12| Kitabın hikayesi

769 97 11
                                    

Ertesi gün Lisa'nın evinde toplandılar. Jisoo kitabı büyük masanın ortasına bıraktı. Rosé elinde bardaklar ve ağzında cips paketiyle içeri girdi ve ayağıyla kapıyı kapattı. Lisa'nın ailesi işleri yüzünden ertesi güne kadar eve gelmeyecekleri için oldukça rahatlardı.

Lisa yastığı kucağına aldı ve sırtını yatağına yasladı. Jennie pencerenin önündeki armut koltukta oturmuş çikolatasını yiyordu. Rosé ve Jisoo sandalyelere oturmuş kitabı inceliyordu.

"Dün... kitapta çok ilginç bir efsane okudum. Ama bu tamamen kitaptan bağımsızdı. Yani ne mitolojik bir efsaneydi ne de mağara ile alakalı. Sanki gerçek gibiydi."

Lisa elindeki bardağı yere bıraktı ve ayağa kalktı. Jisoo'ya doğru yürüdü. Jisoo okuduğu sayfayı buluncaya kadar yaprakları ardı ardına hızlıca çeviriyordu. Kitabın sonuna geldiğinde şaşkınlığını gizleyemedi. Neler olduğunu anlayamıyordu.

"Ama dün akşam okumuştum, eminim."

Rosé kitabı kendine çevirdi ve aynı şekilde sayfaları çevirmeye başladı. Lisa, Rosé'nin oturduğu sandalyeye tutundu ve üzerinden kitaba doğru eğildi. Aynı şeyi Jennie de yapmış, hepsi tüm dikkatleriyle kitaba bakıyordu.

Rosé de son sayfaya gelince hiçbir şey demeden eski yerlerine geçtiler. Jisoo küfürler mırıldandığında Lisa göz ucuyla ona baktı ama aldırmadı. Bu olağandışı olay onları etkilemiyordu artık. Hepsine alışmış sayılırdı ve kütüphanedeki geceden beri onlara bir daha nasıl güveneceğini bilmiyordu.

"O zaman bize neden anlatmıyorsun? Sonuçta sen okudun ve biliyorsun."

Jennie armut koltukta biraz dikleşti ve elindeki boş kabı çöpe basket atmaya çalıştı. Çikolata kabı çöpün kenarından sekmişti. Jennie lanet ettikten sonra ayağa kalktı ve çöpünü aldı. Jisoo ağzına bir tane cips parçası attı ve dikleşti. Boğazını temizledi. Hepsi pür dikkat onu dinliyordu.

"Çok öncelerden ufak bir kasabada James adında bir çocuk bu kitabı yazmak için bir ormana gitmiş. Tahmin edin hangi orman?"

Kollarını göğsünde birleştirdi ve sandalyesinde yayıldı. Bunu onlara anlatmak hoşuna gidecek gibi duruyordu.

"Geoje."

Jisoo, Jennie'nin yanıtına güldü.

"Peki neden o orman?"

Jisoo tekrar soru sorunca Lisa yatağına oturdu. Yerde kalçası uyuşmuştu. Hepsi sessiz bir şekilde devam etmesini bekliyordu. Jisoo biraz su içti ve devam etti.

"Çünkü o orman Kore'de büyük bir ün salmış. Orada bir çocuğun kaybolduğu ve onu aramaya kalkan herkesin ya öldüğü ya da bir daha izleri bulunamadığı söyleniyor. Bu yüzden orası olması çok normal."

Jisoo parmaklarını şaklattı ve devam etti.

"Ormanda bir mağara bulmuş ve geceyi hayvanları gözlemek için orada geçirmiş. Hiçbir tuhaflık olmayan bu yerde çocuk ümidini kesip evine geri dönmüş. O günden sonra çocuk kitabının ilginç olması için uydurma yaratıklar ve olaylar yazmaya başlamış."

Jisoo bir süre nasıl devam edeceğini şaşırmıştı. Aklında düşünceleri düzene sokmaya çalıştı ama bunu başaramadı. Bir anda her şeyi unuttuğunu düşünmeye başlıyordu ama orada olduklarını da biliyordu.

Arkadaşlarından ona biraz süre tanımalarını istedi ve kendini toparlamak için banyoya yöneldi. Midesi ağzına çıkmak üzereydi.

LogosHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin