Bölüm 11: Savaşçı

7.2K 511 142
                                    

''Baekhyun uyan. Baekhyun kahvaltıya inmeliyiz.''

Kolumun aniden tutulmasıyla yerimden sarsılarak kalktım. Başım fazlasıyla ağrıyordu. Gözlerim ışığa alışık olmadığı için elimle gözlerimi kapattım ama Chen hemen ayılmam için elimi çekti.

''Bir de yüzünü kapatıyorsun! Annen kahvaltıya çağırıyor. Beş dakika içinde inmezsek buraya gelecekmiş. Terlikle.'' Son kelimeyi dramatikleştirmek amacıyla bağırarak söylemişti. 'Bunu göze alamam!' Hızla kendimi yataktan dışarı attım ama baş ağrısından dengemi koruyamamış ve yere yapışmıştım. Morluklarım ve yaralım neredeyse tamamen iyileştiğinden canım fazla acımamıştı.

''Hayır dur! Tuvalete önce ben girmeliyim!''

''Chen daha yeni uyandım ve çiş torbamı tutamam!''

''Ben de yeni uyandım seni armut kafa! Baekhyun hayır lütfen kapıyı aç altıma yapmak üzereyim!''

Chen'in acı bağırışlarını umursamadan tuvaletimi yapmaya başladım. 'Ah..' İşte bu duyguya aşıktım. İnsanı başka bir şey bu kadar rahatlatamazdı. Çişimi yaparken yavaş yavaş ayılmaya da başlamıştım. Va tabi dün olanları da! En son Chanyeol'e kimseyi öpmediğimi söylemiş, ensesinden tutup kendime çekmiştim. Sonrasını hafızamdan silinmiş gibi hatırlayamıyordum.

''Hoh! Ne oldu?! Öpüştük mü yoksa?! Aish! Aptal.'' Bir an boş bulunup kafama şaplak attım. Tabi bu sırada şeyimi bıraktığım için çişim klozetten taşmıştı. 

''Ağk iğrenç.''

İşim bitince yeri sildim ve ellerimi yıkadım. Chen'den ses gelmediğine göre ya altına işemişti ya da başka bir tuvalete gitmişti. Ama hayır. İçeri girdiğimde Chen'i çantama işerken bulmuştum.

''Ne yaptığını sanıyorsun!?''

''Dostum biraz daha tutsaydım patlardım. Hem odanda bir şişe yada kavanoz bile bulundurmayacak kadar temiz olman benim suçum değil.''

''Ben onu koparmadan önce sok şunu yerine.'' dedim hızla kıyafetlerimi giymeye çalışırken. Annemin sesi anında ikimizin de adneralin seviyesinde bir patlama yaratmıştı.

''Sizi hergeleler daha hazırlanmadınız mı?! Şimdi geliyorum oraya!''

''Chen çabuk giyin, çabuk!''

''Şortunu giyiyorum!''

''Giy lanet olası giy!''

Chen tam üzerine şortu giydiğinde annem içeri daldı. Gözlerini önce -hazırlanıp hazırlanmadığıma bakmak için- benim üzerimde gezdirdi. Chen'e döndüğünde yüz ifadesi yumuşadı ve kahkaha atmaya başladı. Neye güldüğünü anlamak için Chen'e baktığında altına giydiği şortun pembe bir kız şortu olduğunu gördüm. Üstelik poposunda ''Sexy Lion'' yazıyordu. Ve tabiki anırmaya başladım. Hatta kahkahalarım ileri seviye bir böğürmeye dönüşüyordu. Chen olayı kavradığında az önce işediği çantayı önüne kapattı ve altının ıslak olduğunu fark edince çığlık atıp tuvalete koştu.

''Çişimi tuttum! ÇİŞİMİ TUTTUM!''

Böğürmelerimiz Chen banyodan gri bir şortla çıktığında son bulmuştu. Ama gülerken soluklanamadığımızdan nefes nefeseydik.

''Erkek gibi giyinip.. Aşağı gelin ahhahah.'' Annem odadan çıktı. Chen kapıyı çarparak kapattı. Ateş saçan gözlerini bana çevirdi.

''Baekhyun. Fetiş falan mısın!? Odanda pembe kız şortunun işi ne!?''

İfademi ciddileştirdim. ''Hiç bu açıdan düşünmemiştim... Ama gerçekten ne olduğu hakkında bir fikrim yok ve bilmek istediğim de söylenemez.''

My Sweet Platonic LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin