1. Bölüm

168 24 103
                                    

suzmoonri: Umudum yok ama yazacağım...

Biliyorum...

Bir dizide, bir filmde ya da bir kitapta değiliz

Ama ben sana yazsam,

Sen cevap versen,

Konuşsak,

Bana alışsan,

Beni sevsen... Olmaz mı?

O kadar mı imkansızız?

Telefondan kafamı kaldırıp ona baktım. Arkadaşlarıyla bankta oturuyordu. Telefonundan bir şeylere bakarken attığım mesajların bildirimini görmüş olmalı ki kaşlarını çattı ve kendini geri çekti. Yanındakiler bakmaya çalışsa da onları engelledi. Kaşları iyice çatılırken geri dikkatimi telefonuma verdim.

Görüldü.

Sonra ona bakarak telefonu kulağıma götürdüm. Bir süre mesajı inceledi. Ardından kafasını kaldırıp bahçede gezdirdi gözlerini. Bakışları bana yaklaşırken heyecanlanmama engel olamadım. Kafamı çevirip biriyle konuşuyormuş gibi görünmeye çalıştım. Rastgele etrafa bakıyormuş gibi yapıp onun olduğu yere döndüğümde göz göze geldik. Anında gözlerimi başka bir yere odakladım. Bakışlarını çekmişti sanırım o da. Adımlarımı hızlandırarak okula girdim.

karanksu: Öncelikle kimsin diyeceğim ama kız kardeşimin okuduğu kitaplarda genelde söylemezler.

Ayrıca gerçek bir dünyada yaşadığımızı bilmen güzel.

Ama sahte bir hesaptan yazıp bunu aksi kılmaya mı çalışıyorsun?

Ve dediğin sadece kitaplarda olmaz mı?

suzmoonri: Dedim ya

O kadar mı imkansızız?

Tanısan sevmez misin beni?

Bir şans vermek istemez misin?

karanksu: Bunun mümkün olabileceğini düşünmüyorum.

suzmoonri: Neden?

karanksu: Nedeni mi var? Sahte bir hesap ile karşıma gelmişsin. Ne malum yalan söylemediğin?

suzmoonri: Ben yalan söylemem.
Söyleyemem daha doğrusu.

karanksu: Buna nasıl inanabilirim ki?

suzmoonri: Belki bir süre konuşarak?

O zaman sevgime inanabilirsin.

karanksu: Güvenemiyorum.

suzmoonri: Haklısın.

Ben olsam, ben de güvenmezdim.

Ama herkes bir şansı hak etmez mi?

Hem ben de çok fazla tanımıyorum seni.
Tek yaptığım üç yıl boyunca uzaktan sevmek oldu.

Tam olarak içini bilmiyorum.

İkimiz de birbirimizi tanırız ha?

Ne dersin?

karanksu: Bir dakika, gerçekten tanımadan mı sevdin beni?

Ve üç yıl mı?

Neden daha önce karşıma çıkmadın?

Ya da yazmadın diyelim.

suzmoonri: Çünkü çok çekingen biriyim.

Şu an bile sana yazarken tuhaf hissediyorum.

Ama en azından kim olduğumu bilmediğin için biraz daha rahatım.

Ve artık mezun olacağımız için yollarımız ayrılacak.

Bu yüzden ben de şansımı denemek istedim.

karanksu: Yani aynı yaştayız.
Aynı okuldayız da herhalde.

suzmoonri: Evet.

karanksu: O zaman ben de açık konuşayım.

Ben böyle tanımadan, görmeden birini sevebilmeye inanmıyorum.

Yani böyle bir şeyi benden bekleme.

Eğer karşıma çıksaydın belki şansın olurdu. Ama dediğim gibi böyle olmaz.

suzmoonri: Bak anlıyorum.
Hatta böyle diyeceğini tahmin etmiştim de.
Fakat ben arkadaş olmaya bile razıyım.
Gerçekten.

karanksu: Bilemiyorum.
Sonu senin için kötü bitebilir.

suzmoonri: Kötü de olsa bir sonu olmuş olur o zaman.

Ben de anlarım vazgeçip vazgeçmemem gerektiğini.
(Görüldü 12.20)

karanksu: Pekala. (12.23)

Yine de sen benden çok bir şey bekleme.

En azından sonunda fazla üzülmezsin.

suzmoonri: Bir dakika kabul ettin mi?

karanksu: Evet.

Konuşalım.

suzmoonri: Ben çok teşekkür ederim.

Gerçekten.

Ve söz cesaretimi toplayacağım ve sen bana biraz olsun kendini yakın hissettiğinde karşına çıkacağım.

karanksu: Hayırlısı o zaman.

BÖLÜM SONU

Ayris Ay ışığının kumsaldaki ışıltısı anlamına gelmektedir.

Ya devamı hakkında hiçbir fikrim yok ve kurgu hala oluşum aşamasında ama ben yayımlamak istedim... (。・ω・。) Bu yüzden yüksek bir sınır koyayım diyorum: 200 Oy. O zamana belki Mr. Sorry'yi de bitiririm ve bunun üzerine rahatlıkla düşünebilirim :')

Umarım severek okursunuz~

Hikaye için oluşturduğum Spotify çalma listesine de profilimden ulaşabilirsiniz.

Not: Girişte 2018 yazıyor görüyorsunuz ki. Ben konuyu ilk bulduğum zamanın tarihini yazarım oraya. Onu belirteyim dedim.

İlk yayınlanma tarihi: 16 Mayıs 2020.

(Yorum yaparken küfür kullanmamanızı rica ediyorum.)

Ay Işıltısı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin