Sevilen Adam (Luhan)
"Ne kadar garip değil mi Luhan, senden hoşlanıyorum sana yanaşmaya çalışıyorum. Seninle konuşmak için ta evinin kapısına kadar geliyorum ama en sonunda kendimi düşmanım olması gereken birinden yardım isterken buluyorum."
Mavi denize bakan gözlerini çevirip yanında duran uzun boyluya baktı sevilen adam. Saatlerdir bankta oturmuş sadece diğerinin söylediklerini dinliyordu. Bugün konuşma sırası ondaydı çünkü.
Kendisi dinleyen olmuştu bir süreliğine.
"Gerçekten sana âşık olduğumu düşünmüştüm. Çünkü şirin bir yüzün vardı. Güldüğünde daha da şirin oluyordun hatta. Yemek yerken, ders çalışırken bile gerçek insanlardan farklı gibiydin. Belki de farklı kişiliğini yakından görmek istemiştim. O yüzden yaklaşmaya çalışmıştım sanırım sana."
İlk karşılaştıkları gün aklına gelince gülümsedi sevilen adam. Başta neler olduğunu anlamasa da yavaş yavaş idrak etmişti sona doğru. Sonra kütüphanedeki sesini yükseltmesi geldi gözlerinin önüne. Utanmıştı o an, hem kütüphanedeki öğrencilere karşı hem de karşısında şaşkınlıkla onu izleyene karşı.
"Ama şimdi geçmişteki her şeyin aslında bir şakadan ibaret olduğunu düşünüyorum. Sanki Tanrı seninle karşılaşmamı istemiş, sanki Seyhun'dan almam gereken ders olduğu için seni görmüşüm gibi, değil mi? Belki de gerçekten tesadüftü seni ilk görmem. Sanırım bundan sonra hayatımdaki hiçbir şeye tesadüf gözüyle bakamayacağım."
"Aslında tesadüfler de kaderimizde yazılı. Bu bile onları tesadüf olmaktan çıkarıyor Wufan."
"Haklısın. Tanışalı ne kadar oldu? Belki de iki ayı bile geçmemiştir ama yine de her şey için sana teşekkür ederim."
"Ben bir şey yapmadım. Sana yardım eden Sehun'du. Sanırım ben sadece aracıydım."
"Biliyorum ama seni görmeseydim onunla da karşılaşamazdım."
Omuz silkip bir kere daha gülümsedi diğerine sevilen adam. Kimden gelirse gelsin veda konuşmalarının her başlangıcını tanırdı o. Bu da aslında gizli bir vedaydı. Daha en başında buraya geldiklerinde anlamıştı.
Her vedanın ihtiyacı olan özel bir yeri olmalıydı.
"Anladın değil mi? Bu bir veda."
"Evet. Deniz de senin vedanın bir yansıması olacak sanırım. Denizlerden nefret etmemi mi istiyorsun?"
"Benim de vedamın bir sona ihtiyacı vardı, ben de burayı seçtim. Çünkü herkes deniz kadar özgür olmalı Luhan. Nefret etme, sadece sev. Belki bir gün ben de kendi denizimi bulabilirim."
"Ne yapacaksın peki bundan sonra?"
"Sanırım Sehun'u dinleyip kendi tesadüfümü bulacağım. Tek istediğim ona da geç kalmamış olmak."
Seven Adam (Sehun)
"Gitti yani?"
"Evet, denizin kenarındaydık az önce. Sana veda etmediği için özür diledi."
Anlarmış gibi başını salladı seven adam. İçindeki alışmışlık hissini söküp atamıyordu ama. Her dış kapıdan adım attığında onu karşısında görmeye alışmıştı. Sürekli ders isteyip peşinden koşmasına gülüp geçtiği zamanları düşündü. Gerçekten de bir dost gibi olmuşlardı son zamanlarda.
Yazdıklarını okutmuştu ona diğeri. Küçük bir çocuk gibiydi beklerken. İlk okuduğunda istemsizce kahkaha atmıştı seven adam. Çünkü cidden bir çocuk gibi cümlelere dökmüştü hissettiklerini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAYI YAPAN ADAM
FanficSevdi seven adam. Yıllarca bekledi sevilebilmek için... Sevildi sadece sevilen adam. Yıllarca sevildi, sevebilmek için... -exojjangyeol