6.Bölüm
Stefan'ın Ağızından
Hala baka kalmıştım yani bu bir tesadüf olamaz kaderde birlikte olmamızı istiyor bunu hissedebiliyorum.
Jennifer seni burda görmek çok güzel birde tuhaf neyse burda mı okuyacaksın?, diye sordum merak eder bir şekilde.
Evet, ailem böyle bir karar aldı. Ama bence iyiki göndermişler çok güzel bir yer, diye yanıtladı mutlu bir şekilde.
Ama hatırladığım kadarıyla Samle evlenicektiniz, diye mırıldandım ne diyiceğini merak eder bir şekilde.
Tam yanıt vericekken kas kafalı Marcus beni kolumdan sürükleyerek ponpon kızların çalışmasına götürdü. Neden hep en iyi zamanlarda geliyor yani en yakın arkadaşım ama bu her güzel anımda onu berbat etme hakkı vermez. Tanrım ne diyorum ben berbat etmek mi? Bu ponpon kız çalışması aslında bu işi daha iyi hale getirdi ama yinede böyle bir anda gelmesi kötü oldu.
Seni sonra ararım Jennifer sonra görüşürüz, dedim emin bir şekilde.
İçeri girdik, tabi orda sözde Marcus'un kız arkadaşı olan Scarlet vardı Marcus'un her zamanki gibi salyaları akıyordu.
Hadi ama adamım, kızların yanında akıtma şu salyalarını, dedim iğrenir bir şekilde.
Özür dilerim ama şuna bir bak şu gözler şu saçlar sencede çok güzel değil mi?, diye sordu hala salyalarını akıtır bir şekilde.
Adamım o benim en yakın arkadaşım en azından benim için öyle yani ona o gözle bakmıyorum senin olsun, diye yanıtladım sorusunu.
Antreman bitmişti. Marcus cesaretini topladı ve Scarlet'ın yanına gitti aslında onun adına mutluyum onun gibi sapık biri bile sonunda aşkı buluyor.
Merhaba Scarlet bence çok iyidin, dedi Marcus heyecanlı bir şekilde.
Teşekkür ederim sende tuhaf biri olarak fena değilsin, dedi Scarlet mutlu bir şekilde.
Sanırım Marcus bunu ciddiye aldı ve yüzünü astı. Bunu gören Scarlet:
Ama kötü anlamda değil çünkü bilirsin bu dünyada kim tuhaf değildirki, dedi.
Hadi millet az laf çok iş, diye atıldım hemen.
Ne daha okullar başlamadı bile, dedi Marcus.
Ama hala mükemmel bir partimiz var ve sen ve ben kıyafet seçicez, diye mırıldandım.
Tamam hadi odaya gidelim, dedi Marcus mutlu bir şekilde.
Odaya yürümeye başladık. Yolda tekrar onu gördüm yanına doğru gittim. Zaten gitmek için bir nedenim var soruyu cevaplayamamıştı.
Hey Jennifer, seni burda görmem iyi oldu hatırlıyorsan bir soru sormuştum ama bizim koca kafalı Marcus yüzünden cevaplayamamıştın, diye söyledim güler bir şekilde.
Evet, aslında çok şey olmadı sadece daha çok genç olduğumuzu anladık ve bu yüzden beklemeye karar verdik, dedi emin bir şekilde.
Üzüldüm ama hala şansım varsa benle çıkabilirsin, dedim sevimli bir yüzle.
Gülmeye başladı işte her zaman beni sevindirebilicek biri var. Yanlış anlama ama espri yaptığın için yoksa sorduğun soru için değil, dedi mutlu bir şekilde.
Teknik olarak hayır demedi. Buda hala bir şansım olduğunu gösterir.
Peki benimle partiye gelmek ister misin okula hoşgeldin partisi varmış, diye sordum merak eder şekilde.
Tabiki büyük bir onur duyarım, diye söyledi.
Inanamıyorum çok mutluyum şuan hem çıkar mısın sorusuna iyi yanıt verdi hemde benimle partiye gelmeyi kabul etti.
Tamam o zaman 20.00'da seni alırım, diye mırıldandım.
Odaya gittim ve herşeyi Marcus'a anlattım oda en az benim kadar şaşırmıştı ama benim için mutluda olmuştu o yüzden hemen parti için harika bir kıyafet aramaya başladık.
6.Bölüm Sonu
Yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum umarım beğenirsiniz;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little Bit Cliché
Teen FictionBiraz klişe, bolca arkadaşlık ve bir tutam Ed Sheeran.