Sadece Biraz AyTol❤ Tamamlandı

YAĞMURUMUN YAĞMURU

Boncuğum(Yağmurum)💙
-Aybüke ne olur al beni buradan . Korkuyorum...
   /&/&/&/&/&/
Şuan Aytaç sandalyede bağlı bir hâlde oturuyor. Bizde Yağmur la başında uyanmasını bekliyorduk...
  /&/&/&/&/&/
Mesajı okuduğumda önce yüreğime biri bıçak saplamış gibi hissettim veya dondurmama tükürmüş gibi hissettim . Şuan böyle anlatsam da o an çok korktum. Hemen arabaya atladım konum yollamıştı . Arabayı çalıştırırken Meriç 'i aradım .
-Meriç ...dedim sadece. o da:
-Canım iyi misin sesin hiç iyi gelmiyor dedi. Bende olanları anlattım. Bunun imkansız olduğunu bu gece Aytaç la buluşacağını söyledi ve ekledi:
-Aytacin da ona zarar vereceğini hiç sanmıyorum.
Biliyorum ama ben yinede gidiyorum bişey olursa ararım dedim.Haberdar et beni merakta bırakma dedi. Tmm deyip kapattım

Vardığımda Yağmur bir deponun duvarına sırtını yaslayıp çökmüştü. Ellerini başının arasına alıp ağlıyordu.
-Canım ne oldu bana telefonunu verdi ve kapıyı gösterdi. Mesaj Aytaç tandı.

Japon Yarim💞
Sevgilin elimizde ,eğer gönderdiğimiz konuma gelip istediklerimizi yapmazsan emin ol sevgiline duymak istemeyeceğin şeyler yaparız ayrıca polisi karıştırma yoksaaa...ve Aytaç in baygın bir şekilde sandalyede otururken bir fotoğrafı...

Aralık kapıdan baktığımda iki adam Aytaç a bağırıyorlardı:
-Nerede kaldı bu?
Tmm sakin olmalı ,mantıklı düşünmeliyiz dedim. Aytaç benim ikizim gibiydi . Aynı yaştaydık ve ikimizin de gülünce gözleri kısılıyordu. Doğmamış ikizim..

O yüzden bişey bulamaliyim. Bol bol izlediğim kaçış ve aksiyon filmlerini  düşünmeye başladım.Düşün kızım düşün...
-Hah buldum dedim . Ve anlatmaya başladım.
Bak şimdi ,benim arabada su olacaktı suları boşaltıp cam şişeleri alalım adamlar arkadan dalalım. Kafasını sallayınca planımızı uygulamaya koyduk . Herşey çok iyi gidiyordu ki
Yağmur adamın kafasında şişeyi parçalayıncaya dek... Ben kolayca indirmiştim adamı ama Yağmurunki sağlam çıkmıştı.

Sinirle arkasını döndü . Aytaç şaşkınca bizi izliyorken bağırdı:
-Dur o Yağmur! Adam hiçbir şey olmamış gibi:
-Efendim beni aileniz görevlendirdi. Sizi korumam için beyefendi size sürpriz yapacağını söyleyince bende sizi korumak için geldim.

-Ne sürprizi neler dönüyor burada diye bağırdı sinirle Yağmur. -Boncugum sakin ol sadece sana sürpriz yapmak istiyordum Kerem de böyle birşey önerdi dedi.
Ben Kerem lafını duyunca hemen:
-Aytaç sen iyi misin . Keremi serselikleri yüzünden kaç kere karakollarda topladım . Onun ipiyle kuyuya inilmeyecegini bilmen lazım dedim

O sırada içeri Kerem girdi:
-Ask olsun kuzen ayıp oluyor ama dedi. Yağmur:
-Sen sus gerizekalı senin sesini duymak istemiyorum diye bağırdı sinirle. Kerem de :
-Ben ne yaptım yenge yaa dedi.

O sırada Aytaç ın iplerini çözüyordu. Aytaç da:
-Boncugum böyle olucagını bilsem yapar mıydım ? Ben çok özür dilerim dedi ve ayağa kalktı. Kalktığı gibi yere yığılması bir olmuştu ama kontrol etmiştik sadece vücudu besinsiz kalmıştı . Aytaç yere yığılınca Kerem ortadan kaybolmuştu. Neden hiç şaşırmadım acaba ? Korumanın yardımıyla Aytacı sandalyeye bağladık. O kadar kolay affedecegimizi sanmadiniz umarim. Asla!!!

Şuan Aytaç sandalyede bağlı bir hâlde oturuyor. Bizde Yağmur la başında uyanmasını bekliyorduk... Uyandığında önce bir etrafına baktı bizi görünce sadece su diyebildi. Ben hemen: ay uyandın mi sen Cafer(korumanın adı) su getir dedim . Suyu alınca Yağmur a verdim hadi yaparsın dedim sessizce. O da konuştuğumuz gibi tam önünde durdu ve sudan biraz içti . Ona bir şişeyi bitirmesini söylemiştim. (Hiç bana acımasız demeyin ne kadar korkuttu bizi)

Sonra ben canıımm, dedim acıyan bir ses tonuyla. Susamış hadi ver biraz dedim Yağmur a o da birazını Aytacın üstüne döktü. Aytaç irkildi ama sesini çıkarmadı zaten takati yoktu. kuzu kuzu cezasını çekiyordu. Sonra isaretimle Cafer(Ben bu Cafere bayıldım ya galiba bu ismi bu kitapta daha  çok okuyacaksınız)bir sokak kedisi getirdi . Ve yere koydu önüne de bir kap. Yağmur bak bu kedicik te susamış dedim. O da şişenin dibin de birazcık kalicak şekilde suyu kaba boşalttı. Kedicik hızla içerken Aytaç imrenen gözlerle bakıyordu kediye.

Yağmur artık dayanamayıp Aytacın yanına gitti ve ona biraz su içirdi. Bende dedim ki acaba lahmacun mu söyleyip yesek şu ineğin önünde dedim .

-İnek minek ayıp oluyor ama dedi. Bense omuz silktim. Yağmur da :
- Tamam yeter artık aldı herhalde dersini demi Aytaç!!!dedi . Aytaç usul usul kafasını salladı. Cafer de onu çözdü. Hemen Yağmur a sarılmak için ona doğru hamle yaptı ama Yağmur izini vermedi . Sonra da herkes evine gitti.

Aradan 4 gün geçti. Yağmur hala trip atıyordu ama ben barışmıştım ertesi gün Aytaçla. İnsafsız durduğuna bakmayın , hem içim el vermedi o masumdu sonuçta bütün suç Kerem efendide. Hele bir buluyum onu . Bu gece İlayda ya gidicektik Meriç le . Yağmur işi olduğunu söylemişti.

İlayda ya 3.'ye gidiyordum ama ev neredeyse ezberimdeydi. Yazın kızlarla yatılıya kalmıştık çünkü. Birer kahve yapıp konuşmaya başladık
-Yalnız konuşmadık ama görmedik sanma aramızda espri deyince renkten renge girdin .En son domatestin dedi İlay.Meriçte:
-Hakikaten ne oldu Allah aşkına dedi.

Onlar benden sır saklamıyordu bende onlardan saklamamaliyım o yüzden herşeyi anlattım. İkisi de ayni anda oha! diye bağırdı. Bense :-Ne ? Dedim. Bana tip tip baktılar. Konu konuyu açtı hiç ara vermeden bir buçuk saat konuşmuştuk. Zil çaldı Meriçim açtı kapıyı ,içeri kocaman gulen Yağmur girdi ne oldu buna ya?

"Meriçe sıkı sıkı sarıldı. İlayda dan makas aldı sıra bana gelince korkmadım değil. Senin sayende bu gün neler oldu bir bilsen dedi sonra(güldür güldür deki Burcu gibi) kollarını iki yana açıp:
-Seni öppeceğum öppecegum öppeceğum dedi . Bende Aman Allah Korusun diye karşılık verdim."

Gülmeye başladılar. Kızlar Aytaca yaptıklarımızı biliyorlardı. Yağmur da anlatmaya başladı:
-Size isim var demiştim ya. Aytaç benden özür dilemek için bir şans istedi ben de biraz naz çekip kabul ettim. Beni bir arabayla aldırdı baya şık siyah falan. Sonra Boğaza bakan bir restorandı kapattırmış. Arkası dönüktü ben gittiğimde siyah bir takım elbise giymiş . Önüne bir döndü Allah'ım gömün beni onun yakışıklılığına o derece (biz gözlerimizi devirmiştik gülümserken)sonra adımı bir söyleyişi var :
-Yağmur... lafını kestim:

-Allah aşkına Yağmur nasıl demiş olabilir ki?dedim
-Kızım böyle sanki kulağıma ismimi ilk kez söylermiş gibi oldu .bir ezan okumadığı kaldı yani sonra çok güzelsin diye fısıldadı . Masaya oturduk yemek sipariş ettik sonra lafa girdi:
-Yağmur inan ki benim kötü bir niyetim yoktu sadece sana sürpriz yapmak istemiştim ben seni çok anlatılamayacak kadar çok seviyorum. Bir şarkı var biliyor musun? "Kendimi ıslak bir şekil de karşısında otururken bulmuş . Nede güzelmiş senin yağmurun ay değil ben tutulmuşum dedi. İşte o şarkı bizim için yazılmış olmalı . Yağmur'umun yağmurunda sırılsıklam oldum ben ,sırılsıklam aşık oldum.dedi.

Bende ona cevaben:
-Bana geleceksen sen gel dedim . Hep sen gel . Ben sana nasıl küserim zaten, sadece çok kırılmıştım... dedim.

Böyle gözlerin içi güldü. Ayağa kalktı bana sımsıkı sarıldı. Sonra da yumuşakça dudağıma ilişti dedi . Sonrada derin bir iç geçirdi. İlayda da:
-Ay çok romantik dedi. Ben de:
-İyi becermiş özür dilemeyi ben bir çikolataya affetmistim  dedim . Bu arada ben cumartesi konsere gidiyorum dedim.       -ya ne konseri dedi Meriç . Kolpa deyince yüzü düştü bilseydim bende gelirdim bidaha ki sefere artık dedi. İlay da :
- Aybüş Hanım konser konser gezsin. Önce MFÖ şimdi KOLPA ...ben de :
-E siz sevgililerinizle takılınca bende hep Dilanla Pelinle sap sap geziyorumdum . Dilan'ın bide şimdi dizisi de var sevgilisi de Pelin de kocasıyla neyse ki Dilan bu sefer izili güne denk getirdi dedim. O gece sabaha kadar konuştuk saat beşe doğru yattık . İki saat sonra kalkıp hazırlandik ve sete gittik.

Normal de Tolga ile sette çok eğlenirken bu hafta sürekli kitaplara gömüldü ben de haliyle sıkıldım tabi artık konseri dört gözle bekliyorum...

Nasıl? Vote ve  yorum diye sürekli söylemek istemiyorum ama lütfen . Sınırda yok ama lütfen... Bol YavBah lı ve bol AyTol lu günler dileğiyle...💙❤💙❤😍😘💞