A.Y.A - 21 (ÖZEL BÖLÜM)

790 76 17
                                    

Sevilen Adam (Luhan)

"Korkuyorum Sehun-ah."

Gözlerinden yaşlar düşerken yanındakine sıkıca sarıldı sevilen adam. Uzun zamandan beri ilk defa hissetmişti bu duyguyu. Ne yapacağını bilmeden sadece ağlıyordu dakikalardır. Gözyaşları sarıldığının omzuna dökülürken saçlarında dolaşan ince parmakları hissetti. Biraz da olsa rahatlamıştı şimdi. 

"Korkma Luhan, sadece küçük bir kontrol."

"Ya gerçekten hastaysam? Ya öleceğimi söylerse?"

"Sakın Luhan, bunları düşünme. Birkaç tüp kanını alacaklar ve bitecek, evimize dönüp rahatça uykumuza dalacağız. Tamam mı? Hadi ağlama artık."

"Sen de yanımda ol Sehun-ah. O odaya tek girmek istemiyorum."

Diğeri başını sallayınca korkusu biraz da olsun azalmıştı sevilen adamın. Şimdi el ele tutuşmuş kan tahlillerinin yapıldığı odaya yürüyorlardı. Beyaz kapının önüne gelince teker teker ilerleyip içeri girdiler. 

"Oh Luhan değil mi? Sizi şöyle alayım, diğer beyefendi geride bekleyebilir."

"Yanımda duramaz mı?"

"Ş-şey olabilir."

Beyaz önlüklü hemşirenin verdiği cevapla gülümseyip diğerini yanına çekti sevilen adam. Elini büyük ellerle birleştirince artık iğnenin vücuduyla buluşmasına hazırdı. 

"Sehun-ah bana bir şeyler anlat."

"Bir şeyler derken?"

"İğneleri sevmem biliyorsun, anlat bir şey işte."

"Hmm tamam, o zaman geçen gün okuduğum bir kitap sırasında yaşadığım olayı anlatabilirim. Hani bu çıkmadan önce incelediğim kitaplar var ya işte onlardan birini inceliyordum. Kitaba o kadar dalmışım ki başımda beni izleyen biri olduğunu anlamamıştım."

"Kimmiş o?"

"Kitabın yazarıymış ama ben bunu sonradan öğrendim."

"Neden gelmiş peki?"

"Kitabını inceleyen kişiyi tanımak istiyormuş."

"Sonra?"

"Oturduk, konuştuk. Neden böyle bir kitap yazdığını sordum, o da itiraf etmek için yazdığını söyledi."

"İtiraf mı? Ne itirafı?"

"Sevdiği kişiye sevdiğini söylemek için yani."

"İnanmıyorum. Eee cevap alabilmiş mi peki?"

"Onu bilmiyorum. O günden sonra bir daha karşılaşmadık. Ama umarım istediği olmuştur. Çünkü gözlerinde hüzün vardı."

Başını eğerek düşündü sevilen adam. Çaresizlik dünyadaki en kötü şeydi. Özlediğine kavuşamamaksa acıyı daha da artırırdı. Bir an her sabah yüzüne bakarak uyandığı adamdan uzak olduğunu düşündü. Hissedebileceği en kötü duygu olurdu bu onun için. En kötü acıyı tadardı. 

"Tamamdır, tahlil sonuçlarınızı öğleden sonra saat 2 gibi alabilirsiniz."

Düşüncelere dalmışken koluna yara bandı yapıştıran hemşirenin sesiyle kendine gelmişti sevilen adam. Yukarı çektiği gömleğini aşağı indirerek uzandığı yataktan kalktı. Diğerinin yardımıyla iğnenin verdiği acıyı hissetmemişti. Hemşire odadan çıktıktan sonra ayakkabılarını giyerek yanına gitti. 

"Sen varken iğneyi bile hissetmedim Sehun-ah. Bana bir ödül vermelisin."

"Hmm, ne istersin söyle bakalım."

ARAYI YAPAN ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin