NOT: Millet 15. Bölümün part 2'siolacak ama şu an bu şekilde ilerlemek istiyorum. Bölüm adı "Büyük Kitap ve 12Altın Kural Part 2" şeklinde olacak.
Kr: Ne oluyor? Diye sordu. S: Tao, Sen ve Luhan'ın öpüştüğünü düşünüyor. Kr: Ne! Öyle bir şey olmadı. T: Sadece ben değil, eminim herkes benimle aynı fikirdedir. Kr: Saçmalıyorsun Tao! T: O gün yatakta... Hepimiz gördük Hyung! Kr: Ne? Tao ben o gün baygındım ve yeni uyanmıştım. Luhan uyandığımı görünce sevindi ve boynuma sarıldı. Ama sizin baktığınız yerden o şekilde göründüğünü bilmiyordum, üzgünüm. Dedi ve odadan çıktı. Sh: Aferin sana Tao! Tao üzgün bir ifade ile diğer üyelere baktı. T: Üzgünüm. Niye böyle bir şey yaptım bilmiyorum. S: Önemi yok. Bizde ilk başta senin gibi düşündük. Ancak bunun imkânsız olduğu belliydi. Tao üzgün bir şekilde yerine oturdu.
KRİS VE LUHAN
Kr: Luhan! Of! Yüce Tanrım!Nereye kayboldun 2 dakikada? Kris,Luhan'ı aşağıda bulamayınca üst katlara bakmaya karar verdi. Tahmini doğruçıkmıştı. Luhan terasta oturuyordu. Kris'e arkası dönük olduğu için Kris'i farketmemişti. Kris, Luhan'ın yanına giderken bir burun çekme sesi duydu. Ne yani,Luhan ağlıyor muydu? Kris, Luhan'ınyanına gitti. Luhan'ın tam karşında durdu ve dizlerinin üzerine çöktü. EliyleLuhan'ın çenesini tutarak, kendisine bakmasını sağladı. Kr: Luhan? SenAğlıyorsun! Lh: Git başımdan Kris! Dedi çenesini Kris'in elinden kurtarmak içinbaşını yana çevirdi. Kr: Luhan... Lh: Kris git! Kr: Pekâlâ. Dedi ve ayağa kalktı. Pantolonunusilkeledi. Kr: Gitmeyeceğim. Dedi ve Luhan'ın yanındaki boş koltuğa oturdu. Kr:Görünüşe göre bizi yanlış anlamışlar. Dedi gökyüzüne bakarak. Lh: Ha? Kr: Şey ogün sen bana sarıldığında. Lh: Ne? Yok artık! Kr: Ama öyle. Lh: Iyy. Seni niyeöpeyim ki Tanrı Aşkına! Kr: O kadar mıiğrenç beni öpmek. Lh: Şeyy... Kr: Her neyse. Dedi ve koltuktan kalktı. Kr: Onlara gerçeği söyledim. Lh: Ne gerçeği?Kr: Beni öpmediğin gerçeği. Sadece bana sarıldığını söyledim. Dedi ve kapıyadoğru döndü. Luhan ayağa kalktı ve Kris'in karşında durdu ama başı eğikti. Lh:Onlara açıklama yapması gereken bendim. Sana sarılarak bizi zor duruma soktum. Kris,Luhan'ın çenesini tutarak, başını kaldırmasını sağladı. Kr: Önemi yok Luhan,ikimizin de suçu yok onların bakış açısı bu. Sen sadece arkadaşın içinendişelenmiştin ve arkadaşın uyanınca çok sevindin ve arkadaşına sarıldın. Olanbuydu, ama onlar olayı farklı bir şekilde algıladı. Lh: Arkadaşım değilsin.Diye mırıldandı ve geriye doğru bir adım attı. Kr: Ne? Lh: Dedim ki; Sen benimarkadaşım değilsin! Kr: Luhan... Lh: Yani sen benim için çok değerlisin amaarkadaşım olamazsın. Kr: Luhan bu... Lh: Biliyorum imkânsız ama engel olamıyorum.Kr: Ben ne diyeceğimi bilmiyorum... Lh: bir şey demene gerek yok! Kr: Sözümükesmesen de konuşsam? Lh: Ne diyeceğini biliyorum boşuna zahmet etme! Dedi veçıkışa doğru döndü. Kr: Luhan! Dedi ve Luhan'a doğru bir adım attı. Luhan tamkapıyı açıp çıkacakken Kris onu kolundan tutarak durdurdu. Lh: Bırak kolumuKris! Kr: Bırakamam Luhan! Lh: Kris bırak! Kr: Bırakırsam gidersin. Lh: İsteğim şey bu zaten. Kr: Ama benistemiyorum Luhan. Hele de o kadar şeyi söyleyip, beni dinlemeden gitmeni hiçmi hiç istemiyorum. Lh: Gitmek istiyorum çünkü söyleyeceğin şeyler canımıyakacak biliyorum. Kr: Madem ne söyleyeceğimi biliyorsun buyur git. Dedi veLuhan'ın kolunu bıraktı. Kr: Ama... Dedi Kris, Luhan kapıdan çıkmak üzereyken.Kr: Şimdi gidersen, senden hoşlandığımı asla öğrenemeyeceksin. Ve Luhan tamkapıdan çıkarken kaskatı kesildi...
