ÖZEL GÜÇLER (DÜZENLENİYOR)

21.Bölüm (Biz Biriz!)

Randevudan sonra Minseok ve Jongdae'nin evi;

K: Hyung O Adam Perşembe günü dedi ama bu gün Perşembe değil mi zaten? Ky: Sanırım gelecek Perşembe'yi kastetti. K: O zaman haftaya Perşembe demesi gerekmiyor muydu? Xiu: Çocuk haklı. Adam Perşembe dedi. S: Yani? Xiu: Bir lider olarak daha zeki olmanı beklerdim Suho. S: Hyung ya! Xiu: Tamam, tamam, ağlama. Yanisi şu beyler; Haftaya değil ama ondan sonraki hafta olabilir. Ky: 2 hafta sonra yani. S: Bence tartışmamız yersiz Hyunglar ve çocuklar. Minseok hyung'un dediği gibi; Tek yapmamız gereken haber beklemek...

5 Gün Sonra...

Saat sabahın altısı ve telefonunun müzik sesine küfrederek uyanan bir adet Suho. S:Lay! Tanrı Aşkına! Bu lanet alarmı ne için kurdun!? L: ... S: Ah! Tanrı aşkına! Dedi ve Telefonunu eline aldı, Ekranı görünce sesli bir küfür ettikten sonra telefonu açtı. S: Seungwoon-shi sabahın bu saatinde aramanızı neye borçluyum? Sw: Ah! Kusuruma bakmayın Junmyeon-shi, ben iş için Türkiye'ye gelmiştim saat farkını hesap edemedim. S: Şu an Türkiye saatine göre de gece yarısı olmalı ama? Sw: Evet işlerim anca bitti. Sabah 6'da uçağım var. Çarşamba günü sabah saat 4'te (Kore saati ile) orda olacağım. Perşembe günü akşam 8'de Blue Jean's barda konuşalım olur mu? S: Neden bar? Sw: Bu aralar kafa dağıtmaya ihtiyacım var. S: Peki ama bir şartım var? Sw; Neymiş? S: O Barda en fazla iki saat kalırım. Sw: Seni kontrolüm altına almam için. 2 saat yeter de artar bile. Diye mırıldandı. S: Efendim? Sw: Yani şey. Anlaştık. Dedi ve telefonu kapattı. Suho şaşkın bir yüzle bir süre telefona baka kaldı ve ardından S: LAY! Diye çığlık attı. Lay, Suho'nun çığlığının ardından bir hışımla odaya daldı. L: Hyung iyi misin? S: Lay o aradı! L: Kim aradı hyung? S: O işte Seungwoon! L: Ne!? Ne zaman? S: Demin. L: Sabahın bu saatinde? Dedi tek kaşını kaldırarak. S: Türkiye'deymiş, saat farkı yüzünden bu kadar erken aramış. L: Hyung iyi de Türkiye'de gece yarısı olmalı şu an da. S: İşleri anca bitmiş Lay, yarın bizim saatimizle saat 4'te Kore'deymiş. L: Eee? S: Perşembe Günü Saat 8'de Blue Jean's Barda benimle buluşmak istiyor. L: Ne!? S: Duydun işte ne soruyorsun? L: Hyung sence de bunu en başında söylemen gerekmiyor muydu? S: Söyleseydim de kalp krizi geçirseydin dimi Lay? Dedi tek kaşını kaldırarak. L: Ben çocukları arıyorum o zaman. S: Tamam. Lay odadan çıkıp diğerlerini aradıktan sonra EXO 1 saat içinde Suho ve Lay'ın evinde toplanmıştı. Salondaki koltuklarda yarı uykulu yarı meraklı bir ifadeyle Suho'ya bakıyorlardı. Bh: Birisi sabahın bu saatinde neden toplandığımızı anlatacak mı? Yoksa güzellik uykum boşuna mı bölündü? L: Suho Hyung? S: Seungwoon aradı. Xiu: Sonunda! Bir an hiç aramayacak sandım! Ch: Buluşma yerini de söyledi mi? S: Evet, Perşembe Günü 8'de Blue Jean's Barda buluşacakmışız. Bh: Ama orası gay bar. L: Biliyoruz Baekkie. Cy: Hey! O benim Baekkiem. Dedi kaşlarını çatarak. Xiu: Beyler bölüyorum ama plan yapmamız lazım. Hepsi: Sendeyiz hyung. Xiu: Öncelikle bize koruma büyüsü lazım. Bh: Kitapta vardır belki. Xiu: Olabilir. Chanyeol ile beraber kitabı inceleyin bakalım ne çıkacak. Bh: Anlaşıldı. Cy: Tamam Hyung. Xiu: Lay, Suho'yu sakın yalnız bırakma. L: Merak etme hyung. Gerekirse Suho hyungum'a yapışık gezerim yine de bırakmam onu. Xiu: Her şeye hazırlıklı olmamız lazım. Olurda bizi saf dışı bırakırsa, onu koruyacak tek kişi sensin Lay. L: Merak etmeyin siz. Gerekirse ben kendi canımı veririm, hyungum'a bir şey olmasına izin vermem. S: Lay! O nasıl söz öyle! Tanrı korusun! L: Hyung, ailemden sonra yaşama tutunma sebebimsin. Ailemi kaybettikten sonra tutunacak tek dalım sensin, senide kaybedersem tutunacak dalım kalmaz benim. S: Lay! ... Xiu: Siz drama bağlamadan ben diğerlerinin yapacaklarını anlatayım en iyisi. Diyerek Suho'nun sözünü kesti. Kr: Seni dinliyoruz hyung. Xiu: Öncelikle hedef Suho, Lay ve İsmi lazım değil. Önceliğimiz Suho ve Lay'ı korumak. Ve ismi lazım değil karakterini yakalamak. Bu saydıklarımı yaparken birbirimizi de kollamak zorundayız. Çünkü... "Biz Bir'iz." Elleri göreyim. Herkes elini üst üste uzattılar ve "Biz Biriz!" Diye bağırdılar.

ERTESİ GÜN...

S: Lay! Hadi geç kalacağız! L: Geldim Hyung! S: Hayır yani Nasıl oluyor da tam evden çıkarken lavaboya gitmen gerekiyor hem de her zaman. L: İnan bende bilmiyorum hyung. Sanki mesanem önceden ayarlanmış gibi. O sırada Suho'nun telefonu çaldı. S: Ha hah Minseok hyung arıyor. Dedi ve telefonu açtı. <S: Efendim hyung. Xiu: Nerede kaldınız ya? Baekhyun ve Chanyeol bile geldi bir siz yoksunuz. S: Geliyoruz hyung. Lay'ı lavabodan ayırabilirsem geliyoruz. Xiu: Ne? S: Şey biz tam evden çıkarken Lay'ın tuvaleti geldi. Xiu: Tamam çok gecikmeyin. S: Tamam hyung. Dedi ve telefonu kapattı.> O sırada Lay gelmişti. L: Hyung anahtarlarımı gördün mü? S:Çantana koymadın mı sen anahtarlarını? L: Ah! Evet koymuştum. Tamam, o zaman gidebiliriz hyung. S: Sonunda. Dedi ve asansörü çağırdı. Asansöre bindiler. Girişte indiler. Arabaya bindiler e kafeye gittiler.

KAFEDE...

Ch: Sonunda gelebildiniz. Bh: Ben bile sizden öncegeldim. Cy: Doğru hyung Baekhyun her zaman en son gelir. Xiu: Her neyse. Jongdae sen planıhazırladın mı? Ch: Her zamanki gibihyung. Xiu: Seni dinliyoruz. Ch: Hyung Bu adam Sizi oraya çağırdı ama kesin birplan yapmıştır. O barda güçlerimiz etkisiz kalabilir. Xiu: Bunu bizde düşündük.Ch: İşte bu yüzden Onların hem çok yakınında hem de çok uzağında olmamız lazım. S:Yani? Ch: Hyung oturacağınız her hembara hem de dans pistine eşit uzaklıkta olmalı. S: Nasıl olacak bu? L: Hyungbiz iç mimarız. S: Öyle ama... L: Hyung anlarız biz. S: Tamam, tamam, hadiyapalım şu işi. Xiu: Şu barı kontrol etmemiz gerek. Kr: Bu akşam gidip kontroledelim öyleyse. Onlar konuşurken Jessie bir hatta 2 tepsi kurabiye ileyanlarına geldi. J: Canlarım Öyle aç karna plan yapmanıza gönlüm el vermedi buyüzden size Jessie'nin özel kurabiyelerinden yaptım. Dedi kurabiyeleri masayabırakırken. Ardından Lee Soo Man da onlara katıldı. Lsm: Selam. Hrks: Selam.Lh: Bir sorum var. Eğer içerde güçlerimizi kullanamayacaksak –ki öyle birihtimal var.- kendimizi olası bir büyüden nasıl koruyacağız. Lsm: Uzun zamandırbir koruma büyüsü üzerinde çalışıyordum. Bu büyü yiyecek ve içeceklerle dekullanılabiliyor. S: Yani? Diye sordu tek kaşını kaldırarak. Lsm: Yanisi şu siziçeceklerinizi Kim Min Suk adlı barmenden alacaksınız ve onlar da koruma büyüsüolacak. Bu arada Lay içinde güçlendirici içeceklerden verecek. Mavi renkliolanlar güçlendirici, Yeşil renkli olanlarda ise koruma büyüsü içeriyor. Bh:Peki bu güçlendirici içecekleri biz de kullanabilecek miyiz? Lsm: Elbette kullanabileceksiniz. Bu aradabara girmeden önce bu tabletleri içmelisiniz. Yoksa bara girdiğiniz gibi güçtendüşersiniz. Cy: Bu büyü kitapta da yazıyordu Baekkie! Dedi heyecanla. Bh: Aa!Evet, yazıyordu ama büyüyü nasıl kullanabileceğimizi bulamamıştık! Xiu: Nedenen başında söylemediniz? Cy: Kimse sormadı ki. Bh: Evet sormadınız ve bizdeunuttuk. Lsm: Her neyse! Bu iki büyünün dışında sahip olduğunuz element vegüçlere göre de içecekleriniz var bu içecekler size yeni güçler verecek. Havaelementi için şeffaf içecek. Su elementi için su mavisi ya da yeşili içecek.Ateş elementi için Alev kızılı içecek. Toprak elementi için toprak rengiiçecek. Şifacı kehribar rengi olan içecek. Yıldırım ve Şimşek hem hava hem desu elementi için olan içecekler. Telekinezi ve Transportation Gri içecek. Zamanve ışık içinde sarı içecekler. Hpsi Anlaşıldı hyung! 

Selam canlarım ben geri döndüm. Biraz uzun sürdü ama sonunda döndüm. Bazı üzücü olaylar yaşadım ve depresyonun eşiğinden döndüm. Neyse ki şu an çok iyiyim. Bu hikayeye yazmak biraz zor ama elimden geldiğince yazmaya çalışıyorum. Sanırım bazı bölümlerde sapmalar ve düzensizlikler olmuş. Final yaptıktan sonra bölümleri en başından okuyup gerekli düzenlemeleri yapacağım. Fazla uzatmadan notumu sonlandırıyorum. Gelecek bölümde görüşmek dileğiyle...