A.Y.A - 8

851 83 10
                                    

Sevilen Adam (Luhan)

Rüya görmek bazen rahatlatır insanı. Bazense aniden dönüştüğü kâbusla uzaklaştırır seni uykudan.

Ama bu yaşadıkları rüyadan farksızdı sevilen adamın. En güzel rüyayı bile kıyaslayamazdı bununla. Dünyada yaşayan herkesin en güzel anılarını birleştirseler yine de bunun yerini tutmazdı. Biliyordu. Bu her zaman farklı olacaktı onun için.

Gözlerini bir kere daha kapatıp açtıktan sonra yanında yatan bedene baktı sevilen adam. Bu kadar yakın olmaları mıydı onu heyecanlandıran yoksa hava gerçekten mi soğuktu? Gözlerini karşısındakine kilitlemişti çoktan. Gördüğü her yerde olmayı başarabiliyordu artık.

"Sehun."

Hafifçe seslendi karşısında yatana sevilen adam. Gözleri birbirine kenetlenmişken konuşmak pek de faydalı değildi aslında. Böyle yatarak saatlerce onu izleyebilirdi. Televizyonda en sevdiğin diziyi izlemekten bile daha heyecanlıydı.

"Efendim?"

Yumuşacık sesle bir kere daha gözlerini kırptı sevilen adam. Sadece bu gecelik değil her zaman bu kadar yakından duymak istiyordu bu sesi. Her zaman seslendiğinde ilk cevabı alan kişi olmak istiyordu. 

"Rahat mısın?"

"Evet. Sen?"

"Evet. Benim için çok mu endişelendin?"

Diğerinin kapıda nefes alıp verişini bir kere daha aklına getirdi sevilen adam. Alnında biriken terlerle gerçekten yorulmuş gözüküyordu. Evinden buraya kadar kısa mesafe olsa da koşarak gelmişti. Bir kere daha kendini ona minnettar hissetti sevilen adam. Uzun zamandır kendini hayatta yalnız hissetse de koruyucusu aslında hep yanı başındaydı. Çok geç öğrense de artık varlığını biliyordu. Onun varlığına alıştığını bir kere daha itiraf etti kendine. Bu en sevdiği alışkanlığı olmuştu.

"Hasta olacaksın diye korkmuştum."

"Önceden de böyle endişeleniyor muydun benim için?"

"Evet, ama o zaman koşup gelemiyordum. Çok kötüydü."

"Gelmeyi denedin mi hiç?"

"Evet."

"Anlatsana bana."

"Gelmeyi denemiştim. O zaman da penceren açık kalmıştı ve daha kışın başındaydık. Tanrı aşkına daha kışın başındayken, etraf karla kaplıyken neden pencereni açık bırakırsın ki? Soğuğu hiç mi hissetmiyorsun?"

"Eğer hep böyle gelirsen sürekli açık bırakabilirim sanırım."

"Luhan!"

"Şaka yaptım. Devam et."

"Pencerene taş atmayı denedim, belki kalkar da soğuğu hissedip pencereyi kapatırsın diye ama hiçbir tepki vermedin. Ve sanırım taşlar pencereye çarpmak yerine evine girmişti."

"Bir dakika, bunu hatırlıyor gibiyim. Sabah halının üstünde taşları bulduğumda nereden geldiğini anlayamamıştım. Demek sendin."

"Evet."

 "Sonra ne yaptın?"

"Kapına kadar geldim ama çalarsam ne diyeceğimi bilemediğim için bir süre orada bekledim. Ama hava git gide daha da soğumaya başlıyordu. Bu yüzden üç defa hızlıca kapına vurup zili çalıp kaçmıştım."

"Hey o da mı sendin?"

"Neyse ki sonunda uyandın ve soğuğu hissettin sanırım. Çünkü eve gidip pencereden baktığımda penceren kapalıydı."

ARAYI YAPAN ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin