Teklif

92 9 1
                                    

Merhaba, biraz kısa oldu ancak elimden bu kadar geldi. Umarım beğenirsiniz.

10.Bölüm

Stefan'ın Ağızından

Marcus beni odamızda bırakıp bir yerlere gittikten sonra, minik odamızı kişiselleştirmeye başladım. Yataklarımız ranzaydı ve üstte ben yatıyordum. Duvarıma birkaç tane poster asmış ve kitaplıklara kendi kitaplarımı yerleştirmiştim. İşimi bitirdikten sonra yatağıma uzanıp Jennifer'ı düşünmeye başladım ama çok uzun sürmedi, çünkü elinde bir çorap ile Marcus odaya daldı.

"Dostum neredeydin?" diyerek onu anında sorguya çektim. "Saat 12 oldu, bu saatte yatakhaneden çıkarsan veya girersen eminim ki Bay Fellon bize- pardon sana ceza verir" Bay Fallon, yatakhane görevlimiz oluyor ve kendisi en küçük hareketimizden bizi suçlamayı başarabiliyordu, kısaca Harry Potter'daki Filch ve kedisi Bayan Norris gibi, ancak onun kedisi değil kaplumbağası var, adı da Fluffy.

Yatakhane görevlimiz bile normal değilken bizden normal olmamızı beklemeyin!

"Her neyse" diyerek geçiştirmeye çalışsa da bir şeyler olduğunu tabii ki anlamıştım, anaokulu arkadaşımdan bahsediyoruz burada.

"Marcus. Dökül."

Nefes aldı ve konuşmaya başladı.

"O burada."

"Kim?"

"Sam."

Bir saniye boyunca duyduğum şeyi hazmetmeye çalıştım ve sonunda konuştum.

"Sam mi?"

"Evet"

"Sen nerede gördün?"

"Az önce Scarlet'in penceresine çorap atarken."

"Çorap mı?"

"Uzun hikaye. Neyse, Sam onların odasındaydı ve pencereye o çıktı."

"Ciddi misin?"

"Maalesef."

Bana döndü ve baktı. "Bence Sam ile tekrar barışmadan sen ona teklif etmelisin." Ona baktım. "Gerçekten mi?" Marcus gözlerini devirdi. "Tabii ki. Şimdi Ginny Weasley gibi aşkını 6 yıl içinde tutup beklemek yerine git ve ona teklif et."

Hızlıca üstüme tişört ve kot giydim. Saatin 12 olması umurumda bile değildi, bunu yapacaktım. Yapmalıydım.

"Marcus lanet olsun nasıl teklif edeceğim, ne diyeceğim?" diyerek sorularımı peş peşe sıraladım. Marcus anlatmaya başladı. "Dizlerinin üstüne çökeceksin ve 'Jennifer Marin, kız arkadaşım olur musun?' diyeceksin. Kabul edecek, biliyorum çünkü o gün Sam olmasaydı zaten kabul ederdi. Senden hoşlanıyor fakat bilmediğim bir nedenden dolayı Sam onu engelliyor sanırım. Sen Stefan Hardwell'sin, anaokulu arkadaşım, ve eminim ki o kabul edecektir."

"Vay canına Marcus, çok felsefik bir konuşma oldu." Konuşmanın felsefik bir tarafı yoktu tabii ki ancak Marcus'un ilk ciddi olduğu zamanlardan biriydi.

"Artık git Stefan, ve unutmadan: Kimseye yakalanma."

10.Bölüm Sonu

Little Bit ClichéHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin