Her ne kadar radyan hikayesine inanmış gözüksemde aklım çok karışık. Nedense bir şeyler ters gidiyo gibi hissediyorum. Saatlerce bilgisayarımın başında radyanla ilgili araştırma yapsamda hiç birşey bulamadım. Bir tek Prof. Dr. Michael Felix'in çıkardığı hastalıkla ilgili bilgiler var ama radyanla ilgili hiçbir bilgi yok. Peki Allen neden sorumu cevaplayamadı? Felixler radyanlardan nefret ediyorsa neden onları açığa çıkarmadılar? Sanki bu hikayede eksik parçalar var ama ne olduğunu ve nereden bilgi alacağımı bilmiyorum. Ayrıca Rachel kayıp günlüğü nasıl bu kadar çabuk bulabildi? Günlük Londra da bir yerlerde kayıptı. Rachel'in günlüğü bu kadar çabuk bulması imkansız. Biraz olsun rahatlamak için bilgisayarın başından kalkıp kendime kahve yaptım. Elime bir kitap alıp tüm bu düşüncelerden kurtulmaya çalıştım.
Kapının açılmasıyla kafamı kitaptan kaldırdım. Sanırım yine kendimi kitaba fazla kaptırmıştım. Gelen babamdı. Çok yorgun olduğunu söyleyip odasına çekildi. Sanırım akşam yemeğini çoktan yemişti. Bende pizza yemek için evimizin yanındaki pizzacıya gittim. Buranın pizzaları enfesti. Ben pizzamı yerken Bay Freund içeri girdi ve beni farketmedi. Önümdeki masaya oturup sipariş verdi. Sipariş verdikten sonra telefonda konuşmaya başladı. Duyduklarıma göre 3 tane uçak bileti alıyordu hemde Londra'ya. Neden acaba? Pizzamı yemeye devam ettim. Pizzamı bitirdikten sonra hemen eve çıktım.
Lolitanın gönlünü almak için onu aramaya karar verdim.
"Lolitaaa!!!"
"Merhaba Hayley." sesi kırgın geliyordu. Sanırım bana kırılmıştı.
"Bana küsmüsün?"
"Biraz."
"Rachel yanıma oturmak isteyince itiraz edemedim napıyım. Sadece bir gün oturduk lütfen beni affet." dedim küçük bir çocuk gibi.
"Hayley o kıza güvenmiyorum. O kızda bir şey var." dedi ve bu dediğinde gerçekten haklıydı. Rachel'e tam olarak bende güvenememiştim.
"Tamam peki affettinmi?" dedim mahçup bir şekilde.
"Çok ısrarcısın, peki affettim." dedi gülerek ve bu sefer sesi gerçekten neşeli geliyordu.
"Eee.. napıyorsun?"
"Eşyalarımı valize yerleştiriyorum. Bu hafta sonu Londra'ya gidiyorum da." Londra mı? Bu sefer gerçekten meraklanmıştım.
"Neden?"
"Şey.. aile meselesi diyelim." dedi ve ekledi. "Neyse çok işim var. Pazartesi görüşürüz Hayley." Aile meselesi ha.. Bu nedense pek inandırıcı gelmemişti.
"Görüşürüz." dedim ve telefonu kapattım. Bay Freund üç tane uçak bileti alıyorsa Kris de Londra'ya gidiyordu. Hayley kendine gel bu sıralar çok paranoyak oldun. Daha sonra yatağın içinde uzandım. Laptobumuda önüme alıp Melissa'ya mail attım. Onunlayken herşey çok normaldi. Şimdiyse herşey o kadar tuhaf ki.
Sabah uyandığımda hemen yataktan kalktım. Aceleyle üzerime bir şeyler giydim. Koşarak mutfağa gittim ve bir şeyler atıştırdım. Bugün yapılacak çok iş vardı. Çamaşırları ayırmak, kitapları düzenlemek gibi...
Harika -kısacası sorunsuz- bir gündü.
Hemen çamaşırları ayırmaya başladım ama birdenbire kendimi çok hâlsiz hissettim. Sendeleyerek odama gidip yatağa uzandım. Kendimi giderek daha da bitkin hissediyordum. Yatağa uzandığımda kollarımda kesik yaralar olduğunu farkettim. Bu da neydi? Sabah uyandığımda bunların hiçbiri yoktu. Farketmeden uykuya daldım.
Uyandığımda kollarımdaki yaralar gitmişti ama kendimi hâlâ bitkin hissediyordum. Bana noluyordu böyle? Yatağın içinde ağlamaya başladım ve birden bire kendimi iyi hissetmeye başladım. O kadar enerjiyle dolmuştum ki kalkıp herşeyi yapabilirdim ve bu olanlar çok tuhaftı? Peki ben kimden yardım alıcam. Rachel ve Allen'a güvenmiyorum. Onlarla takılsamda bilgi amaçlı ve benim güvenebileceğim kimse yok. Annem eğer o da radyansa acaba rüyalarımda onunla konuşabilir miyim? Sanırım şimdilik tek çözüm bu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Felix
FantasiMerhaba bu benim ilk hikayem. . Çoğu hikayelerde vampir ve kurt adamlar var. Bende farklı bir tür çıkartiyim dedim. Diğer fantastik hikayelerden farklı olmasını istedim. Umarım hikayemi beğenirsiniz. Kapağımı yapan Mitsuki Kagayaki'ye teşekkürler ve...