Arkadaşlar okumanızı bölmek istemezdim ama bu önemli Yastayız diye bir bölüm paylaşmıştım. Belki biliyorsunuz dur o kız öldü. Ben ilk defa birinin ölmesine sevindim . Bu iyi bişey mi bilmiyorum. Umarım bunu yapan o şerefsizi vicdanı rahat bırakmaz ve cezasını çeker . Hepimizin başı sağolsun
Bir yandan masada ki Mimi'nin (Meriçein gerçek hayatta ki kedisi) çenesini okşarken bir yandan da evde peşimi bırakmayan kucağımda ki Fondip'i seiyordum.
"Meriç fincanlara kahveleri koyarken:
-Nasıl yani adam san romantik romantik Sadece biraz AyTol dedi ve sende (o neymiş gız videosunda ki gibi) O neymiş gız mı dedin?dedi . E sonra ne oldu?dedi bir yandan da gülüyordu."-Sonra kahkaha atmaya başladı. İlk defa onu kahkaha atarken gördüm Meriç. Sonra da siz geldiniz zaten dedim. Sözümü kesti:
-Biz de korktuk Tolga ya bişey oldu diye. Hayır olamaz,Tolga kahakaha atamaz dedik. O sesli bile gülmezdi ama odaya bir girdik çocuk resmen anırıyordu dedi . Hiç te bileee. Gayet de normal gülmüştü. Yani bence . Hatta gayet tatlıydı. Tabi ki bunların hiçbirini Meriçe söylemedim .-Eee sonra dedi bıkkınlık ile. Taksit taksit anlatmasana diye bağırdı birde yüzüme .
"-Sonra düşünmeye başladım. Hep görüyoruz ya Instagram'da YavBah falan diye .
Ben de anladım öyle bir şey olduğunu. Düşünmeye başladım tamam Tol kısmı Tolga Ay kısmı kim diye . İlk aklıma haftada bir kere temizliğe gelen Aysun teze varya o geldi dedim.
-Aybüke gerçekten aklına kendin değil de ilk bizden kaç yaş büyük kadın mı geldi dedi. Ban de bişey yokmuş gibi kafamı sallayınca kahkahalarla boğuldu.-E sonra dedi kahakahalarının arasından .
-Sonra bunu ona söyledim yine kahkaha atmaya başladı dedim.
-Harbi ya bizde Tolga üst üste iki defa sesli gülemez ,kesin biri taklidini yapıyordur dedik dedi."-Sonra tabi kendim geldi aklıma dedim . Meriç de :
-Renkten renge girmişsindir kesin dedi. Haklıydı:
-O da öyle dedi . Sırıtarak " Sen bu renkten kurtul ben de seni nasıl kendime aşık edebilirim onu düşüneceğim" dedi ve karavandan gitti . Vayyy dedi baya uzunca Meriç.-Ya Meriç ne yapacağım ben şimdi ??? Benim kafamı dağıtmam lazım . Bana yine bir terapi bulsana dedi . O da düşünmeye başladı sonra da:
-Buldum senin yaparken kendinden geçeceğin birşey bulacağız dedi.Ben ona ne der gibi bakarken:
-Pek sevgili Aybüke Pusat sizi halay başına alalım dedi . Bende sırıtmaya başladım. Sonra camı açtı ve karşıdaki Eren ve İlayda 'nın karavanına doğru bağırdı:
-Kız İlayda halay var halay . Halay başı da Aybüke . Kap gel bizimkileri.İlay halayı duyunca camdan dışarıda ki tabureye basarak kendini dışarı attı . Nil ablanın karavanı setin bir ucunda Yağmur'umun ki diğer uçta idi. Ben daha on dakika gelmezler maraton koşmaları gerekir derken , bir iki dakikaya gelmişlerdi . (Halay deyince bizim sınıf)
Ama sadece düz halay çekmek olmazdı. Biz de No lie (Dua Lipa) açıp o şarkı da halay çekmeye başladık . Bu ara nasıl coştuysak kendimizi dışarda bulduk . Tabi sette ki kimse bizi takmadı. İlk haftalarda bizim deliliklerimize tuhaf tuhaf bakarken artık alışmışlardı bize .
Neyse ki Tolgalar görmemişti . Yani yoksa yanlış anlayabilirlerdi de mi?
Karavana geri döndüm . Tolga içerideydi. Allah'ım ne diyicem ben ?!? Sen bana yardım et . Küçük kare bir masamız vardı ve her kenarında bir sandalye vardı. Eliyle karşısında ki sandalyeyi gösterdi . Çekindim tabii. Gel yemiycem seni deyince oturdum .
-Ne düşündüğünü biliyorum. Daha doğrusu düşünemediğini ...Benden beklemiyordun tabi . Aybüke ben seni gerçekten senin tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum . Bence bunun tek bir açıklaması var o da: AŞK dedi.
-Biliyorum Tolga sen bana aşkını anlatırken doğrusu o kızı kıskanmıştım . Ama ben o kızın ben olabileceğini hiç düşünmedim dedim . Ben ben miyim ya? Az önce karşımda ki adam beni sevdiğini söyledi , ben nasıl bu kadar rahat konuşuyorum onunla. Ama o Tolga ,benim Yakışıklı Güldüren Adamım ...
Sıcacık gülümsedi bana . İşte bunu özlemişim.
-Bu gün yaptıkların çok ,çok güzeldi . Kafam yerinde değildi , seni kaybediyormuş gibi hissettim. Korktum. Seni üzdüm . Özür dilerim ve teşekkür ederim dedi . Bu gün duyduğum en güzel şeylerden biri buydu işte .-Mavi kulaklı prenses (kabul ediyorum demesi zor , kısaltması gayet normal) benim sana bir teklifim var . Ona meraklı gözlerle baktığımı görünce anlatmaya başladı:
-Bir hafta , sadece bir hafta sevgililik oyunu oynayacağız . Bir hafta sonunda bana kararını söyleyeceksin dedi . Bana çaktırmak istemese de korkan gözlerle bakıyordu .-Peki kabul dedim . Ve elimi uzattım . Önce bana anlamaz gözlerle baktı sonra da niyetini anlayıp elini verdi . El sıkıştık.
Şu an içinde Mahmut Tuncer Show olduğunu hissedebiliyorum.Allah'ım sen sonumuzu hayreyle. Bindik bir alemete gideyoz gıyamete...
Ne yapacağımı bilemedim . Sonra hiçbir şey olmamış gibi:
-Ben kendime bitki çayı yapacağım sana da yapayım mı dedim . Olur deyince ikimize elma çayı yaptık.
Birlikte içip havadan sudan konuştuk,sonra aklımıza bir fikir geldi .Birlikte Kerem i görüntülü aradık . Telefonu açtığında saçları ıslak bide bu da yetmezmiş gibi tişörtü idi. Çemkirdim tabi:
-Kerem ne o halin !?! Saçlarını kurut bari !!!
-Üff kuzen yani annem gibisin, ne oldu çok mu özledin beni? Hasrtimemi dayanamadın dedi. Göz devirmek ile yetidim.
Tolga :
- Sana bir haberimiz var dedi .Kerem de gayet sakin bir şekilde:
-Sevgili oldunuz demi ? Gece on ikiden sonra dışarı çıkma yok Aybüke . Orada köstebeklerim var almayım haberini dedi sahte krolukla .Ben yok artık bakışları atarken sordum:
-Nasıl anladın ?
-Pek zor olmadı sevgili kuzenim . Tolga bana zaten söylemişti seni sevdiğini. Telefondan bile gözlerinizdeki ışık belli oluyor dedi . Utanmıştım...Kafamı eğdim o sırada telefondan bir kapı sesi ve genç bir ses geldi :
-Kimle konuşuyorsun Kerem?
-Kuzenimle gel arkadaşını bize gösterdi ve :
-Bu Murat aynı odada kalıyoruz. O da Ankara bebesi dedi.Bizi görünce çocuğun gözleri yerinden fırlıyordu .
-Oha hangisi senin kuzenin diye bir kız edasıyla haykırdı. Kerem de:
-Yani görünüşte Ankara bebesi ama içi dedikoducu Anten Ayten dedi. Ayrıca benim kuzenim Aybüke dedi.-Oğlum sen bizi niye tanıştırmıyorsun !dedi Murat . Bizde Tolga ile onları sırıtarak izliyorduk. Sonra görevleri çıktı tanı tembihledim :
-Kendine dikkat et eğer sana bir şey olursa Kerem, yaralı falan dinlemem oynarım o eşek gözlerini. Sonra eline verir o dilini de keser , gözlerini onunla sarar sonra da bir yerine monte ederim. Tolga bana aşık gözlerle bakarken (evet Tolga abi Aybüke ablanın bu halini ayrı seviyor bu kitapta inşallah gelecekte gerçek olacağı gibi)(ayy ! Böyle onları hayal ettikçe sırıtıyorum ya . Deliriyorum galiba . Normal mi?)-Fantazi dünyana bayılıyorum Aybüke , bende seni seviyorum,sende kendine iyi bak dedi ve kapadı .
❤💙❤💙❤💙❤💙❤💙❤💙❤💙❤💙❤💙❤💙❤💙❤💙❤💙❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Biraz AyTol❤ Tamamlandı
FanfictionAybüke abla ve Tolga abiyi her gördüğünde "Ayyy inşallah" diyenlere yazılmış bir kitaptır . Böyle diyenler ,Size diyecek 3 kelimenin var: Amin çok amin ... ?❤