O ANLARDA DİĞERLERİ:
T: Bu kadar uzun ne konuşuyor bunlar? S: Kris Hyung yanlış anlaşılmayı düzeltiyordur muhtemelen. Bh: Aynen,Luhan Hyhung'u biliyorsunuz, Kris Hyung'u delirmekte üstüne yok. Cy: Eh KrisHyung da altta kalmayacağına göre kesin yine kavga ediyorlardır. L: Gidiponları ayırmalı mıyız? Ch: Bence kırılma sesi duyana kadar bekleyelim. Xiu:Olmaz. Ch: Neden? Xiu: Çünkü o kırılma sesi Luhan'ın, Kris' in kafasına attığıbir şeyden gelebilir ve o şey her neyse Kirs'in kafasında kırılabilir veKris'in kafası karpuz gibi yarılabilir ve biz geç kalırsak Kris kan kaybındanölebilir. Ch: Minseok Hyung haklı beyler. Kabul ediyorum kötü bir fikirdi. T:Yeter! Dedi ve ayağa kalktı. T: Ben onlara bakmaya gidiyorum! Dedi ve salonu terketti. T: Alt katta olamazlar, olsalardı seslerini duyardık. O zaman üstkattalar. Dedi ve üst kata çıktı. Üst katta ki odalarda onları bulamadı. T:Burada da yoklar! Nerde bunlar! Dedi etrafa bakarken merdivenlerigördü. T: Bit kat daha mı var? Dedi ve merdivenlerden çıkmaya başladı.Merdivenlerin sonunda Kris'in "Madem ne söyleyeceğimi biliyorsun buyur git."Dediğini duydu ve Luhan'ı gördü Luhan kapıdan çıkmak üzereydi. Tao, bir ikibasamak geri indi ve onların, kendisini göremeyeceği bir şekilde gizlendi. Dahasonra Kris "Ama... Şimdi gidersen, senden hoşlandığımı asla öğrenemeyeceksin!" Dedive Tao içinden "Lanet olsun!" Dedi. O anda Luhan tam kapıdan çıkarken kaskatıkesildi. Bunu fırsat bilen Kris, Luhan'ın yanından geçerek kapıdan çıktı. Tammerdivenlerden inerken Luhan, Kris'in kolunu tutarak gitmesini engelledi. Kris'ingeldiğini gören Tao olduğu yerden bir iki basamak daha geriledi. Lh: Bu Doğrumu? Dedi ve Kris'in tam karşısına dikildi. Kr: Sana ne zaman yalan söyledimben Luhan? Dedi tek kaşını kaldırarak. Lh: Doğru, sen bana asla yalansöylemezsin. Dedi ve Kris'in önüne geçti. Tam 2 basamak inmişti ki Kriskolundan tutarak Luhan'ı durdurdu. Kr: Luhan bekle! Lh: Bırak! Dedi ve kolunuçekerek Kris'in elinden kurtardı ve merdivenlerden indi. Bu arada Taomerdivenlerden inerek, aşağıdan geliyormuş gibi yaptı. Luhan aşağı ininceTao'yu fark etti. Lh: Tao? Ne işin var burada? T: Şey sizi merak ettik dehyung. Bakmaya gelmiştim. Kr: Neyimizi merak etmişler ki? Dedi Kris yanlarınayeni gelmişti. Kr: Luhan'ın ne kadar üzüldüğünü mü? T: Şey o konuda Hyunglarçok pişmanlar Luhan hyung. Kr: Sen pişman değil misin Tao? T: Şey... Evet,pişmanım hyung. (Çaktırmayın Tao içinden Kris'e sövüyor. ) Dedi ve koşarakyanlarından ayrıldı. Kris ve Luhan "Ne oldu şimdi" anlamında birbirlerinebaktılar ve diğerlerinin yanına gittiler.
O Sırada Diğerleri (Tao, Luhan ve Kris'e bakmaya gittikten sonraolanlar.)
