Desteklerinizi bekliyorum. Umarım beğenirsiniz. Paragraf arası yorum yapıp fikirlerinizi belirtirseniz çok sevinirim. İyi okumalar 😍
Paltomu üzerime atarken, derin bir nefes alıp günün zorluğuna hazırlanıyordum. Bünyem yeni yeni kendine gelmişken sırf sesimin gitmemesi için içtiğim içecekler midemi bulandırmaya başlamıştı artık. Sıkılmıştım bu durumdan. Eğer hastalanırsam sahneye çıkamazdım ve buda bütün ekibin mağdurluğuyla sonuçlanırdı. Arkadaşlarımı yarı yolda bırakmayı istemezdim. Bu yüzden kışın kuru soğukluğundan kalın giyinerek korunmaya çalışıyordum.
Üzerime attığım paltodan sonra masanın üzerindeki anahtarlarımı alıp kendimi dışarıya attım. Hava oldukça soğuktu. Üzerimdeki paltoya biraz daha sarınırken, geç kalmamak için koşturmaya başlamıştım. Gece yarısında tek başıma dışarıda koşturmak her ne kadar korkmamı sağlasada neredeyse her gece geçtiğim bir yoldaydım şu an. Sadece kısık bir ışıkla aydınlatılan bu sokak her gece içip sızan adamlarla doluydu. Bazen kendimi korumak için yanımda biber gazı taşıdığım bile olurdu. Kızıl saçlarım bu karanlıkta bile kendini fark ettirecek kadar parlaktı. Bu yüzden fazlasıyla dikkat çekiyordum. Koşar adımlarla Sokağın köşesini döndüğümde neredeyse her gün gördüğüm bir grupla karşılaşmam bir oldu. Eğer şarhoş olmasalardı bilinçli olarak beni beklediklerini düşünebilirdim. Bu kadarına tesadüf denilemezdi.
Kafamı yana doğru çevirip görmezden gelerek yanlarından geçtiğimde ardımdan gelen çirkin kahkahaları bile rahatsız olmama
yetmişti. Adımlarımı daha da hızlandırdığımda peşimden gelen bir kaç gölge gerilmemi sağlamıştı.Beni takip ediyorlardı.
Paltoma biraz daha sarılıp elimi çantamın biber gazı olduğunu düşündüğüm yerine attığımda hayal kırıklığıyla nefesimi bıraktım. Biber gazını evde unutmuştum. Yer yarılsada içine girsem diye düşünmeye başlamıştım artık. Hem işe geç kalmışım hem de başım bir grup sarhoşla beladaydı.
Sinirle arkamı dönüp dalga geçercesine bana bakan şerefsizlere baktığımda korkmamdan zevk aldıklarını anlamıştım. Yere eğilip bulduğum ilk taşı onlara doğru fırlattım. Ne yazık ki ıskalamıştım. Tekrardan bir taş almaya çalıştığımda aralarında en büyük olduğunu düşündüğüm sarı saçlı çocuk bana engel olmuştu. İyice duvara sinmiş korkar gözlerle onları izliyordum. Dört kişilerdi ve hepsi birbirinden leşdi. İçki kokusu etrafımı sardığında bu yolu kullandığım için kendime lanetler okuyordum.
"Saçların çok güzelmiş." dedi aralarında ki esmer yapılı bir çocuk. Yüzümü buruşturup alay edercesine "Seninkiler için aynı şeyi söyleyemeyeceğim." dediğimde yanındaki arkadaşları gülmeye başlamıştı. O da söylediklerimin üzerine alaylı bir bakış attıp bana doğru biraz yaklaşmıştı. Sırf duvarın arasına sıkışmamak için sırtımı boşluğa döndüğümde "Güzel laf sokuyorsun." dedi. Daha sonra yanında duran iki arkadaşına bakıp tekrar gözlerini benim üzerime getirdi. "Ve bu seni daha çekici kılıyor."
Karşımdaki pis sırıtışlı adama tokat atmak için kolumu kaldırdığımda belimden geriye doğru çekilmiştim. Beni çekenin kim olduğunu anlayamadan dudaklarımın üzerinde hissettiğim baskı ile gözlerim kocaman açılmıştı. Omuzlarından itmeye çalıştığımda belimdeki kollarını biraz daha sıkılaştırıp beni kendine doğru çekti. Aslında öpmüyordu. Sadece duruyordu ama bu bulunduğum çirkinliği değiştirmezdi. Tüm gücümle bir kez daha itelediğimde benden yavaşça ayrıldı. Kendisi istemese onu alsa kendimden uzaklaştıramazdım. Onu itmeme izin vermişti. Belimde duran eliyle beni kendine doğru çektiğinde az önce kaldırdığım kolumu bu sefer bu karşımda duran çarpık gülüşlü adama atmak için kaldırdım. Kolumu tutup hızla aşağı doğru çektiğinde "Sevgilim iyi misin?" demişti. Hayretle kaşlarımı kaldırdığımda yüzünde hafif bir gülümseme vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SES
Fanfic"Bal gözlerinin içindeki kızıllığa aşık olmuştum ben. Çok değil, biraz Ateş biraz Güneş biraz Sen." Elimin tersiyle ittiğim hayat kestirme yollardan yeniden kucağıma düşerken yanında getirdiği hediye de paha biçilemezdi. Müzik kapalı, gizemli bir ku...