9.4

1.7K 86 21
                                    

Mervem:
Günaydın güneş ışığım☀️😘

Sabah gözlerimi açtığımda rastladığım ilk şey bu tatlı mesajdan ibaretti. Yüzüme yayılan gülümsemeyle, kız arkadaşıma mesaj attım.

Ben:
Günaydın aşkların en güzeliii

Mervem:
Kahvaltıdan sonra buluşalım mı erkenden
Eve de geç gitmezsin

Keyifle sırıttım. Onu görmek, günümü güzelleştiren tek şeydi galiba. Üstelik birazdan kahvaltıya oturduğumda, bana surat yapan annemi de göz önüne alırsak, moralimi bozacak yeteri kadar sebebim vardı.

Ben:
Tamam meleğim

Mervem:
Bu arada uçak biletini de 15 Ağustos'a alması için babanla konuşmayı unutma akşam
Ben annemle konuştum biraz önce
Ayarlayacak

Ben:
Okey beybim😚

Yatağımdan tembel bir tavırla kalktım ve telefonumu şarjdan çıkarıp, üzerime şimdiden giyecek bir şeyler ayarlamak için dolabıma ilerledim. Merve'den aldığım, üzerinde kırmızı renkli harflerle Cherry Soda yazan beyaz tişört ile siyah bir taytta karar kıldım ve serin olursa diye de uzun bir tane kot ceket çıkardım. Merve ile aldığım rozetim de bu ceketin yakasındaydı zaten.

Odadan ayrıldığımda, içeriden abimle annemin sesi geliyordu. Keşke babam da olsaydı, dedim kendime şaşırarak. Ancak, şu bilet işini hemen konuşup halletmek istiyordum işte.

"Günaydın," diye girdim salona. Annem nedense buraya geldiğimden beri beni uyandırmıyordu birkaç gündür, eskisi gibi. Bunu aile geleneğinden değil de, sınava çalışmam için mi yapıyordu acaba diye sorgulamadan edemedim o anda. Yani, senelerdir devam ediyordu ve bir anda durmuştu da ondan.

"Günaydın, kızım," dedi annem, yine suratsız bir tavırla. Hayır, anlamıyordum; bu kadın bütün komşularına gülüp gülüp bitmiş enerjisini illa benim üzerimde mi gösteriyordu?

"Günaydın," deyip cana yakınca gülümsedi abim, onun aksine.

Sofraya oturdum ve boş kahvaltı tabağına biraz peynir ve zeytin doldurdum. "Ben kahvaltıdan sonra Merve'yle buluşacağım," diye haber verdim, fazla beklemeden. "Akşama da gecikmem, endişen olmasın."

Annem bir şey söylemedi ve çayından yudumladı sessizce. Off, bu kadın da amma tripliymiş be! "Anne?"

Bana döndü. Nihayet başını kaldırdı da göz göze geldi benimle. "Tamam, çocuğum."

"Niye benimle böyle konuşuyorsun?" diye sordum sonunda, "ne yaptım da böyle davranıyorsun anlamıyorum. Kaç aydır istediğiniz üniversiteyi de tutturdum."

Annem, mavi gözlerindeki donukluktan bile kolayca anlaşılan, oldukça sahte bir gülümseme koydu yüzüne. "Neyden bahsediyorsun, kızım? Her zamanki halim işte."

İç çektim. "Tamam, yok bir şey," diye vazgeçtim üstelemekten ve kahvaltımı etmeye devam ettim. Sabah sabah yeterince geriyordu beni zaten.

Boşalan kahvaltı tabağımı bulaşık makinesine kaldırdıktan sonra, odama döndüğümde, üzerimdeki pijamaları, çıkardığım giysilerle değiştirdim ve çantamı hızlıca toparladım. O esnada telefonuma girip mesaj var mı diye baktım. Merve yazmıştı.

Mervem:
Arabayla gelmesem olur mu
Geçenki trafik beni çok sinir etti sürmek istemiyorum

Merve biraz fazla agresif bir araba sürücüsüydü zaten. Önünde duran arabalara küfürler yağdırıyor, ya da kornaya abanıyordu bazen. Bir gün magandanın tekinin aracını durdurup bizi dövmeye geleceğinden korkmuyordum desem yalan olurdu.

📚Hon'ya ⚢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin