Sevilen Adam (Luhan)
Soğuğu hissetmemek için üzerine bir sürü kalın hırka almıştı sevilen adam. Saatin tik tak seslerine rağmen sessizdi soğuk odada. Ağzından çıkan tek şey camı buğulaştıran nefesiydi.
Dışarda sallana sallana yağan karın penceresine çarpmasını ister gibiydi sanki. Yalnızlığın verdiği acıyı ancak bu şekilde unutabileceğini düşünüyordu. Çevresini sardığı kollarını açtı, soğuğu hissetmemeyi diledi.
Ama ilk önce gelen postalara bakmak için kapıyı açmalıydı. Kapıyı açmak demek soğuğun davetsizce odasına süzülmesi demekti sevilen adam için. Yine de postalar önemliydi. Üniversitesinden gelen haberleri anca böyle alabiliyordu. Dersler dışında okula uğramayı sevmeyen bir tipi olduğu için üzülse de bu onun için daha kolaydı. Çevresine sardığı kolları istemsizce açtı ve soğuğu davet eden kapıya yöneldi. Dışardan ses gelmediğini anladığında hafifçe kapıyı araladı. Yavaşça eğilip üzerinde Lu Han yazılı etrafa saçılmış mektupları topladı. Geriye dönüp kapıyı kapattığında görev tamamlanmıştı.
Postalarını incelemeye başladıktan bir süre sonra dışardan odasına dolan sesleri duydu adam. Oturduğu yerden kalkıp sımsıkı kapatılmış olan pencerenin önüne geldi. Perdeyi hafifçe aralayıp dışardaki kalabalığa bakmaya başladı. Biri kız diğer erkek iki genç kavga eder gibiydi. Ama daha çok kızın bağırdığını tahmin ediyordu adam. Erkek, kızın havadaki kolunu tutarak yavaşça aşağı indirdi.
'Kavgayı bitirmek ister gibi bir hali var.' diye düşündü adam penceresinden aşağıyı incelerken.
Diğeri de sakinleşmiş gibiydi şimdi. Gözünü kırmadan bakıyordu karşısındakine. Çevrelerine toplanan kalabalığa aldırmadan aralarındaki sorunu çözmeye çalışıyorlardı.
'Yazık.' diye düşündü sevilen adam. 'Oturup birlikte gülebilecekken kavga ediyorsunuz.'
Ama bir şeyi bilmiyordu.
Onu da gülebilmek için bekleyen birisi vardı.
Başını kaldırıp da etrafına bakmadı, sadece kalabalığa bakıyordu.
Göremedi sevilen adam.
Kalın hırkalarının altında sadece üşüdü.
Seven Adam (Sehun)
Derin bir nefes verdi seven adam. Başını koyduğu yastığı bir kere daha düzeltti. Artık dinlenmek için öylesine yatağa uzanmak bile içini rahatlatmaya yetmiyordu. Hep bir sıkıntı vardı sol tarafında.
Telefonundan gelen sesi duyduğunda neredeyse dalmak üzereydi adam. Yataktan kalkıp kalkmamak arasında gidip geliyordu ama önemli olduğunu düşünüp hafifçe doğruldu. Hemen yan tarafındaki masanın üstünde duran telefonu eline aldı. Sadece bir mesaj olduğunu görünce yüzünü ekşitmişti. Tuş kilidini açmak için her zamanki kolay şifresini girdi adam: 'Ohsehun'. İsminden daha kolay bir şifreyi düşünse de bulamamıştı.
Banka mesajlarını oldu olası sevmemişti zaten adam. Yine bir banka mesajı aldığını görünce bankaya gidip bu mesajları kapattırmalıyım sanırım diye düşündü. Teknoloji ilerledikçe bu tür mesajlar da artacak diye bir gaye yoktu sonuçta. Ama yine de üniversiteye giden bir öğrenciye banka mesajları göndermenin saçma olduğunu anlamayan bankacılardan şüpheliydi. Ülkede o kadar iş adamı varken neden öğrencilere yüklenilirdi ki? Geleceğin iş adamları oldukları için mi?
Telefonu tekrar aldığı yere bırakıp yavaşça doğruldu ve mutfağa gitti. Bardağa su doldurup direk kafasına dikledi. İçimdeki bu sıkıntıyı ne alır diye düşünürken dışarıdaki bağırma seslerini duydu adam. Pencerenin önüne geldiğinde sesler kesilmiş, sorun halledilmiş gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAYI YAPAN ADAM
FanfictionSevdi seven adam. Yıllarca bekledi sevilebilmek için... Sevildi sadece sevilen adam. Yıllarca sevildi, sevebilmek için... -exojjangyeol