Araftaki Aşk

1.Bölüm

 Ne kadar güzel bir gün her taraf yemyeşil, kuşlar cıvıl cıvıl ötüşüyor.

ben yeni bir güne uyanmış okul için hazırlanıyorum ve her şey çok güzel bir şekilde ilerliyor keşke yaşamayı seviyorum deseydim ama diyemiyorum onun yerine güne böyle uyanıyorum. Offff! Yine sabah oldu, yine yemek yiyeceğim ve sabahın köründe kalkacağım yeniden giyineceğim, yine...

gibisinden bir sürü yine ile  başlayan cümleler birikmeye başlıyor aklımda sizinde anlayacağınız üzere berbat bir hayatım var.

 Ama en önemlisi benim bu yakındığım yine kelimesini  unutmamı sağlayan bir annem ve babam olduğu için çok mutluyum.

Annem ve babam olmasaydı ne yapardım diye düşünüyorum bazen muhtemelen kendimi öldürürüm çünkü sadece onlar için yaşıyorum.

 Her neyse şimdi gel gelelim tanışmaya ben Elvin  Antalya'da yaşıyorum lise'ye gidiyorum on yedi yaşındayım, sayısal bölümündeyim.

Neden bilmem ama sayısal denilince beyinden zeka fışkırmıyor. Genelde bazı insanlar öyle anlıyor'da. 

Burada bir lise var adı Karahan lisesi.

Annem ve babam beni zorla gönderdiler iyi bir lise diye ama hiçte öyle değil...

 sigaramı desem bıçak mı desem kemik kıran mı desem...

 her türlü kesici ,delici alet var.

Yani bildiğiniz psikopat lisesi desem yeri. Tabi normal olarak derse katılan neredeyse yok.
Amman!!! buda bizim işimize gelir zaten deyip geçiyorum bende.

 Annemle babam olmasa buraya adımımı atmazdım. Her neyse gelelim konuya yine okul çıkışı babam beni almaya geldi sonra birlikte eve gittik. Annem en güzel yemeklerini döktürmüş yine, geçtik sofraya annem ve babam yemeye başladılar bende elimi yüzümü yıkadıktan ve üstümü değiştirdikten sonra sofraya oturdum.

 Afiyet olsun dedikten sonra servis tabağını önüme çekip annemin hazırladığı yemekleri tıkanmaya başladım. O kadar hızlı yedim ki babam yavaş boğulacaksın diye uyardı ben aldırış etmeden yemeye devam ederken annemin hatası güzel yapmasaydı dedim.

Annem göz ucuyla bana bakıp gülümserken babam sandalyeyi çekip afiyet olsun eline sağlık karıcım dedi. Annem sen iste ben her zaman yaparım dedi.
Babam gülümseyerek yanımızdan ayrılıp salona geçti. 

Daha sonra annemle yemek masasını topladıktan sonra salona geçtik annem yemekten sonra bize dondurma servis etti oturup birlikte dondurmalarımızı kaşıklarken aynı zamanda sohbet ediyorduk.

Konuşmaya giriş yapan ilk bendim yarın hafta sonu eğer bir programınız yoksa birlikte sinemaya gidelim dedim.

 Babam ve annem gülerek iyi olur dediler babam o zaman yarın hazırlanın dedi.

Keşke hiç böyle bir teklif yapmasaydım. Ertesi gün olduğunda babam ve annemle birlikte hazırlanıp çıktık. Yol boyunca şarkıya eşlik edip hep birlikte eğlenmiştik.
Film salonuna geldiğimizde annem ve babam ile ortak seçtiğimiz bir romantik komedi filmine girdik. Babam annemle bana patlamış mısır aldıktan sonra yanımıza gelip oturdu filmin bitmesine az bir süre kala babamda izin alıp hava almaya çıktım böylece onları biraz'da olsa yanız bırakabilmiş'tim. 

Geri döndükten yaklaşık on dakika sonra film bitti bizde çıkışa doğru yöneldik babam ve annem eve gidelim dedi amma ben hayır diye ısrar ettim.
Babam ve annemi de peşime takıp arabaya doğru yöneldim tam babama döndüm ki yüzümde ani bir sıcaklık belirdi her yerde kırmızı bir sıvı vardı. Yüzümde, yerde, babamın beyaz gömleğinde ve babamın anneme hediye ettiği ve şu anda annemin üstünde olan beyaz ve siyah elbisede.

 Herkes çığlık atmaya başladı ben ne olduğunu anlamadan babam ve annemi yerde yığılmış halde gördüm. O an delirmiş gibiydim hayatımın şokunu yaşıyordum. Birden dudaklarımın arasından tiz bir çığlık yükseldi.

Herkes bir tarafa koşuşturmaya başladı. Anneeee , babaaa diye haykırdım birden. Kendimi annem ve babamın yığıldığı yere atarak onlara seslendim ama sanki beni duymuyormuş gibiydiler. Etraftakiler ambulans diye bağırmaya başladılar.

 

Bense daha ne olduğunu anlamamıştım bile tek bildiğim annem ve babama bir şey olmasını istememdi. Annemin yanına yığılarak bağırmaya başladım. Beni bırakma Anne diye bağırırken yüzünü avucumun içine aldım.  

Babama'da annemin elini sıkıca tutmaya çalışıyordu ama o kadar güçsüz kalmıştı ki tutmaktan çok okşuyor gibi gözüküyordu. Bense hayatımın şokunu yaşıyordum.