16. Bölüm

208 230 33
                                    

İlk kez karanlık beni huzura götürecekmiş gibi hissetmiştim ama olmadı.

Acı içinde kıvranırken kapının açılma sesiyle gözlerimi açtım yine o adamdı az önce kafama silah dayayan adam.

Artık bıkmış ve yorulmuştum .
Yorgun gözlerle onu izlemeye başladım.

Adam hızlı adımlarla yanıma gelip
Beni bağladıkları sandalyeden çözmeye başladı.

Ben ona bakıp tam, Ne...Ne oluyor?
"beni nereye götürüceksiniz"?
Diyecekken adam başını kaldırıp pis pis gülerek
"Çok çabuk pes ettin be...
Böyle olmaz ama bak daha ölme zamanın gelmedi ama sen şimdiden ölü gibisin "

Adam bunları söylerken ben gözlerimi dikip ona baktım " hayatta senin kadar adi birsini görmedim , hayvansın sen..."

Benim bunları söylememle adamın yüzüme vurması bir oldu.
Yüzümü sanki kaynar suya sokmuş kadar sıcak hissettim sanki yüzümde volkan patlıyor gibiydi.
Kafamdan çeneme doğru inanılmaz bir sıcaklık.
Abartmıyorum o an gerçekten yanıyormuş gibi hissetim ve bu hiss bana çok fazla gelmişti.

Dudaklarımın arasından inanılmaz derecede derinden gelen bir çığlık attım ve inilti sesleri odayı doldurmaya başladı.

Benim ağzımdan çıkan her bir iniltim
Adamın daha da sinirlenmesine sebebiyet veriyordu ve sürekli
Kes sesini!!!!...
Diye yüzüme kükrüyordu.

Korkumdan ve yüzümdeki acıdan dolayı inlerken adam ağzımı kapatıp kes sesini yoksa seni şimdi annenin yanına yollarım!!! tamammı demesiyle sesimi hestim ve derin derin nefes almaya başladım.

Adam ellerini ağzımdan çekip tekrar beni çözmeye döndü.

Ellerim okadar sıkı bağlanmıştı ki
Adam ellerimi çözerken sanki jiletleniyormuş gibi hisediyordum ip sanki derime yapışmış gibiydi.

Adam ayaklarımı çözmek için eğildiğinde boynunda yine o döğmeyi gördüm ama oda okadar karanlıktı ki net göremiyordum.

Kapı aralık olduğu için odaya biraz ışık giriyordu ama bu net görmem için yeterli değildi.

Biraz daha ışık olsa belki görebilirdim ama...

Ben gözlerimi kısmış döğmeyi görmeye çalışırken kapının açılmasıyla refleks olarak başımı birden kaldırdım ve kapıya doğru baktım.
Tam zamnıydı döğmeyi görmem için bu kadar ışık yeterliydi başımı hem çevirip adamın boynuna baktım.

İçeri giren kişi, ağa bey paket yakınlardaymış.
Demesiyle beni çözen adam ayağa kalkıp beni kolumdan tutarak ayağa kaldırdı ve sırıtarak
Bak! Duydunmu? Sevgilin yakınlardaymış.

Seni kurtarmaya geliyormuş beyaz atlı prens.
Ama ne biliyormusun beyaz atlı prensimizin geleceği yer "burası" onun cehennemi olacak ve sende onunla birlikte yanacaksın.

Adam gözünü bile kırpmadan bunları söylerken oldukça korkutucu gözüküyordu.
Gözlerini kan bürümüştü bu adamın.

Birden adama bakıp Gözlerinin içine baktım ve " senin bir psikologa ihtiyacın var delisin sen deliii!!! "
Diye bağırdım.

Çok olmadı bun söylememin ardından adam kolumu sertçe tuttu ve beni sürükleyerek odadan çıkardı.

Salona benzer boş bir kolidora geldiğimizde kolumu itip beni yere savurdu .

Bu adamın amacı neydi?

Yerden kalkıp offf be yeter kimsiniz siz beni buraya getirdiğinizden beri sürekli işkence ediyorsunuz ve beni öldürmekle tehtit ediyorsunuz.
Beni tanıyorsunuz değilmi?
Ismimi soy ismimi nerede yaşadığımı
Ama ben sizi tanımıyorum.

Bana kim olduğunuzu söyleyin ve ayrıca beni neden öldüreceksiniz para falanda istemiyorsunuz ozaman neden neden beni kaçırdınız?

Bunu söylememle adam başını kaldırdı ve arkasından sılahını çıkartarak işte sevgilin gibi konşmaya başladın Tam bir kabadayı gibi sert.

Adamın bunu söylemesiyle ben tekrar anlamsızca adama bakıp
heyyy.... benim sevgilim falan yok kaç kere söyleyeceğim.
size dedimbenim sevgilim falan yokk.

Adam elindeki silahı kafama doğrultarak şşıııtttt senin sesin çok çıkmaya başladı ama
Şimdi seni sevgiline götüreceğim
Onu görünce anlayacağız bakalım,
sevgilin varmı yokmu?

Ben derin derin nefes alarak sinirimi ve ağrılarımı geçiştirmeye çalışırken
Dışardan gelen araba lastiklerinin sesiyle beraber inanılmaz bir gürültü oluşmaya başladı.

Kafama silah dayamış olan adam bana dönerek bak geldi bizimki .
Geldiğini nasılda belli ediyor öyle değilmi?

Ben adama dönerek anlamsızca bakmaya başlayınca adam bana bakıp hadi ama sevgilinden bahsediyorum.

hadi yürü onu karşılamaya gidelim dedi ve kolumu sertçe kavrayarak silahı kafamda tutmaya devam ederek yavaş adımlarla çıkışa doğru ilerledik

Kapıdan dışarı çıkınca bir kaç adamın siyah bir arabanın etrafında dizildiğini ellerindeki silahları birisine doğrulttuğunu gördüm.
Ama adamlar önümde durduğu için arabadaki kişinin yüzünü göremiyordum.

Yanımdaki adam pis pis gülerek Eeeeeee...
"Araf bey " yolculuk nasıldı ?

Rehinli olan Demesiyle arabadanbir adam indi ve kafama silah dayamış olan adama dönerek
"Beni bu adamlarla korkutabileceğinimi zannetin
Sen bunlarla değil beni sinek bile avlayamassın" diyerek birkaç adım ileri geldi.

Yanımdaki adam dur orda!!!! Yoksa kızın beynini dağıtırım Diye bağırmasıyla karşıdaki adam
Ne o korktunmu "BAYBAROS" dedi ve gülerek bana baktı.

Bu adam...
Iyide ama ben bu adamı tanımıyordum ki!!!

Ben adamın yüzüne bakarken
Kafama silahdayayan adam yani adamın dediğine göre "BARBAROS" karşıdaki adama yani "ARAF'A " güya sevgilim olan adama
Eeeee...
Yeter beee... bu gün öleceksin Araf efendiii diye bağırdı ve kafama dayadığı silahı bir, iki el havaya ateş etti.

Ben korkudan gözlerimi sertçe kapatıp tiz bir çığlık attıp ağlamaya başlayınca
"sakin ol!! Elvin ağlama seni kurtaracağım burdan birlikte çıkacağız." diye bir cümle kulağımı doldurunca sıkı sıkı yumduğum gözlerimi yavaşça aralayıp etrafa bakındım.
Karşımda ellerini kaldırmış Tamam sakin ol Elvin birazdan buradan gideceğiz diyen Araf'ı görünce derin bir nefes alarak titreyen sesimle
Ta..tam..tamam dedim.

Barbaros kulağımın dibinde gülmeye başladı. bakın şunlara aşıklar
Bir de bana yalan söylüyordunuz hani senin kızlarla alakan olmazdı Araf efendi?
Hele sen Elvin hanım hani sevgilin falan yoktu?

Barbarosun bunu söylemesiyle Araf'ın ğözlerine baktım son bir kez ama hayır!! ben onu tanımıyordum bile ben tam Barbarosa dönüp ben onu tanımıyorum diyecekken
Araf sözümü keserek
Barbarosa dondü ve
"evet Barbaros biz sevgiliyiz tamamı" oldu mu? dedi.
Ve sen de biliyorsun ki bana ait hiç bir şey başkasında kalmaz dedi ve sırıtarak tekrar etti,
Hemde hiç bir şey...
bunu sende biliyorsun Barbaros bu senin yanında kalmayacak dedi.

Barbaros Arafa dönerek tabi yaşamaya devam edersen Araf bey çünkü sen bu gün öleceksin.

Bense şaşkınlık içerisindeydim.
Az önce Araf ne dedi?
Ben yani biz...
Ama nasıl olur ben onu tanımıyorum bile ama o az önce biz sevgiliyiz demişti.
Bu nasıl olur?
Offff nasıl bir oyunun içerisindeyim ben böyle?
Yeter artık ben buradan gitmek istiyorum ama nasıl nasıl olacak ki? kafamda bir silah var, atrafım'da adamlarla çevrili.
Artık yapabileceğim hiç bir şey kalmamışa benziyordu...
Sadece çaresizliğim yanımdaydı başka
Hiç kimsem yoktu...

Araftaki AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin