. Özenle hazırlanmış tostu da alıp evden çıktım.
Babam bana yolu tarif etmişti ama ben hiç bir şey hatırlamıyordum. Hepsini unutmuştum. Ahhh.. ne kadar unutkanım tam o sırada bir çocuk gördüm. Çocuk uzun boyluydu. Başta sormak istemesemde sırtında sırt çantası olduğundan okuldandır diye sormaya karar verdim. Çocuğa yaklaşarak :
" Merhaba buraya yeni taşındım. Acaba West Seattle Lisesi'ni bulmama yardım edebilir misin?" dedim ama çocuk beni görünce yüzünde bir şaşkınlık belirdi. Ne o ayı mı görüyordu. Bana :
"Sen ... sen de bizlerdensin. " dedi. Ne içmiş bu diye düşünmeden edemedim.
Kibar ve alaycı halimi takınarak ;
" Pardon ama dediklerinizden birşey anlamadım. Okulun yolunu sormuştum. "
Cevap vermek üzereydi ki bir kız geldi. Saçları altın sarısı rengindeydi ve benim saçlarımdan daha güzeldi. Neyse konu bu değildi. Ben bir soru sormuştum ve karşımdaki çocuk saçmalamaya başlamıştı. Tekrar sordum ve kız çocuğun konuşmasına izin vermeden kendisi cevapladı.
"Ne tesadüf biz de o okula gidiyoruz." dedi ve ardından ;
"Burlarda yenisin galiba seni hiç görmemiştim. "
Açıkçası neşeli ve kibar birine benziyordu. Bende :
"Evet Manhattan'dan geldim." dedim.
O da gülümseyerek :
"Bu arada kendimi tanıştırmadım ben Lolita ve bu da kuzenim Kris. "
Demek bu tuhaf çocuğun adı Krisdi.
"Tanıştığımıza sevindim. " dedim ve gülümsedim. Okula doğru ilerlemeye başladık.
Okula gelince ders programımı almak için onlardan ayrıldım. Ders programımı aldıktan sonra sınıfımı aramaya basladim. Uzun bir uğraştan sonra sınıfımı sonunda buldum. Lolita ve Kris'le aynı sınıftaydım tesadüfe bak. Lolita beni görünce yanına çağırdı ve onun yanına oturdum. Ders biyolojiydi ve oldukça keyifliydi.
Günüm derslerle birlikte sorunsuz geçti. Ta.. ki öğle tatiline kadar.
Öğle tatilinde birşeyler yemek için yemekhaneye gittim. Lolita tabiki de hemen masalarına çağırdı. Onun yanına sandalye çekip oturdum. Masada tanımadığım bir kız vardı. Kris'in omzuna kafasını gömmüştü. Lolitadan kızın adının Davina olduğunu öğrendim. Kız beni öldürecekmiş gibi bakıyordu. Bende bakışlarına karşılık verdim. Davina rahatsız olmuşa benziyordu ki başını Kris'in omzundan kaldırdı.
Tam o sırada yanımızdan bir çocuk geçmişti. Öyle çekimser geçmişti ki çocuğun Krisden korktuğu çok belli oluyordu. Kris çocuk geçerken çelme taktı. Tabi çocukta yüz üstü yere düştü. Bütün yemekhane kahkahayla gülmeye başladı. Tam Kris'e bağıracaktım ki bir çocuk gelip yerdeki çocuğu kaldırdı.
"Heyy sen ne yaptığını sanıyorsun. Kendine gel Kris , zorbalıklarına son ver!!!"
"Josh sakin ol adamım, yeni öğrenciyi ürkütüyorsun."
Bunu öyle bir alayla söylemişti ki kendimi tutamayıp
"İgrençsin!!!!" dedim ve yerimden kalkıp elimdeki kolayı başından aşağı döktüm.
Yemekhaneden çıkarken herkes gülüyordu. O sırada omzumda bir el hissettim ve arkamı döndüm. Bu daha deminki düşen çocuğu kurtaran kişiydi. Ayrıca uzun boylu olmasına rağmen çok yakışıklıydı. Yeşil gözleri büyüleyiciydi.
"Merhaba ben Josh, cesaretine hayran oldum doğrusu. " dedi ve gülümsedi. Çok güzel gülümsüyordu.
"Merhaba bende Hayley, açıkçası bunu hak etmişti. "
"Haklısın sana okulu gezdirmemi istemisin? "
" Elbette. " dedim ve okulu gezmeye başladık.
Bu okulda en sevdiğim yer kütüphane olmuştu. Bi an kendimi kitapların arasında kaybettim. Josh'ın seslenmesiyle irkildim. Heyy gülüyordu.
"Ne o neden gülüyorsun ?"
"Hiç kitapları çok seviyorsun sanırım."
"Hemde çok ." dedim ve tam o sirada öğle tatilinin bittiği anons edildi.
" Görüşmek üzere seni tanıdığıma sevindim Hayley. Ben üst sınıflardanım bir şeye ihtiyacın olursa söylemen yeterli. " dedi ve gülümsedi.
O gittikten sonra arkasından bir süre baktım sonra kütüphaneden çıkıp sınıfa gittim . Neyseki geç kalmamıştım. O sırada öğretmen sınıfa girdi.
"Merhaba sınıf ben Peter Freund . Matematik öğretmeninizim." dedi ve bakışları bende sabitli kaldı. Sonra konuyu anlattı.
Matematik dersini oldum olası sıkıcı bulmuşumdur. Notlarımda pek parlak değildir.
Ders sonunda bitti ve eşyalarimi çantama yerleştirdim. O kadar uyuşuktum ki bütün sınıf çıkmıştı. Bir tek sınıfta Kris, Lolita ve Bay Freund kalmışti. Lolita bana "Görüşürüz Hayley." dedi.
"Görüşürüz Lolita. " dedim ve sınıftan çıktım. İçimde bir sıkıntı vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Felix
FantasyMerhaba bu benim ilk hikayem. . Çoğu hikayelerde vampir ve kurt adamlar var. Bende farklı bir tür çıkartiyim dedim. Diğer fantastik hikayelerden farklı olmasını istedim. Umarım hikayemi beğenirsiniz. Kapağımı yapan Mitsuki Kagayaki'ye teşekkürler ve...