Yasak her zaman cezbedici olandır.
Peki ne kadar ileri gidebilirsiniz?
Ne kadarına cesaretiniz var?
Aşkı mı seçerdiniz, gönülsüz tutsaklığı mı?
Onlar araftaydı...
Ne gidebilendi ne de kalan...
Ne karar verendi
Ne vazgeçen...
Tutarsızdı adam...
Çares...
Merhaba, yeni bir hikaye, farklı bir bakış açım sizlerle. Biraz riskli bir hikaye oldu benim için, çünkü herkes bu hikayeye karşı ön yargılı. Ama ben her bölümü severek yazdım. Umarım sizde beğenirsiniz. Birinci bölümü bugün yayımlıyorum. Ama gelecek bölümler KIZIL GÜNEŞ'in bitiminden sonra yayımlanacak. ve birinci bölüm sizlerie. Bakalım beğenecek misiniz?
TÜM GÜNAHLARIN BOYNUMA
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
“Seni sevmeyi seviyorum, bana verdiğin huzuru, kimsenin önünde olmadığı kadar yanında gülmeyi seviyorum... Bencillik bu, ben iyi oluyorum seninle ve bu duyguyu yıllardır yaşamadığımı biliyorum. Ben seninle olmayı seviyorum, hırçın bir denizken ruhum, durgunlaşmayı seviyorum sert kayalarına çarparak, beni geriye püskürtmeni seviyorum. Yine de sana gelmeyi seviyorum, gururumu çiğneyerek, ayaklarına paspas ederek geliyorum. Yollama beni sıcağından, atma beni kucağından, sığdır kalbine, sev beni... Kolay sevilirim korkma! Seni bir sarsam, bir daha asla bırakmam, sen de bırakma. Yaşanacak her ne varsa, Hangi yasak, hangi kuralsızlık Hepsini benimle yaşa... Sevgilim, sen rahat ol Tüm günahlar yazılsın benim boynuma!
/GİRİŞ/
DOĞRULUK MU CESARET Mİ SEVGİLİM? Kimine göre değişirdi gerçekler, bir anda savunduğun her şey karşında hata olarak boy gösterir. Doğru bildiklerin yalanın olurdu. Yanlış dediklerin bir bir doğrulanır. Hayat en ulaşılmazı gönderir yanı başına. Yüreğindekini en uzağa savururdu. Bir insan ikinci kez aşık olabilir. Bir insan hayatında başkası varsa da aşık olabilir. Çünkü insanlar hata yapar, çünkü suç aşkındır. Ama ihanet olmaması gereken bir şeydi. İşte Timur da tam bu noktadaydı. Ya karısına ihanet edecekti ya da elde ettiği mutluluğu gönderecekti.
Peki ya siz? Siz hangisini yapardınız? Sizi boğan bir evliliği mi sürdürürdünüz? Yoksa size bir kez bahşedilen bu mutluluğu kaçırmamak için tüm tutsaklıklarınızdan vaz mı geçersiniz?
Cesaretiniz var mı? Aşkta doğruluğu mu seçerdiniz, cesareti mi? Hangisine daha çok ihtiyacınız var? Mutluluğa mı yoksa sığ sularda boğulmaya mı? Timur’un artık mutluluğa ihtiyacı vardı. Tüm günahını çekecekti tüm hatalarının ama yine de atacaktı o adımı. Bir sayfayı kapatıp, yeni bir sayfa açacaktı. Peki her şey nasıl mı başladı? İşte böyle...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
