İLER - AYYAĞ BÖLÜMCAĞZI

475 24 2
                                    

😢😪    Telefonun başında çaresizce bekliyorum. Yeminlen  depresyon  sebebim olacaksınız. Biri yorum  yapmış mı, mesaj atmış mı diye sürekli bakıyorum. Acıyın bana !  Yukarıdaki hesap tamamıyla bana ait . Bu hesaba mesaj atarsanız daha iyi olur. Diğeri kankamla ortak . Neyse çok konuştum .   "yavbahaskina"takip please! 😘

İayda'dan...

Set Aybüş ve Tolga sayesinde iptal olmuş. Aylavyu aylavyu... Duyulavmi yesaydu... İçimdeki İboy romantik İlay susturdu. Daha dün Erenin bana verdiği evinin anahtarını aldım ve ön sürpriz yapmak için evine gittim. Tabi notda bıraktım. Benim şaşkoloz anlamaz böyle şeyleri.

"Benim şaşkoloz, benim...
E heh heeee😏"

İyice sapıttım. Tövbe çektikten sonra mutfağına yemek yapmak için girdim . Başka ne için gidecektim? Neyse.

Girmez olaydım. Ev hadi neyse. Bir erkek evine göre nerdeyse düzenli bile sayılabilirdi ama mutfak... B*k götürüyor mübarek.

Heryeri topladım, süpürdüm, sildim.

Basite kaçarak hemen makarna suyu koydum. Zaten bu mutfaktan en fazla çıkabilecek şey yumurtadır herhalde. Ya da dur. En fazla Aytacın çorabı çıkar buz dolabından . Ne kadar normal değil mi?

Makarnayı suya dökünce salata yapmaya başladım. Salatalıkları doğarken ensemdeki nefesle ürperdim .
-Değdiğin yer güzelleşiyor.

-Başka dedim arkamı dönüp.
-Nasıl yani?dedi ve  bir tane salatalığı ısırdı.
-Başka? Yani ben nasılım?dedim .
-Ha sen diyorsun ki; öv beni Eren, öv beni öv beni dedi gülerken.

Kaşlarımı çattım dudağımı büzüp arkamı döndüm ve salatalık kesmeye devam ettim.

-Sen benim enimsin dedi 3 numaralı etkileyici sesiyle. Herifim diye demiyorum çok etkileyici sesleri vardır. Ben de bunları numaralandırarak  çareyi buldum.

Arkamı döndüm ve Tek kaşımı kaldırıp ona bakmaya devam ettim.

-Tanıdığım en zeki, en komik, en duygusal, en güzel kız, hatta en çirkef...
Mal.
Omzuna geçirdim bir tane. Zevkle güldü.

-Enimsin sen benim, herşeyimsin.

Yaaaa!
Şen çok tatlışın ...

Yanağını yanağıma sürmeye başladı. Aaa dedem de yapardı erkek kardeşime böyle. Bide şey derdi. Hakikaten ne derdi ya?
Ne ? Ne ? Ne ?... Hah sakalın çıksın derdi. Hemen yüzümü geri çektim. Çocuk senin amacın ne?

Yüzüme şaşkınca bakarken:
-Sorun ne? dedi.
-Ya küçükken dedemde kardeşime böyle yanağını sürterdi. O geldi aklıma. Duraksadım.
-EEE?
-Bide şey derdi...
-Ne derdi?dedi.
-Şey, sakalın çıksın derdi.

Gülmeye başladı. Hatta bildiğin tatlı tatlı anırıyordu. Hiç anırmanın tatlısı olur mu demeyin. Oluyor, bal gibi oluyor.
Bende onun gülüşüne güldüm.

Karnımı tuta tuta gülmeye devam etti. Hiç susmadan iki üç dakika güldü belkide. Kendimi Ya, yeter gülme artık derken buldum.

Kesmeye devam ettim. Salatalığından bir kez daha ısırdı.
Salatayı bitirip masaya koydum makarnayı da tabaklara koydum. Eren masaya oturmuş bir yandan hala aynı salatalığı kemiriyor bir yandan da beni izliyordu."Mübarek ne hıyarmış!"

Ben de karşısına oturdum. Hıyarın kalan ucunu bana uzattı. Hiç tereddüt etmeden uzandım. Ağzıma attı. Keyifle yerken makarnamı ketçaba buluyordum. Ketçaaap! Aylavyuuuuu.

Sadece Biraz AyTol❤ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin