Selamlar. Nasılsınız? İzmir'deki felaketi yaşadıysanız ya da hissettiyseniz umarım ki şimdi iyisinizdir. Dikkat edin kendinize, nerede olursanız olun. Olur mu?
İyi okumalar dilerim.
Medya: Baba Zula-Bir Sana Bir de Bana (Ayris'in söylediği şarkı.)
"Günaydın."
"Günaydın." dedim boğuk sesle yarı uyur halde.
"Kaldır kafanı yüzünü görmem lazım."
"Uyuyorum ben-" Esnedim derince. "Ders başlayana kadar dokunma ne olur."
"Teneffüste alırım ifadeni artık." dediğinde birkaç kıpırdanmadan sonra yerine oturduğunu düşünüyordum.
10 dakika kadar bir süre uyukladığımda zilin sesi ile açtım gözlerimi. Kalkma vakti... Saçlarımı düzelterek doğruldum ve arkaya döndüm. Beria telefonuna bakıyordu.
"Yüzümde iz çıkmış mı?"
Yastık olarak kullandığım omuz şalım yüzümde kareli kareli desenler yapıyordu. Beria yanağımı okşarken "Azıcık bir şey." dedi ve sıktı yanağımı.
"Kopar kopar lazım olmaz." deyince öpücük attı oturduğu yerden. Geri önüme döndüğümde hoca girmişti sınıfa. Edebiyat hocamız favori hocalarımdan biri olduğu için keyifli geçmişti benim açımdan.
Teneffüste saniyesinde yanımda bitti Beria. Kalçasını sıraya yaslamıştı.
"Evet." dedi uzatarak. "Ne diyorduk?"
"Bir şey demiyorduk."
Gözlerini devirdi. "Dün çıkışta kaçar gibi gittin. Mesajlarımı da geçiştirdin hep. Merak ettim seni. Ama gözlerin normal göründüğüne göre ağlamamışsın. Çok şükür yarabbi!"
"Ağlamadım ama gözlerim biraz dolmuş olabilir."
"Oy oy oy..."
"Dün Karan'la konuşmadım. Yani yorgunum deyip iyi geceler dedim sadece. Geçiştirdim onu da. "
Cevap vermedi. Bir şey düşünüyordu galiba. Bu sırada sınıftan içeri giren Selin'i gördüm. Güzel kızdı Selin. Sınıfta samimi bulduğum sayılı kişilerdendi ayrıca ama son olanlar onu kıskanmama neden olmuştu. Bu yüzden ona karşı bir soğukluk oluşmuştu içimde.
Yerine geçeceğini düşünüyordum ki bir anda cam kenarına, bizim sıraya yaklaştığında başka bir tarafa bakmaya başlamıştım. Fakat o, hemen yanımızda durmuştu.
"Selam." dedi önce. "Nasılsınız?"
Beria "Yaşıyoruz işte, sen?" diye yanıtladı onu.
"Aynı ben de. Şey soracaktım." Bana baktı. "Dün ağlıyordun, merak ettik. Kötü bir şey yok ya?"
"Ettik? Siz kim?" diye sordu Beria. Benim takıldığım yer üde orası olmuştu.
"Karan ile ben. Karan sınıftan öyle çıkınca sana seslendi ama zil çalınca duyulmadı tabii."
Beni merak etmiş.
"Biz de o sırada Hakan ile ilgili konuşuyorduk. Bunlar komşu ya, yalvarmış benimki aramızı düzelt diye. Deli ya." deyip güldü.
Hakan, Selin'in sevgilisi olan Hakan. Karan ile tanıştıklarını bilmiyordum. Onu bırak düşündüğüm gibi bir şey yoktu ortada. Karan sadece onlara yardımcı olmuştu. Beria'ya baktım. O da benim baktığımı hissetmiş gibi döndü bana dudağını ısırarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Işıltısı
Teen Fictionsuzmoonri: Umudum yok ama yazacağım... Biliyorum... Bir dizide, bir filmde ya da bir kitapta değiliz. Ama ben sana yazsam, Sen cevap versen, Konuşsak, Bana alışsan, Beni sevsen... Olmaz mı? O kadar mı imkansızız? BojoHoy × Tüm Hakları Saklıdır. |27...