10. Bölüm

50 9 39
                                    

Selamlar~

Medyaya koyduğum şarkıyı isterseniz şimdi, isterseniz de geçtiği kısımda açınız lütfen~ Sena Şener-Sevmemeliyiz.

Rutin okul günleri, hava biraz daha soğuk. Dışarıda iken montum ile içli dışlı oluyorum epeyce. Bir de montsuz dolaşıp üşümeyenler var, gariptir ki ben onları görünce daha da çok üşüyorum.

"Kızım sıcacık sınıfı bırakıp dışarı çıkmak ne ya?"

"Hava alalım biraz, akşama kadar dersler, testler, denemeler... Aaa yetti, biraz mola yahu!"

Yüzümü astıktan sonra beni takmayıp ilerleyen Beria'yı takip ettim. Bir taraftan da montumun fermuarını çekmiş şapkasını kapatıyordum. Kafam bile üşüyordu.

Okul binasından zar zor çıktığımda -Beria soğukla karşı karşıya geldiğimde kaçacağımı düşünüp koluma girmişti- şapkamın tüylerinden etrafı göremiyordum. Ayrıca kafamı kaldırdığımda soğuk hava yüzüme vuruyordu bu yüzden de yere bakıyordum. Kolumdaki Beria'nın beni yönlendirmesine izin vermiştim.

"Vallahi dondu bir yerlerim Beria."

"Isıtırım ben seni."

"Hıı tabii tabii."

Soğuktan yakına yakına biraz daha yürüdük bahçede. Beria artık bana dayanamayıp içeri girmeyi teklif etmişti. Teklifi bile içimi ısıtmıştı o an.

"Anlamıyorum ki ben bile Karan'ı görmek için o kadar dışarı çıkmaya hevesli değilim. Kız yoksa sen birini kesmek için mi indiriyorsun beni böyle sürekli ?"

"N-ne alakası va- Oha ne?"

Beria konuşurken ani bir tepki geçişi yaşadığı için durdum.

"Ne oldu? Kesmeye çalıştığın kişiyi gördün değil mi? Kim bana da gösters-"

"Ayris, Karan ve Selin orada, birlikte oturuyorlar."

Yutkunma ihtiyacı duydum bir an. "Nerede?" derken elim şapkaya gitti indirmek için. Çok geçmeden gördüm onları.

Selin miydi gerçekten hoşlandığı kişi? Ayrılmışlar mıydı ki Selin ile sevgilisi?

"Bir de... ben bir şey duydum. Selin sevgilisi ile kavga etmiş. Araları bozukmuş bu sıralar."

Beria beni duymuş gibi cevabı yapıştırdığında nefes verdim derince.
Daha fazla bakmayı kesip adımlarımı da hızlandırarak içeri girdim. Karan'ı birisiyle görmenin bu kadar acıtacağını düşünmemiştim hiç. (Ben hoşlandığım kişiyi bahçede sevgilisiyle gezerken izlemiştim:')

"Ayris! Kızım beklesene bir!"

Durmadım. Sınıfa gittim direkt. Sıram dışında en çok vakit geçirdiğim yer olan peteğin yanına geçtim. Perde ile de kapattım kendimi sınıfa karşı. Tabii Beria perdeyi hışımla açıp yanıma yanaştı hemen.

"Yav sen ne ara bu kadar hızlı yürümeye başladın? Gerçi bu yürümek değil koşmaktı ama neyse."

Sesimi çıkarmadan dışarıyı izlemeye devam ettim. Sınıfın camları arka tarafa bakıyordu ve orası genelde park yeri olarak kullanılıyordu. Boştu yani. Ön bahçedeki kalabalığın aksine, bomboştu.

Ay Işıltısı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin