12.BÖLÜM - SAVAŞTA HER ŞEY MÜBAH

26.9K 1.6K 225
                                    

Dün gece bölüm yazarken resmen uyuyakaldım =) çocuk olunca insan uykusuz kalıyor. Yoksa dün hemen hemen bölümün sonuna gelmiş, paylaşacaktım =) ama yine de sizi fazla bekletmedim her halde =) bu şarkıyı çok severim, umarım sizde bölümü ve şarkıyı severek okur, dinlersiniz. keyifli okumalar =)

Nazelin masasının üstündeki dağınıklığı toplarken, kapının açılması ile mavi derinliklerle gözgöze geldi.
"Günaydın Timur bey."
Adam esrarengiz ve varla yok arası o gülüşü ile kıza baktı. "Günaydın Nazelin hanım."
"Erken geldiniz. Ben şimdi karışımınızı hazırlıyorum." Dedi yerinden kalkarken.

O anda Timur kolundan tuttu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

O anda Timur kolundan tuttu. "Kahve kafi. Karışıma gerek yok."
Kız kaşlarını çattı. "Emin misiniz?"
"Eminim. Sinirlerimi gerecek şeyler yaşamıyorum uzun zamandır. Bu yüzden de uykumu alıyorum."
"Peki." Dedi sadece mutfağa giderken, dudağındaki gülümsemeden sadece kendisi haberdardı.

Kahvesini hazırlayıp, odasının kapısına gitti. Tıklattı. İçeriden gelen yumuşak 'Gir' sesine pek alışık değildi. Bu da onu güldürdü.
"Kahveniz." Dedi adamın masasına dikkatlice koyarken.
Günlük programı sayarken, adam gözlerini kaçırmadan onu izlemenin keyfini çıkarıyordu.
"Bir de son olarak saat dörtte terziniz ile randevunuz var. Bu kadar." Deyip, ekranı kapattı.
Adamın bir şey demesini bekledi. Mesela 'Tamam, çıkabilirsin.' Gibi, ama sessizdi.

Adam yavaşça ayağa kalktı, ceketinin önündeki iliği çözüp, ellerini ceplerine koydu ve tam kızın karşısında durdu.
"Sabahları simit yemeğe bayılıyorsun bu aralar?"
Nazelin kaşlarını çattı. "Nereden anladınız?"
Adam başını eğip, güldü. Tekrar başını kaldırdığında, bakışlarının odağı dudaklarıydı.
Bir elini cebinden çıkarıp, dudağının kenarına koydu. "Burada sürekli bir susam tanesi oluyor." Baş parmağının hafif dokunuşu ile, temizledi.
"Şe-şey..."

Adam kıza bir adım daha yaklaştı. "Ve Nazelin Özbek, yakında o susamları temizleyen baş parmağım olmayacak." Birden kızdan uzaklaştı. Yoksa boşanmayı beklemeyecekti. "Şimdi çıkabilirsin."

Nazelin koşarak çıktı odadan. Kendi masasına oturduğunda nefeslerini düzenlemeye çalıştı. Baş parmağıyla temizlemeyecekse ne ile temizleyecekti. Peçete? Su? Islak mendil de bir seçenek tabi... "Ah Naz için ne kadar temiz, adam nerelerde sen nerelerdesin?" diye mırıldandı.

***

Öğleden sonra Timur odasından çıktı. "Ben terziye geçeceğim. Sende işlerini toparlayıp, çıkabilirsin."
"Tamam Timur bey." Deyip, gülümsedi. Adam da ona gülümseyip, ayrıldı oradan.

Dış kapının sertçe açılması ile Nazelin kaşlarını çattı. Karşısındaki hoş giyimli bayana baktı.
"Buyurun, nasıl yardımcı olabilirim?"
"Ben Demet. Demet Soyalp. Timur'un annesiyim."
Kız hemen ayağa kalkıp, gülümsedi. "Şey kusura bakmayın, tanıyamadım. Hoşgeldiniz. Ben asistanı Nazelin. Timur bey çıktı."
"Oğlumun nerede olduğunu biliyorum küçük hanım." Kıza küçümseyici bakışlarla baktı. "Kimlerle düşüp kalktığını da..."

TÜM GÜNAHLARIN BOYNUMA - YASAK SERİSİ I - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin