14.Bölüm

223 250 23
                                    

Nihayet sınav bitti.
Titreyen ellerimle ve emin olmayan duşüncelerle sınav optiğimi masaya bırakıp çıkmıştım.

Süremi güzel kullanmıştım ama hala emin değildim.

Kafam karmakarışıktı her bir soruyu okuyuşumda annem için diyerek başlamıştım.

Evet kendime fazla yüklendiğimi biliyordum ama kendimi böyle daha iyi hissediyordum.

Ayrıca süremi sonuna kadar da kullandım.

Ama buna rağmen optiğimi verirken ellerimin titremesine ve zihnimin bulanmasına engel olamıyordum.

Nihayet kesin bir kararla bitirdiğimi
Ve çıkmak istediğimi kendime kabullendirip titreyen ellerimle son kez optiğe baktım ve masaya bırakıp dışarı çıktım.

Hızlı adımlarla sınav salonundan çıkarken titreyen ellerimi birbirine kenetledim.

Kapıya geldiğimde karşıda bir lavabo olduğunu fark ettim.

İyi gelir diye lavaboya yöneldim ve açtığım musluktan akan buz gibi suyu yüzüme çarptım.

Suyun soğukluğuyla bir araya geln yüzüm nefesimin kesilmesine neden oldu.
Derin aralıklarla aldığım nefesimle başımı kaldırıp aynaya baktım.

Korkunç görünüyordüm ,fazlasıyla titriyordum.

Elime adığım peçeteyle hızlıca yüzümü sılıp,
İyi geçti
iyi olacak...
Dedim kendi kendime.
O an sakinleşmek için elimden geleni yapmaya hazırdım derin derin nefes aldım.

2 dakika sonra nefesim düzelmeye başlamıştı.

Dışarı çıktığımda güvenliğin benden aldığı eşyları almak için kapıya yöneldim.

Eşyalarımı aldıktan sonra hızlı adımlarla dışarı çıktım.

Telefonumu cebime sıkıştırıp çantamı koluma asarken hızlı adımlarla ilerlemeye başladım burdan uzaklaşmak istiyorum.

Ve tabiki psikologa da gitmeliydim.

Biraz daha düşününce daha doğrusu şu anki durumumu ...
aslında bu psikolog işi bana iyi gelebilir diye düşünmeye başladım.

Tüm bunları düşünürken kendimi okadar çok kaptırmışımki cebimde çalan telefonun melodisiyle irkildim
Ve nihayet yürümeye ara verip
Biraz ilerdeki banka yönelip oturdum ve telefonu cebimden çıkardım.

Ekranda "Alara" ismini görünce
Hemen açtım.

Ben:  Alara... 

Alara:  evet Elvin benim sınav nasıldı?

Ben : iyiydi yani öyle düşünüyorum.
Şey aslında Alara ben şimdi şey...

Daha laf ağzımdayken

Alara:Biliyorum şimdi zamanı değil ama
İlk aklıma sen geldin.
Neyde telefonda konuşmayalım sınav yerlerimiz aynı zaten neredesin hadi gel bir yere gidip konuşalım dedi.

Bense Alara şey benim psikologa gitmem gerek bugun randevum var sonra buluşsak olurmu? dedim.

Ben bunları söylerken karşıdan bir taksi geldiğini farkr ettim ve ayağa kalkıp durmasını işaret ettim.

Alara: tamam Elvin sonra görüşüz demesiyle telefonu kapatıp cebime sıkıştırdım ve duran taksiye doğru ilerledim.

Taksiye bindikten sonra Sevdanın dün akşam çantama koyduğu psikolog
Aderesini çantamdan çıkarıp taksiciye verdim.
Buyrun!

Taksici eline aldığı adrese bakıp siyah şapkasını biraz daha yüne çekip tamam küçük hanım! Dedi.

Taksicinin de onayıyla başımı sallayıp arkama yaslanarak telefonumu kurcalamaya başladım.
Biraz sonra başımı kaldırıp geçtiğimiz uzun yolu camdan izlemeye başladığımda aklıma takılan soruyla taksiciye dönüp,
Afedersiniz! ama ben bu yolu biliyorum .
Sanırım yanlış yola saptız
Size verdiğim adres burrası değil dedim.

Benim bunu söylememle taksinin durması bir oldu.
Taksicinin yaptığı hızlı firenle öne ve arkaya savruldum .
Ağzımdan çıkan tiz çığığın ardından
Taksiciye neler oluyor sen ne yaptığını sanıyorsun dedim ve tam kapıyı açacakken başını kaldıran taksicinin

Dur orda! Diye kükremesiyle

İrkilerek kapıya asıldım ama açılmadı. Kapıyı zorlamaya çalışmamla birlikte taksicinin Tekrar

Sana dur dedim! diye bağırmasıyla

Titreyen ellerimle yerime geçtim ve yaşaran gözlerle ne istiyorsun benden? Dedim.

Adam kötüü kötü gülmeye başlarken
Sen ne istediğimi daha iyi biliyorsun  dedi.

Ben daha adamın ne demek istediğini çözmeye çalışırken taksinin her iki kapısı açıldı , sağ ve sol koluma iki siyah giyinilmiş adam oturarak önde oturan adama tamam ağabay hadi gidelim dedi.

Yaşaran gözlerimle ve korkudan titreyen sesimle siz benden ne istiyorsunuz?
ben sizi tanımıyorum bile

Ne oluyor burda?

n olur bırakın beni gidiyim .

Benim bunları söylememle taksi koltuğunda oturan dam şapkasını çıkarıp arkaya fonerek kes seni yoksa bem sonsuza kadar kemesini bilirim diye külredi.

Korkudan ağlamaya başlamıştım ve ne olduğunu bilmiyordum bu adamlarda kimdi şimdi?
Beni niye kaçırıyorlar?

Ben bunları düşünürken taksi koltuğundaki adam önüne döndü.
Adam arkaya tekrar bakış atarken boynunda gördüğüm döğmeyle gözlerimi kaçırdım ve belli etmemeye çalıştım

Adam tekrar onüne dönüp taksiyi çalıştırdı ve yanımdaki adamlara aynadan kaş göz işareti yaptı.

Bense arabanın çalışmasıysa korkarar n olur bırakın beni gidiyim.
Paramı istiyorsunuz veririm ne kadar?
Yeterki bırakın gidiyim.

Benim bunları söylememle öndeki adam sinirlenerek susturun şunuyoksa elimden bir kaza çıkacak  diye bağırmaya başladı.

Bunu üzerine yanımda oturan adamlardan biri arkadan bir silah çıkarıp
Eeeehhhhyeter be!
Bu kuşrünları kafana dizmeden önce çeneni kapasan iyi olur diye bağırdı.

Silahı görmemle beraber  elimde olmadan  bağırmaya başladım.
Kafam birden ağırlaştı.

Adam tabancanın sapıyla kafam sert bir darbe indirmişti.

Bulanan başımla gözlerim kararmaya başladı.
Başımda accayip bir zonklama hissettim sanki tüm hayatım bir şerit gibi gözümün önünden geçti...

Başımdan akan sıvıyla kendimi hissedilmezliğe bıraktım
Tıpkı hayatımı bıraktığım gibi...













Araftaki AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin