Sevilen Adam(Luhan)
"Neyse sanırım kalkmam lazım artık. Kahvaltınızı da böldüm zaten."
Kulağına dolan sesi duyduğunda bir anda ömründe hissetmediği hayal kırıklığını sanki üst üste hissetmişti sevilen adam. Karşısındaki kalkıp gitmek için ayaklanırken ne diyeceğini bilemez haldeydi. Bir tarafı onu yolcu etmek isterken diğer tarafı da onunla biraz daha sohbet edebilmek için bastırıyordu. O da onunla birlikte kalktı ve çıkmasını engellemek istermiş gibi önüne geçti adamın.
"Çayı daha yeni kaynatmıştım. İsterseniz birlikte kahvaltı edebiliriz tabii eğer açsanız, zorlamak istemem."
Rastgele ağzından dökülen bu kelimelere sevilen adam bile şaşırmıştı. Ama yine de heyecanla bekliyordu buna karşılık gelecek cevabı. Hafifçe başını yana eğip en kötü geçen sınavının sonucunu merakla bekleyen bir çocuk gibi gözlerini iyice açtı.
"Ben... Rahatsızlık vermek istemem açıkçası."
"Hayır, hadi o zaman mutfağa geçelim, masa zaten hazırdı."
Bu sefer doğrulup masaya bıraktığı hala sıcak olan ekmek poşetini aldı sevilen adam. Arkasını dönüp gelmesini işaret eder gibi gülümsemişti karşısındaki uzun boyluya. Bir kere daha gözleri büyümüştü uzun boylunun. Bu tepki karşısında gülümsemesi daha arttı sevilen adamın. Önüne dönüp mutfağa doğru yürümeye başladı. Arkasından gelen ayak seslerini duyduğunda neredeyse tekrar dönmek üzereydi uzun olana ama yine de mutfağa kadar devam etti.
Ekmeği dilimleyip masaya dizdi ve diğer adamın rahatça oturabilmesi için kendi sandalyesinin karşısındaki sandalyeyi düzeltti. Diğeri mutfağa adım attığında hafifçe gülümsedi ve sandalyeye geçmesi için yana çekildi. Çayları bardağa doldurduktan sonra o da kendi sandalyesine oturdu. Ama karşısındaki hala çekingen davranıyordu. Böyle düşünürken kendinin bir anda nasıl böyle rahat hissettiğine şaşırmıştı sevilen adam.
"Şeker alır mısın?"
"Şey... Şeker evet alırım iki tane."
"Yalnız küp şeker kullanmıyorum ben. Sadece toz şeker var. Ama istersen marketten alabilirim hemen."
"Hayır, hayır. Toz şeker de küp şekerin toz hali sonuçta değil mi? Sanırım onu da kullanabilirim."
Karşısındaki güldüğünde kalbi yerinden çıkacak gibi atmaya başlamıştı sevilen adamın. Hafifçe kısılan gözlere dikkatle bakarken sol tarafından gelen sesin dışarı çıkmamasını umut ediyordu ama bir türlü durduramıyordu bu hissi. Elindeki şeker kavanozunu hafifçe karşıdakine uzattı. Elleri tekrar birbirine dokunduğunda neredeyse kavanozu düşürmek üzereydi ama karşıdaki neyse ki son anda tutmuştu.
"Şey ben bugün sanırım dikkatsizim biraz, kusura bakma."
"Ah hayır önemli değil, ben de dikkatliyimdir biraz. Yani şimdilik öyle düşünüyorum."
"Birbirimizi tamamlıyor gibiyiz."
Karşıdaki ağzına götürdüğü çayı fışkırtırken ne olduğunu anlaması için yüzünü silmesi gerekmişti sevilen adamın.
Seven Adam(Sehun)
Hani karnımızda uçuşan kelebeklerin ömrü bir günlük bile olsa onları hissetmeyi severiz ya, işte şimdi seven adam da o durumdaydı.
Melek gülümsemesini ona gösterdiğinde nerede olduğunu unutmuştu biran. Gerçekten rüya görüp görmediğini anlaması için tırnaklarını elinin içine batırmıştı sıkıca. Keskin acıyı hissettiğinde gerçek dünyada olduğunu hissetti. Ama yine de her şey bir düşten ibaret gibiydi, sanki alarm çalacak ve her an sıcacık yatağından doğrulup alarmı sinirli bir şekilde kapatacak gibi hissediyordu kendini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAYI YAPAN ADAM
FanfictionSevdi seven adam. Yıllarca bekledi sevilebilmek için... Sevildi sadece sevilen adam. Yıllarca sevildi, sevebilmek için... -exojjangyeol