Little Bit Cliché

Ed VS. Philly

15. Bölüm

Scarlett’in Ağzından

Bu yaptığımız yalan olarak sayılsa da, arkadaşınızın yüzündeki gülümseme için değer, değil mi?

Jennifer uzun süredir gülümsemiyordu, Sam geldiğinden beri mutlu olmayı bırakmış gibiydi. Buraya geldiğimizden beri ilk defa bu kadar içten gülümsediğini görmüştüm.

Kağıdı yerine bırakmıştı, ardından banyoya girmişti. O banyodayken, ben de yavaşça saklandığım dolaptan çıkmış ve sessiz adımlarla kapıyı açıp, koridora çıkmıştım. Plan iyi gidiyordu, önümüzde hiçbir engel yoktu.

Marcus’un Ağzından

Masamda oturmuş, biraz ders çalışmaya çalışırken, kapım çaldı. İyi de oldu, zaten çok bir şey anlayamamıştım.

Kendime Not: Scarlett’tan bu konuda yardım iste.

Kalemimi kitabımın üzerine bıraktıktan sonra, ayağa kakıp kapıyı açtım. Scarlett, yüzünde “Başardık!” sırıtışıyla dikiliyordu. Tanrım, öyle güzel görünüyordu ki-

“Böyle. Düşünmeyi. Bırak.”

Kapa çeneni iç ses.

“Ne oldu?” dedim meraklı bir şekilde ona bakarak. “Plan tamamen işliyor” dedi gülümsemeye devam ederek. “Sonraki adım ne?” diye sorunca, beni itip odaya girdi. “Oh, hemen anlatıyorum” dedi koltuğa otururken.

Stefan’ın Ağzından

Ergen genç kızlar gibi, kafetarya da oturmuş Cuma günü konserde ne giyeceğimi düşünüyordum. Zaten çok bir seçeneğim yoktu, ya Jean ve tişört, ya da Jean ile tişörtün üzerine gömlek giyecektim.  Kafamda gömleğin güzel durmayacağını düşündükten sonra, yanıma birinin oturmasıyla irkildim. Bethy, utangaç bir ifade ile bana bakıyordu. “Biletleri sana vermenin daha iyi olacağını düşündüm” dedi, ardından biletleri önüme koydu. “Ben kaybedebilirim” dedikten sonra geldiği hızla kalktı ve gitti. Gözlerim kocaman açılmıştı, konser biletlerine kutsal şeylermiş gibi bakıyordum. Tamam, Instagram’a fotoğraflarını falan atmak istiyorum ama konumuz bu değil.

Jennifer’ın Ağzından

Lavaboya girdiğimde, tek düşündüğüm şey StefanStefanStefan’dı. Acayip bir şekilde mutluydum, Cuma akşamı Philly’nin yerinde ne giyeceğimi düşünüyordum. Öncelikle neredeyse yok denecek kadar az olan makyajımı tazeledim, bundan kastım biraz rimel ve parlatıcı sürmekti. Ardından lovabodan çıktım. Dolabımın kapağını açtığımda aklıma gelen ilk şey, sade ama etkileyici bir şeyler giymem gerektiğiydi. Skinny bir Jean ile kısa bir tişörtte karar kıldıktan sonra, çantamdan yapmam gereken ödevleri çıkartıp yapmaya çalıştım, sorular zor değildi ancak aklınızda deli gibi hoşlandığınız kişinin suratı varken odaklanmak o kadar da kolay değildir.

Marcus’un Ağzından

“Anladın mı?” dedi Scarlett, koltuğa oturmuş konuşuyorduk. “Evet” derken kafamı aşağı yukarı salladım. Ardından gülümsedi ve koltuktan kalktı. Kapıdan çıkarken, Scarlett’a “Ne zaman harekete geçeceğim?” dedim, gizemli bir şekilde gülerek, “Ne zaman gelirse, o zaman” dedi ve kapıdan çıktı.

O gittikten sonra, masama geri döndüm ve iyi bir öğrenci olarak ödev yapmaya çalıştım. Yani sadece çalıştım, o kadar ama konumuz bu değil tabii ki.

15 dakika sonra Stefan geldiğinde, ödevlerle hala boğuşuyordum. “Dostum” dedim ve brofist yapmak için elimi kaldırdım. Brofist yaptıktan sonra, çantasını masasının üzerine koydu ve içinden iki tane kağıt parçası çıkardı. Gözleri mutlulukla parlarken, Kralların Çarpışması’nı alıp bir sayfasını açtı. O kağıtları oraya yerleştirirken, “Onlar ne?” diye sordum. Kitabı yerine koyduktan sonra, eline eşofman alını ve tişörtünü alıp banyoya gitti, ve “Konser bileti!” diye bağırdı. “Kimin için?” diye sordum.

“Ed Sheeran. Bethy ile gidiyorduk, unuttun mu?”

Gözlerim kocaman açılırken, beynimin içinde Ed Sheeran konserinin ve Philly’nin aynı günde olduğu gerçeği yankılanıyordu. Kralların Çarpışması’nı alıp biletlere baktım, ancak ne göreceğimden emindim.

“9.00”

Plandaki minik kusur.

Sanırım Ed ile Philly’nin Çarpışması şimdi başlıyor.

A/N: Hepinize merhaba dfghj.

Söylemek istediğimiz bir şey var. Cast değişikliği yaptık, karakterleri oynayan kişilerin tamamı değişti. Bu cast daha çok içimize sindi, umarım sizde beğenirsiniz.

Yeni bölüm için sabredebilmeniz dileğiyle xx