19. Bölüm (Suho'yu kurtarma planı 1)

85 7 3
                                    

Not: Gecikme için üzgünüm :( İyi okumalar. Detaylı açıklama bölüm sonunda... 

AKŞAM;

Jongdae ve Minseok planın üzerinden tekrargeçerken. Çalan kapıyla yerlerinden sıçradılar. Jongdae söverek kapıyı açtı.Chanyeol ve Baekhyun gelmişti. Ch: Hoş geldiniz. Bh: Kostümler tamam! Diyerekşakıdı ve poşetleri Jongdae'nin gözüne sokarcasına havaya kaldırdı. Sonradaiçeri girdi. Chanyeol ise bezmiş bir yüz ile içeri girdi. Jongdae de kapıyıkapatıp peşlerinden içeri girdi. Baekhyun hevesle Chanyeol ile yaptıklarıalışverişi anlatırken kapı tekrar çaldı. Bu sefer kapıyı Minseok açtı. Suho veLay gelmişti. Xiu: Hoş geldiniz. S; Hoş bulduk hyung. Dedi ve salona geçti. L:Hoş bulduk hyung. Diyerek Suho'yu takip etti. Minseok da kapıyı kapatarakonlara eşlik etti. 

O SIRADA SALONDA;

 S: Tamamdır izni aldım. Mekân hafta sonu bizimdir.L; Orası bizim eve çok yakın. S; Evet ve bizim evde sihir koruması var. L; Benneden bilmiyorum bunu Hyung? S; Sana söylemiştim ama unutmuşsun Lay. Bh; Mekântamam, ya personel? S; Jessie'nin personeli var zaten. Bize yardımcı olacaklarmerak etmeyin. Ch; Öyleyse tek yapmamız gereken Seungwoon kişisi ile iletişimegeçmek. Ch: Önce mekânı görelim plan için prova yapalım sonra o işi hallederiz.Herkes Jongdae'yi onayladı ve gerekli her şey yapıldı.    

BÜYÜK GÜN=> 

SABAH;

S: Alo Seungwoon-shi? Sw: Evet benim? S: Şey diyecektim ben, Kore'ye döndüm de müsait bir zamanda buluşup konuşabiliriz. Sw: Ne Konuda? S: Evinizin salonunda değişiklikler yapmak istediğinizi söylemiştiniz? Sw: Ah! Unutmuşum kusuruma bakmayın işlerim yoğundu biraz. S: Sorun değil. Sw: Pekâlâ o zaman bu hafta sonu uygun musunuz? S: Hafta sonu başka bir müşterimle görüşmem vardı. Takdir edersiniz ki tek müşterim siz değilsiniz. Sw: Hangi gün olur o zaman? S: Bu gün, öğle yemeği? Sw: Anlaştık. S: Mekânı size mesajla bildiririm. Sw: Bekliyorum iyi günler. S: İyi günler. Sw: Dıt, dıt, dıt.... Xiu: Evet? S: Hallettim. Öğlen yemeği. Bu gün. Ch: Evet herkes duyduysa dağılabiliriz arkadaşlar. Herkes bir yere dağılırken Suho telefonundan Seungwoon'a adresi mesaj attı. Msj: Kime; Choi Seungwoon. Konu; Jessie'nin tteokboki evi. Saat 13,00'da. Vakit ayırdığınız için teşekkürler. 

RANDEVU SAATİ;

Ch: Herkes hazırsa başlıyoruz arkadaşlar. Gazamızmübarek olsun! Xiu: Olayıdramatikleştirmesen mi acaba Chen? Ch:Tamam herkes görev yerine. Dedi ve gitti. K: Geliyor. Dedi mekana doğru gelenSeungwoon'u işaret ederek. Xiu: Kyungsoo git ve karşıla onu sen şef garsonsun.Ky: Tamam. Dedi ve girişe koştu. Ky: Hoş geldiniz efendim. Randevunuz varmıydı? Sw: Hoş bulduk. Evet, Bir arkadaş ayarlayacaktı. İsmi Kim Jun-Suho. Ky:Kim Jun-Suho? Dedi elindeki defteriincelerken. Ky: Öyle bir isim yok maalesef. Sw: Ah! Kim Suho olacaktı sanırım.Kyungsoo tekrar deftere baktı. Ky: Evet Kim Suho var. Şu taraftan efendim. Dedive Suho'nun ayırtmış olduğu (!) masaya yönlendirdi. S: Ah! Kahretsin! Benimdışardan gelmem gerekiyordu. Ch: Sakin ol hyung. Ondan önce gelmişsin delavaboya gitmişsin gibi yap ve tekrar ediyorum 'Sakin ol'. S: Tamam. Dedi derinbir nefes aldı. S: Sakinim ben. L: Peki ben ne yapacağım? Suho hyung ile gittimdersem garip olmaz mı? Ch: Bizim içinolmaz ama onun için olabilir. Bu yüzden şöyle yapalım hyung; Sen arka kapıdaçık ve ön kapıdan gir. L: Tamam. S: Lay, Bizim ofis buraya çok yakın bizimanlaşma belgelerinden birini al gel. L: Tamam hyung 10 dakikaya yanındayım.Dedi ve arka kapıdan çıktı. S: Tamam sıra bende. Dedi ve tam giderken Jongdaetarafından durduruldu. Ch: Hyung önce ellerini yıka ve kurula, hafif nemlikalsın ki adam yalanına inansın. S: Tamam. Dedi ve Jongdae'nin dediğini yaptı.Ardından Seungwoon'un yanına gitti. S: Ah! Gelmişsiniz. Bende lavaboya kadar gitmiştim. Hoş geldiniz. Diyerek adamaselam verdi. Sw: Sorun değil bende şimdi gelmiştim zaten. Dedi ve Suho'ya selamverdi. İkiside yerlerine geçip otururken, Seungwoon, Suho'nun gözlerinebakıyordu. Suho bu bakışlardan kaçmaya çalışsa da başarılı olamıyordu. Aksigibi yanakları da al al olmuştu. ♥ S: Tanrım neler oluyor bana? Kendimi kontroletmeliyim. Nerdesin Lay? ♥ Tam o sırada ;L: Hyung! Diye bağırarak, restoranagirdi. Lay'ın sesiyle beraber Suho'nun dikkati dağıldı ve başını sesin geldiğitarafa çevirdi. S: Lay! L; Hyung! Laykoşmaktan nefes nefese kalmıştı ve ellerini dizlerine yaslayıp soluklanıyordu.L: Hyung istediğin belgeyi getirdim. Dedi soluklandıktan sonra masaya doğruilerlerken. L: İşte burada. Dedi belgeyi masaya bıraktı ve selam verip Suho'nunyanına oturdu. Sw: Bu nedir? L: Oh! Bilmiyor musunuz? Suho Hyungummüşterilerine her zaman antlaşma imzalatır daha sonra bir sorun çıkmasın diye. Bukâğıtta o antlaşma oluyor. S: Evet öyle. Sw: Pekâlâ o zaman. Dedi ve çatasındanbirkaç kâğıt çıkartıp masaya koydu. Sw: Bunlar evimin salonuna ait resimler veyapacağım değişiklikleri yazdığım kâğıtlar. Dedi Suho'nun gözlerinin içinebakarak. ♥ S: Ah! Kahretsin yine yapıyor! Engel olamıyorum! Lay,kurtar beni! L: Merak etme hyung ben yanındayım. S:Ne! ♥ L: Hyung bak bu maddede problem var! Diyerek Suho'nunelini tuttu ve kendisine bakmasını sağladı. S: Ne? Diye sordu Suho Lay'abakarak. Lay Suho'ya gülümsüyordu. L: Diyorum ki bu maddede hata varhyung? Dedi ama iç sesi başka bir şeysöylüyordu. ♥ L: Merak etme hyung! Ne olursa olsun seni koruyacağım!♥ S: Lay, o madde hep hatalı çıkıyor. Bizde o maddeyi müşterilerimizintercihine göre değiştiriyoruz, unuttun mu? L: Ah! Benim hatam unutmuşum hyungüzgünüm. S: Sorun değil Lay. ♥ S: Yanımda olman bana güç veriyor Lay, teşekkürederim.♥ S: Seungwoon-shi Sizce hatalı olan maddeyi değiştirmeli miyiz? # Sw: Kahretsin! Onu etkileyemiyorum! Nedenacaba? # Sw: Hangi madde? L: En sonuncumadde. S: Evet O madde bazen bize sorun yaratıyor. Sw: Antlaşmayı en sonhallederiz. #Sw: Onu etkilemem lazım! Ama neden!.. L: Yapamayacaksın! Hyungumuetkin altına alamayacaksın! Buna asla izin vermem! Sw: Ne? Çık aradan seni... L:Hayır! # O anda Lay'ın maddeyi düzelmek için eline almış olduğu kalem, ortadanikiye ayrılarak Lay'ın avucuna batar. S: Lay! Der ve Lay'ın elini tutar. L: Ben iyiyimhyung. Der ve Suho'ya gülümser. S:Garson! Diye seslenir. Ch: Kai Sıra sende! K:Tamam hyung. Der ve onların yanlarına gider. Lay'ın elini fark eder ama normaldavranmaya çalışır. K: Buyurun efendim. S: İlk yardım çantası getirebilir misiniz?Arkadaşım kazara kalemi kırdı da eli kesildi. Diyerek önemli bir şey olmadığınıbelirtti. K: Hemen getiriyorum, Dedi ve koşarak gitti. Ch: Ne oldu? K: Layhyung elini kesmiş. Ch: Ne? K: Suho hyung bana, onun kazara kalemi kırdığınısöyledi. Ky: Sersem ilkyardım çantasını götürsene! K: Bende onu almaya geldimama... Bh: İşte! Bunu al. Dedi ve Kai'nin sözünü keserek, Kai'ye bir çantauzattı. K: Bu nedir? Bh: Bizim gibiler için ilk yardım çantası. Ch: Sen nerdenbuldun bunu? Bh: Ben bulmadım, Jessie verdi. Ky: Kai! Mal gibi çantayla bakışmayıkeste git artık. K: Tamam! Dedi ve koşarak gitti. K: İşte ilk yardım çantası!Dedi ve elindeki çantayı masaya bıraktı. S: Ama bu!.. L: Jessie noona! K: Başkabir isteğiniz var mıydı? Sw: Evet bize içecek bir şeyler getirirsen sevinirizşirin çocuk. #Sw: Madem Suho'yu etkileyemiyorum bende bu çocuğu etkim altınaalırım.# K: Pekâlâ. Dedi Kai hiç istifini bozmadan. K: Ne içmek istersiniz?Dedi. Seungwoon'un gözlerine bakarak. #Sw: Ne? Ama!.. L: Sana söyledim.Yapamazsın! Sw: Sen! Onu da mı? # S: Lay ve ben taze sıkılmış portakal suyuistiyoruz dimi Lay? L: Evet öyle hyung. K: Tamamdır. Peki, siz BaySeungwoon-shi? Sw: Bende aynısından lütfen. K: Hay hay. Dedi ve arkasınıdönerek mutfağa doğru gitti. #Sw: Kahretsin!# K: Bir şey yapmamız lazım hyung!Lay hyung olmasaydı adam beni de etkileyecekti. Ky: Aptal adamın gözlerinebakan sendin! K: Ama ben sözlerinden... Ky: Aish! Sersem! Dedi ve Kai'ninkafasına vurdu. K: Ya hyung Ya! Diye sızlanarak başını ovaladı. Xiu: En kötüsüLay'ın gücü her geçen dakika tükeniyor. K: Unuttum portakal suyu istemişlerdi.Ch: İşte fırsat! Portakal suyunu onun üzerine dök ve lavaboya gitmesini sağlabu bize zaman kazandırır. K: Tamam! Ch: Kyungsoo, Seungwoon muhtemelen seniçağırtacaktır. Kai ile beraber onu lavaboda oyalayabildiğiniz kadar oyalayın.Bh: İşte portakal suları. Kai soldakini sakın dökme içinde Lay hyung için ilaçvar. K: Hangi soldaki hyung senin solundaki mi benim solumdaki mi? Bh: Yeşil olan bardak Kai, diğerleri sarı zaten. K: Tamam hyung. Dedi ve tepsiyi alıp masaya götürdü. K: İşte siparişleriniz. 3 bardak taze sıkılmış portakal suyu. Dedi bardakları masaya bırakırken. Seungwoon, Lay'ın bardağını fark etti. Sw: Neden onunki farklı? Diye sorduğu an Suho kendi bardağından içti. S: Çünkü Lay Portakal suyuna şeker koydurur, ben şekersiz içerim. K: Ah! Evet, ben yeni başladığım için arkadaşlar bardağı karıştırmayım diye farklı koymuşlar. Sw: Sipariş verirken öyle bir şey söylemediniz ama? S: Biz buranın daimi müşterileriyiz Seungwoon-shi. O sıra da Kai, Seungwoon'un bardağını masaya bırakırken devirdi. Seungwoon hızla ayağa kalktı. Sw: Lanet olsun! Ne yaptın sen! K: Çok affedersiniz! Sw: Kim senin şefin! Nasıl işe aldılar seni ya! K: Cidden çok üzgünüm efendim lütfen şefime söylemeyin! Anında kovar beni! Diyerek özür dilerken çaktırmadan Kyungsoo'ya işaret verdi. Kyungsoo anında yanlarına gitti. Ky: Bir sorun mu var efendim? Sw: Evet var! Bana hemen bu sakar garsonun şefini çağırın hemen! Ky: O sakar garsonun şefi benim bayım. Sw: Bu sakar garsonu işe alarak çok büyük bir hata yaptığınızın farkında mısınız? Ky: Beyefendi garsonuma hakaret etmeyi kesip lütfen şikâyetinizi söyler misiniz? Sw: Sakar garsonunuz üzerime portakal suyu döktü. Ky: Ah! Kai-shi bu kaçıncı oldu ama?ş Söz vermiştin bir daha sakarlık yapmayacaktın. K: Üzgünüm şef. Yemin ederim bir daha yapmayacağım! Ky: Yaparsan kovarım seni. Şimdi git beyefendiye yeni bir pantolon al. K: Ta-tamam. Dedi ve gitti. Ky: Sizde benimle gelin lütfen. Sw: Nereye? Ky: Lavaboya, ama ben böyle iyiyim, yapış yapış kalırım diyorsanız, siz bilirsiniz. Sw: Tamam geliyorum. Dedi ve Kyungsoo ile birlikte lavaboya gittiler. Hemen ardından Chen koşarak Suho ve Lay'ın yanlarına gitti. S: Lay! İyi misin? L: Hyung yalvarırım ona izin verme! Ch: Hyung portakal suyunu iç hemen. L: Ne? Ch: Jessie-shi senin için özel bir ilaç yaptı. L: Canım noonam! Dedi ve portakal suyunu kafasına dikti. O sırada Kai Baekhyun'un getirdiği "ÖZEL" pantolonu alıp lavaboya koştu. Ch: Kai pantolonu götürdü. Chanyeol yerine geç. Baek hyung sende. Sıra sizin. Kris hyung ve Luhan hyung siz de yerinize lütfen. Lh: İlk konuşmaları kaydedemedik ama? Ch: O sorun halledildi hyung her ihtimale karşı ben masaya verici yerleştirmiştim. Kr: Bize gerek kalmadı yani? Ch: Hayır hyung siz Tao ve Sehun kavga edince müdahale edin ve kavga büyüsün. Lh: Tamam. Sh: O zaman bizde yerimizi alalım Hyung. Ch: Evet, lütfen...

Yaklaşık 1800 kelime ve şimdiye kadar yazdığım (Yayımlanmış olan) En uzun bölümdü. Yazana kadar akla karayı seçtim. Sizlere uzun uzun neden geç yayımladığımı anlatmayacağım bu arada. Sadece elimde hazır bölüm yok ve diğer bölümde geç gelecek. Birde fazla uzatmak istemiyorum çünkü uzattıkça tadı kaçıyor ve fikirlerim tükeniyor.  Siz yeni bölümü okurken bende gideyim hikayeme oy vereyim. Niye mi? Çünkü unuttum. 

ÖZEL GÜÇLER (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin