"konuşmak istediğin konu nedir?" dedi kageyama ciddi bir ses tonuyla. önündeki şekerin poşetini yırtıp yarısını kahvesine döktü. hinata onun aksine kahveyi şekersiz ve sütsüz içerdi. kageyama bunu garipsemişti ama bir şey demedi.
"bizim dükkanın arkasında çiçekleri koyduğumuz bir yer var. bazen o yerden dolayı ayakkabılarım kirleniyor." kageyama, karşısındakinin konuşmayı nereye bağlayacağını merak etmişti. "bu yüzden ıslak mendille siliyorum eve dönerken. geçen gün çöpe ıslak mendili atacaktım ve çöpte korkunç bir şey gördüm."
"ne gördün?"
"bir çiçek gördüm. üstelik canlıydı, bizimki gibi bir dükkândan alınmış yani." kageyama neredeyse boğuluyordu.
"iyi misin?" hinata endişeli bir şekilde baktı, kageyama toparlandı. "iyiyim."
"şaşırtıcı değil mi? ben de görünce senin gibi tepki vermiştim. dünyada böyle insanlar olması gerçekten üzüyor." hinata'yı ilk defa bu kadar ciddi görüyordu.
"evet, haklısın." kageyama saatine baktı, tam okumadan devam etti. "bunu yapan kimse gerçekten kötü bir insan olmalı." acele eder gibi kalktı. "derse yetişmem gerek, tamamen unutmuşum."
"seni oyaladığım için üzgünüm." hinata gülümsedi. "yine de beni dinlediğin için teşekkür ederim. ortak ilgi alana sahip olduğun insanlarla sohbet etmek gerçekten güzel oluyor."
35 mb internetle slm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gorgeous ⎯ kagehina
Fiksi Penggemar• uyarı: YEME BOZUKLUĞU kageyama her gün aynı çiçekçiye gidiyordur.