Tao odadan çıktıktan sonra Suho'nun Telefonu çaldı. L: Suho Hyungtelefonun çalıyor. S: Duydum Lay. Dedi ve telefonunu açtı. (S:Alo? Sw: Alo? S: Pardon,kimsiniz? Sw: Seungwoon S: Seungwoon? Sw: Bu kadar çabuk unutulmayıbeklemiyordum doğrusu. Havaalanında çarpışmıştık. S: Aa evet hatırladım da, sizbenim numaramı nasıl buldunuz? Sw: Ünlübir mimarın numarasını bulmak çok kolay oldu benim için. S: Ah tabi ya! Sosyalmedya değil mi? Sw: Evet öyle. Met'iniziçok duydum ondan aradım. Evimin salonunda bir takım değişiklikler yapmakistiyordum, bana sizi önerdiler. Şansa bakın ki Kore'ye geldiğim gün siz Çin'egitmişsiniz. S: Evet biraz öyle oldu. Ancak Çin de halletmem gereken çok önemliişlerim var. Müsait olduğum bir vakit ben size geri dönüş yapsam olur mu? Sw:Olur tabi, benim vaktim bol Junmyeon-shi. S: Siz benim. Nasıl yani? Sw:İnternet Junmyeon-shi internet. S: Pekâlâ Seungwoon-shi, ben sizi arayacağımiyi günler. Sw: Bekliyor olacağım Junmyeon- shi. İyi günler.) Dedi ve telefongörüşmesi sonlandı. Sw: İnternetmiş, sosyal medyaymış peh! Seni senden daha iyi tanıyorum Kim Junmyeon.Dedi Seungwoon telefonu kapattıktan sonra. ç O anlarda Suho'nun yüzükireç gibi olmuş ve dona kalmıştı. L: Hyung iyi misin? S:... L: Hyung! Bh: LayHyung ne oluyor? L: Suho hyung Telefonlakonuşuyordu, sonra bembeyaz oldu ve cevap vermiyor! Cy: Tamam hyung sakin ollütfen. L: Suho hyung! Dedi ve Suho'yu omuzlarından tutup sarstı. S: Lay? L:Hyung çok korktum. Dedi ve Suho'nun boynuna sarıldı. S: Lay ne oldu? Bh: Hyung,Lay hyung senin telefonla konuştuğunu söyledi. Kötü bir haber mi aldın? S: Yoo.Cy: Neden yüzün kireç gibi oldu o zaman? S: Lay, Havaalanında çarptığım kişiyihatırlıyor musun? Diye sordu hala Lay'asarılırken. Lay aniden sarılmayı bıraktı. L: Hyung ben o adamı hiç sevmedim.Bh: Biz geldiğimizde yanınızda bir adam vardı. Cy: Evet hatta Suho hyung iletokalaşıyordu. S: Çocuklar konuştuğum kişi O'ydu. Bize iş teklifi yaptı. L:kabul etme hyung! Bh: Peki ne oldu da yüzün kireç gibi oldu? S: Adam adımıbildi. L: Hyung hava alanında sen söyledin ya adını. S: Hayır Lay ben adım Suhodedim Junmyeon demedim. L: Aman Tanrım! S: Lay bizim internet sitesinde adımınJunmyeon olduğu yazmıyor değil mi? L: Yazmıyor hyung. Suho ve Lay yazıyor.Siteyi bile kendin tasarladın hyung ben hata yaparım diye. S: Baekhyun,internetten biyografime bakabilir misin? Bh: Tamam. Dedi ve telefonunu kullanarak internete girdi. Bh: Kim Suho; 22 Mayıs 1991 doğumlu Kim Suho Güney Kore'nin entanınmış mimarlarından biridir... Baekhyun Biyografiyi okuduktan sonra Suho dahaçok şaşırdı. L: Hyung biyografide Kim Junmyeon adı geçmiyor. S: Adımı nerdenbildi bu adam? Bh: Araştırmamı istermisin hyung? S: İyi olur Baek. Bh: Buadamın adı neydi hyung? S: Seungwoon demişti havaalanında. L: O adamı hiçsevmemiştim zaten. S: Lay, Kore'ye dönünce onunla konuşmam lazım. Salonunda birtakım değişiklikler yapacakmış. L: Kore'ye geri döndüğümüzde onunlakonuşacağımızı mı söyledin o adama? S: Hayır Lay, ona şu an müsait olmadığımıve müsait olduğum bir vakitte onu arayacağımı söyledim. Bh: Hyung o adamıgörürsen tanır mısın? S: Elbette Baekhyun. Xiu: Çocuklar ne oluyor? S: Birisihakkında bir araştırma yapıyoruz hyung. Xiu: Kimmiş bu "birisi" ? L:Adı Seungwoon hyung. Ch: Seungwoon? Dedi ve dehşet içinde Minseok'a döndü. Ch:Bu Seungwoon o Seungwoon olmasın hyung? Xiu: Anlarız şimdi. Dedi ve cüzdanından bir gazete kupürü çıkarttı veSuho'ya uzattı. Xiu: Bak bakalım senin adam bu mu? Suho gazete kupürünü aldı veincelemeye başladı. S: Evet hyung, bu o! Dedi şaşkın bir şekilde. Xiu: Sanırımsize bazı gerçekleri açıklamanın zamanı geldi.
Hiç düzelmeden ve açıklama yapmadan bölümü ekliyorum. Geçikme nedenim hem bölüm biriktiriyorum hemde ailevi sebeplerim var iyi okumalar.
Bahsi geçen teras
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZEL GÜÇLER (DÜZENLENİYOR)
FanfictionExo ve özel güçleri ile bir dolu maceraya hazır olunuz! Evet. Sonunda Gözlerinizi Kanatan Ama Hâlâ Severek Okuduğunuz Hikâyemi Düzenliyorum...