My Sweet Platonic Love

Bölüm 5: Film-Part 2

''TANRIM!''

Burası banyoydu. Chanyeol klozetin üstünde oturuyordu. Ve o kesik kesik nefesler kesinlikle ağladığından dolayı değildi... Gözlerimi sımsıkı kapattım, arkama döndüm. Çığlık atarak kapıdan çıkacaktım ki kocaman bir el arkadan uzanarak kapıyı kapattı. Korkuyla arkamı döndüm. Chanyeol'ün göğsüyle karşılaşınca çığlık atmaya başladım. 

''Ah. Sus lütfen sus!'' 

Panikle eliyle ağzımı kapattı ve beni kapıya yasladı. Yüzümü tamamen görebilmek için eğilmişti. 'TANRIM ŞEYİNE DOKUNDUĞU ELİYLE AĞZIMI KAPATIYO! İMDAT!' Hala var gücümle çığlık atıyordum ama eli ağzımda olduğu için ses duyulamayacak kadar boğuk çıkıyordu.

''Sessiz ol Baekhyun! Elimi çekeceğim ama sessiz ol lütfen.''

Onu dinlemedim ve daha yüksek çığlık atmaya başladım. Yaklaşık 3 dakikayı böyle geçirdik. Chanyeol bile artık yorulmuş olacak ki kafasını omzumun üstünden uzatmış, kapıya yaslamıştı. Ses tellerimi dinlendirmek için sustum. Chanyeol umutla dolu gözlerle bana baktı. ''Elimi indiriyorum tamam mı?'' Göz temasımızı bozmadan kafamı sakince aşağı yukarı salladım. Ağzım açıldığı anda Chanyeol'ü ittim. Geriye sendelemiş ama düşmemişti.

''İMDAT! SAPI-

Daha cümlemi bitiremeden Chanyeol tekrar elini ağzıma kapatmıştı. Diğer elini de belime sarıp havaya kaldırdı.

''Çenenş kapamak bu kadar mı zor? Ağh! Sus artık!''

Aynalı dolabın içinden bir diş macunu tüpü aldı. Kapağını dişleriyle açtı. Elini ağzımdan çekti ve diş macununu sert bir şekilde ağzıma sıktı. Ağzım dolu olduğu için bağıramıyordum. Öksürmeye başladım. Bir yandan da tuvalet kağıdıyla ağzımı silmeye çalışıyordum.

''Ne hağl ettiğinigk sanğığyosğun!?'' (Ağzı dolu ya gençler fdsfsafa)

''Eğer sussaydın bir şey yapmayacaktım!''

''Öğk! Git şuğ elleğriğnği yıka. Öğrenç.''

''Oh pardon.'' O ellerini sabunlarken diş macununun çoğunu temizleyebilmiştim. Derin bir nefes alıp etrafa bakınmaya başladım. Chanyeol dışında her yere bakıyordum. ''Tamam yıkadım.'' deyince refleks olarak ona döndüm ve hala pantolonunun fermuarının açık olduğunu gördüm. Tabi 'Minik Chanyeol''ün de pantolonundan sarktığını.

''AH! Kapa şunu! Kapa şunu! Gözlerimi kezzaba batırmalıyım! Bu gözleri artık çamaşır suyu bile temizlemez!''

Chanyeol'ün yüzü anında kırmızılaştı. Arkasını döndü. Fermuar sesinden .... kapattığını anladım. Geri bana döndü. Kaşlarımı çatıp yapabileceğim en korkunç ifadeyle ona baktım. ''Artık şuradan çıkabilir miyim?''

''Şu an olmaz.''

''Ne demek şu an olmaz?''

''Bak annemlerin hala aşağı katta film izliyor olduklarını doğrulamadan bir yere gidemezsin.''

''Nedenmiş o?''

''Çünkü ne yaptığımı öğreniler.''

''O senin problemin.'' Oturduğum klozetin üstünden kalktım. Kapıya uzandım. Chanyeol'ün itiraz edeceğini düşünmüştüm ama bir şey söylememişti. Daha kapıdan bir adım atmıştım ki midemdeki sıcaklıkla geri içeri girdim. Chanyeol'ün gözleri parlamıştı. 

''Hoh. Gitmedin. Çok teşekkürler Baekhyun-ah.'' dedi bana sarılırken. Midemdeki kasılmalar iyice artmıştı. Sonunda kendimi tutamadım ve midemkilerin hepsini Chanyeol'ün üstüne kustum. 

Derin derin nefesler alıp sakinleşiyordum. Midemin düzeldiğini hissedince Chanyeol'e baktım. Ağzını kocaman açmış bağırıyor gibi yapıyordu. Ellerini beni boğacakmış gibi kaldırmıştı. Sinirden parmakları titriyordu. Bana hızla döndü. Bana vuracağını sanmıştım ama yanımdan geçip küvetin içine gitti. Duş başlığını eline alıp kustuğum yerleri yıkadı. Aynı zamanda sinirle bir şeyler mırıldanıyordu. 'Sanırım bana küfrediyor.'

Her yeri tamamen ıslanınca küvetten çıktı. Sadece 15 dakika önce penisini görmüş olmasam vücuduna yapışmış bu kıyafetleri seksi bulabilirdim. HOH! Hayır. 'Fikrimi değiştiriyorum. Sadece 15 dakika önce penisini görmüş olmama rağmen vücuduna yapışmış bu kıyafetler çok seksi.'

Tam karşıma geldiğinde durdu ve gülümsedi. GÜLÜMSEDİ. ÜZERİNE KUSMUŞ BİRİNE GÜLÜMSEDİ. 'Bu çocuk ruh hastası değilse bir şey bilmiyorum.'

''Sanırım ödeşmiş olduk ha?''