AŞKIN HER HALİ(Tamamlandı)

21.BÖLÜM

Kumsal'dan

"İnşallah Gözde Ömer'e herşeyi anlatır."

Enes bunları söylerken ona bakmak için kafamı çevirsemde onu göremiyordum.Çünkü onu arkama bağlamışlardı.Sadece omzunu görebiliyordum.

"Eğer anlatmazsa...Bu adamlar hepimizi öldürür."

"Enes..."

"Efendim."

"Sanırım ablam Ömer'e birşey söylemez. "

"Ama söylemesi lazım."

"Ben ablamı tanırım söyleyemez."

"Allh kahretsin!"

"Enes..."

"Ne var Kumsal!"

"Bana bağırma!Ne yapsın yani?Ömer'i kurtarmak için bizimi tehlikeye atsın."

"Aslında o da haklı.Ama Ömer'e söylemezse hepimizi öldürecekler."

Bir süre sessiz kaldık.Enes haklı.Gözde Ömer'i buraya getirirse hepimizi öldürecekler.Bu adamların ellerinde ölmek isteyeceğim son şey.

"Enes..."

"Ne?"

"Biz yarın öleceğimize göre sana birşey sorabilirmiyim?"

"Ölmeyeceğiz Kumsal!Ömer bir yolunu bulur.Ama yinede sorabilirsin."

"Nerede ölmek isterdin?"

"Bu nasıl bir soru Kumsal?"

"Sadece merak ettim.Sonuçta ecelimizle değil bu adamlar yüzünden öleceğiz."dedikten sonra Enes'ten cevap gelmesi için bir müddet bekledim.

"Bak küçük kız..."

"Ben küçük değilim!"diye sinirle Enes'e bağırdım.

"Benim için küçüksün."

"Bana küçük deme!"

"Tamam ya sinirlenme."

"Hâlâ sorumun cevabını alamadım."

"Sevdiğim kadının yanında ölmek isterdim."

Enes bunu kendinden emin ses tonuyla söylemişti.

"Sanırım sen benim yanımda öleceksin.Üzgünüm."

Enes tebessümle karışık güldü.

"Olsun."

Ne yani kendini ölmeye inandırmışmıydı.

"Allah'ım ne olur bize yardım et."dedikten sonra ikimizde konuşmadık.Zaten bir yerden sonrada ikimizde uyumuştuk.Ayakta uyumak dedikleri şeyin biz oturarak uyumak versiyonunu yapıyorduk.

Kapının gürültüyle açılma sesiyle gözlerimi araladım.

Enea "Ne oluyor lan?"diye bağırırken bizi oturduğumuz sandalyelerden kaldırıp arabaya bindirdiler.Enes bana ne kadar korkmamamı söylesede başaramıyordum.Bu sefer gözlerimizi kapatmamışlardı.Gittiğimiz yeri görebiliyordum.

Şehirden çıkmıştık.Araba bir  ormanlık alana  girdi.Küçük bir kulubenin önündr durdu.Bizi arabadan indirip kulubeye  soktular.Aslında orası kulube değildi.Dört tarafı tahtayla kaplı kutu şeklinde kapatılmış ,içinde iki sandalye haricinde hiçbir eşya olmayan bir yerdi.

Enes ve beni sandalyelere bağlayarak orayı terk ettiler.

Enes'e dönüp "Ne olacak şimdi?"diye sordum.