Merve'yi metroya bıraktıktan sonra, telefonumu elime aldım ve ekrana düşen mesajı bir kez daha okudum.
Göt Batuhan:
Ben çıkıyorum işten. Seni sitenin önünden alayım. Annemlerin haberi var. :)Soğuk soğuk terler dökmeye başlamıştım bak. Şu koyduğu gülücük bile, bana 'sen bittin' diyor gibiydi şuanda.
Belki de büyütülecek bir şey yoktu ortada. Babamlarla konuşmak istemediği bir şey mi olmuştu işte acaba? İyi de, bunu niye bana anlatsındı ki ya? Ayy, yoksa yeni bir sevgili mi yapmıştı lan kendine? Eyvah, buzdolabına demir kilit attırsam iyi olacaktı.
Abimin mesajına geri cevap yazdım.
Ben:
Tamam
Parktayım benAklımda olasılık yarattıkça geriliyordum. Bu sebeple, telefonuma girip müzik listemi açtım ve kulaklıklarımı taktım. Coldplay'den Fix You çalmaya başladı. Ah, hayatımda düzeltilecek tek şey ben değildim maalesef.
Bir mesaj geldi telefonuma. Ekrana baktığımda, bunun Merve olduğunu görerek rahatladım. Abim gelecek diye ödüm kopuyordu ama kaçış yoktu artık.
Mervem:
Sakin ol
Ben varım burda
İyi geçecek her şey
😊Derin bir nefes aldım. Galiba Merve beni anlayan tek kişiydi hayatımda. Off, üniversite sınavı için bu kadar kasmamıştım harbiden.
Ben:
Deniyorum sevgilim😶Telefonum çalmaya başlayınca, bir an için elim ayağıma dolansa da, aramayı onaylamayı başardım. "Alo?"
"Asena, ben geldim. Sitenin girişine park ettim," dedi abim, yine fazla düz bir ses ile.
Sesimin çatallanmasından korkarcasına boğazımı temizledim. "Tamam, geliyorum."
Sikeyim. Sikeyim. Sikeyim.
Neyi, neyle? diye alayla kıkırdadı iç sesim. Sinirim yeterince bozuk değildi zaten, çok sağ ol!
Sitenin girişine doğru yürürken, ileride bekleyen beyaz Mercedes Benz C 180 model araba gözüme çarpmıştı bile. Batuhan arabanın ön koltuğunda oturuyordu.
Sakin kalmayı umarak, yanına bindim. Arabayı çalıştırmadan evvel, hemen bana döndü. "Arkadaşın yok mu?"
Kaşlarımı çattım. Bunu niye soruyordu ki?
"Hayır, metroya bıraktım onu."
"Hadi ya, ben berabersiniz diye düşünmüştüm. Bize katılmasını isteyecektim," el frenini çekip, yola çıkmıştı, "uzakta mı oturuyor?"
"Kozyatağı'nda. Neden soruyorsun ki?" dedim, daha da şüpheli bir sesle.
"Onu da alalım yol üzerinden o zaman. Hilltown'da akşam yemeği yiyelim sonra da."
"Merve nereden çıktı ki?" derken, bir anda başımdan aşağı kaynar sular inmiş gibi hissettim. Abim benimle sahiden de bu konu hakkında konuşmayacaktı, değil mi? Görmüş olamazdı haberi. Nereden bilecekti ki? Youtube'a girip de böyle sokak röportajları izleyen bir adam değildi Batuhan.
Telefonuma mesaj geldi o anda. Gözümü kaydırdım ekrana.
Mervem:
Nasıl gidiyor?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
📚Hon'ya ⚢
Dla nastolatkówİşi almam uzun sürmedi. Kitapçıyı işleten, Alya Kızıltan isimli genç bir kadındı. Yeni açmış burayı, bir sene olmuş daha. Çalışan aranıyormuş hala da. Üzerime kitapçının adı -Hon'ya- ve logosunun baskısıyla süslü bir tişört verdikten sonra hazırdım...