11.Bölüm
Stefan'ın Ağızından
Koşarak Jennifer'ın odasına gidiyordum hala neler oldugunu tam olarak anlamamıştım. Yani Sam'in burda ne işi var sonuçta o eski sevgili. Umarım Jennifer ona geri dönmez.
Çok endişeli bir tavırla odaya gelmiştim kapıyı 3 kere çaldım ve sesler geldi, biri kapıyı açmaya geliyordu ama düşündüğüm kişi değildi çünkü açan kişi Scarlet'tı.
"Hey burda ne işin var hemde bu saatte?" diye sordu bitkin bir halde.
"Çünkü Jennifer ve o kendini beğenmiş Sam'i arıyorum," diye yanıtladım sinirli bir şekilde.
"Sen nerden biliyorsun Sam'in burda olduğunu?"
"Marcus ağızını kapalı tutamaz hemen söyledi ama sorun o değil nerdeler?"
"Aşağı indiler Sam'i uğurlamaya"
"Gittiği iyi oldu birde sabahlasaydı isterse, neyse nerden gittiler?"
"Arkadan."
"Tamam sağol Scarlet iyi geceler"
Scarlet biraz yorgundu ama önemli olan o değil, eski sevgilinin burda ne yaptığı. Bunu öğrenmek için koşarak arka kapıdan çıktım ve çıkışa doğru hızlı adımlar atarak bakınıyordum, ve sonunda onları gördüm. Sam gitmeden güçlü bir sesle bağırdım "Hey Sam, Jennifer". Aniden bana döndüler beni gördüklerini biliyordum, ama görmemiş hareketleri yapıp aniden gitti Sam. Jennifer hızlı adımlar atarak kaçıyordu benden, tam kapıyı tuttum ki bizim salak kaplumbağa önüme geçti ve durdum ama o burda olduğuna göre bizim Bay Fellonda burdadır, ve bu saatde yatakhaneden dışarı çıkmak yasak ve teknik olursa ben dışardayım ve atılmak istemiyorum, o yüzden koşarak odaya gittim. Geldiğimde Marcus bir sürü soru sormaya başladı ama cevabım netti, "Çok yorgunum Marcus lütfen yarın konuşalım, zaten bende çok şey bilmiyorum" Ve bu onu susturmaya yetti, aldırış bile etmedi neler olduğunu öğrenmek için yarını sabırsızlıkla bekliyor gibi bir hali vardı. Ama benim kadar sabırlı olamaz neler olup bittiğini öğrenmek için yarını beklemem gerekti o yüzden hiç uyumadım, çok sıkıcı ve uzun bir geceden sonra koşarak üstümü giyinip derse gittim.
Ve tahmin ettiğim gibi Jennifer'da ordaydı hemen yanına oturdum ve sordum, "Neden beni gördüğün halde görmemiş gibi yaptın ve Sam burada ne arıyor?"
"Bak sana bunu söyleyemem tamam mı, onun için önemli bir şey bunu sana söylemeye ihtiyacım yok''
Çok sinirliydi ama bence sinir değil üzüntüydü bu, ama nedenini bilmiyordum. Kişiyi tahmin edebiliyorum "Sam" söylerken bile tiksiniyordum tamam yakışıklı ama... onun burda ne işi olduğunu öğrenmem lazım ve pes edemem.
A/N: Ege: Umarım beğenmişsinizdir yorum ve oylarınızı bekliyorum.
Selin: Selam herkese sdf. Bu bölüm uzun bir aranın sonunda geldi, umarım beğenmişsinizdir! Yeni bölümü daha hızlı yazacağız xx
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little Bit Cliché
Teen FictionBiraz klişe, bolca arkadaşlık ve bir tutam Ed Sheeran.