Gözde'den
Gözlerimi araladığımda etrafın karanlık olduğunu farkettim.Gözlerimi kısarak görüşlerimi netleştirmeye çalıştım.Ancak her taraf bulanık görünüyordu.Kafamı sağ tarafa çevirdiğimde benim gibi sandalyeye bağlı olan birisi daha vardı.Ancak yüzünü net olarak göremiyordum.Etrafı ne görebilmek için gözlerimi dahada çok kıstım.Yavaş yavaş görüşlerim netleşiyordu.Bulunduğum yer bir depoyu andırıyordu.Yanımda sandalyede oturan kişide Kumsal'dı.
"Gözde?"
"Kumsal?"
"Neler oluyor?Burası neresi?"
"Bilmiyorum.Ama sen sakın korkma tamam mı?"
O sırada deponun kapısı ardına kadar açıldı.Gözlerimi gün ışığına alıştırmak için istemsiz olarak kısmıştım. Ne zamandır burada olduğumuza dair hiçbir fikrim yok.Hava aydınlık olduğuna göre buraya geleli çok fazla olmadığını tahmin ediyorum.
Bu adamların kim olduğunu sormayacağım.Çünkü kim oldukları belli. Tabikide Kadir Korkmaz'ın adamlarıdır.Kapıdan içeri ellili yaşlarında bir adam ve yaklaşık otuzlu yaşlarında iki adam girdi.Büyük ihtimalle ellili yaşlarda olan adan Kadir Korkmaz'dı.
"Oo şeref verdiniz güzel hanımlar!"
"Senin için aynısını söyleyemeyeceğim.Zira şerefsiz bir insanın şeref vermesi beklenemez değil mi?"
Onun karşısında zayıf görünmemeliydik.Bu yüzden ona karşı başımı dikleştirerek bu cümleleri kurmuştum.Aslında ondan it gibi korkuyordum.Ama bunu ona belli edemezdim.
"Bakıyorumda bayağı cesaretliyiz."
"Aslında şaşırman gayet normal .Cesaret senin bu güne kadar hiç karşılaşmadığın birşey olsa gerek."
Kumsal şaşkın bakışlarla bizi izliyordu.Onun ağzından tek kelime bile dökülmemişti.Tabi oda haklı,sonuçta burada ne olduğu hakkında en ufak bir bilgisi yoktu.Adam beni bırakıp Kumsal'ın yanına gitti.
"Sende ablan kadar cesaretlimisin?"
"Neden?Senin karşında korkmalımıyız yoksa?"
Aferin sana Kumsal!Sakın korktuğunu belli etme!
Adam ukâla bir şekilde "Evet."dedi.
"Ay bak senin için üzüldüm o zaman.Çünkü biz senden korkmuyoruz."
Kumsal bunları söylerken sanki benden cesaret almak istermiş gibi yüzüme baktı.Bende ona gülümsedim.Adam Kumsal'ın saçlarını kavrayıp geriye doğru çekti."Şuan benden korktuğunuz her halinizden belli."Adam bunu söylerken yüzünü Kumsal 'ın yüzüne dahada çok yaklaştırdı.
Kumsal adamın yüzüne tükürüp "O zaman sen bunuda yağmur zannedersin."dedikten sonra güldü.Adam ellerini Kumsal'ın saçlarından çekip diğer adamlara döndü ve "Bunlara saygıyı öğretin!" dedikten sonra depoyu terketti.Adamlardan biri benim diğeri Kumsal'ın önünde durduktan sonra ikiside aynı anda bize tokat attılar.Ağzıma biriken kanla yere tükürdüm.İstem dışı gözlerimden iki damla yaş aktı.
Kumsal bana bakıp "Hayır Gözde!Asla!"diye bağırdı.Ağlamam gerekiyordu.Gözlerimdeki yaşları geri gönderip önümdeki adama baktım.
"Yapabildiğin sadece bu mu?"
Ne yapabilirdiki?En fazla bir tokat daha atardı.Ama adam beklediğimin aksine belindeki kemeri çıkardı ve iki kat yaptı.Kumsal'ın önündeki adam her ne kadar onu durdurmaya çalıştıysada o arkama geçip sırtıma kemeri ile vurdu.
"Ah!"
Kumsal "Bırak lan ablamı şerefsiz!"diye bağırdı.Kumsal'ın önündeki adam benim arkamdaki adamdan cesaret almış olacakki oda kemeriyle Kumsal'a vurmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN HER HALİ(Tamamlandı)
JugendliteraturGecenin bir vakti tanımadığı iki adamın arbasına binerek kendisini ve kardeşini tehlikeyle burun buruna getiren Gözde,bu iki adamın parktaki salıncağı sahiplenen Özgür'ün akrabası olduğunu bilemezdi. Yanlış anlaşılmalar yüzünden yapılan tartışm...