❀2❀

6.9K 739 814
                                    

kageyama, yanında onun gibi ayakta dikilen sarı saçlı arkadaşının kolunu tuttu ve sallamaya başladı. "taksana beni ya!" ağzını yayarak konuşuyordu ve arkadaşı bundan hiç hoşlanmıyordu. hiç konuşmayan hâlini tercih ederdi.

tsukishima, onun yüzünden bu iğrenç ortama girmişti; üstelik kageyama onu bir türlü rahat bırakmıyor, yanlarından geçen insanlardan bile sebepsiz yere şikâyetçi oluyordu.

"senin yüzünden geldim buraya zaten," her zaman yaptığı hareketi yaptı ve gözlüğünü düzeltti. "saçma sapan konuşma."

"ama çok mükemmel, fazla mükemmel. bu çok acıtıyor." tsukishima, kimden bahsettiğini bilmiyordu. birbirlerine pek bir şey anlatmazlardı zaten.

"turuncu gülüşü ve güzel saçları." ters söylediğini fark ettiğinde kahkaha attı. uzun boylu arkadaşı ona şaşkınlıkla baktı, sarhoş olsa da hayatında ilk defa onu kahkaha atarken görmüştü. liseden beri tanışıyorlardı; iyi anlaşmasalar da birbirlerini çok iyi tanıyorlardı. uzun zamandır tanışıyorlardı ve kageyama'nın kahkahası tsukishima için bir ilkti.

"kimden bahsettiğini bilmiyorum." tsukishima az önceki şaşkın hâlini atlatmış, tekrar umursamaz hâline dönmüştü.

"herkes onu seviyor, doğal olarak. bazen yalnızca bana karşı nazik olduğunu düşünüyorum ama sonra..." onun ağlayıp ağlamadığını kontrol eden tsukishima, önündeki boş viski şişelerine baktı. bazılarının buzları erimişti, bazılarının ise daha erimemişti.

"sonra..." kageyama, aklına bir şey gelmiş gibi duraksadı. "kesin okulu bitiremeyeceğim ben ya!" burnunu yalandan çektiği için tsukishima yine onun ağladığını sandı. "kira parasını da ödeyemiyorum zaten. ayrıca süte zam geldi."

"notların lisedeki hâline kıyasla gayet iyi, kirayı ailen ödüyor ve süte zam falan gelmedi." karışık meyve suyundan bir yudum aldı. yanındaki aptal bu hâldeyken içemezdi.

"parıldıyor kar taneleri, bütün izler silinmiş. " kei içeceğine dalmıştı, bu yüzden kageyama'nın yanlarından dans ederek geçen insanları rahatsız ettiğini yeni fark ediyordu. bardakilerin ondan pek farkı olmadığı için bu durumu garipsememişlerdi.

"bir soyutlanma krallığı, bense sanki prensesim!" tobio'yu takan ilk insanın ses tonu öyle yumuşaktı ki tsukishima arkasına döndü. turuncu parlak saçları alnına dökülmüştü. boyu kısaydı, kageyama'nın karşısında küçücük kalmıştı.

tsukishima, siyah saçlı arkadaşının şok olduğunu fark etti. bahsettiği kişi bu olmalıydı. "kendini rezil edecek," diye düşündü ve kafasında canlandırarak bundan zevk aldı.

tobio, cevap vermedi. her gün onu görmek için gittiği çiçekçinin çalışanı tam karşısındaydı. onu düşünmediği gün yoktu, kafası tam yerinde değildi ama hinata'nın neşeli sesi onu rahatlatmıştı.

"sizinle burada karşılaşmak güzel," shoyo kıkırdadı. "ciddi bir adam olduğunuzu düşünmüştüm ama şu an gayet sevimli görünüyorsunuz."

kageyama, tam anlamıyla kendinde olsaydı çok heyecanlanırdı ama yaptığı tek şey kahkahayı basmak oldu. hinata, birkaç aydır neredeyse her gün gördüğü bu adamı ilk defa bu hâlde görüyordu. dudağının hafifçe kıvrıldığını bile görmemişti daha önce. fakat şu an mükemmel kahkahasını sergiliyordu.

"çok komik konuşuyorsun! konuşma tarzın..." karşısındaki dünyanın en komik esprisini yapmış gibi gülüyordu. "çok komik!"

gorgeous ⎯ kagehinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin