O an şaşkınlıktan ölebilirdim. Eğer o ilan doğruysa o zaman karşımdakiler! Tanrılardı. Ama eşsiz güzelliklerinden anlamam gerekirdi. Hepsi gerçekten mükemmel varlıklardı. İnanılmaz.
Seni bekliyoruz mu demişti? Ben yanlış anlamış olmalıydım. Ne de olsa başki bir insan görse o de yükselebilirdi.
O anda anlamıştım herşeyi. Onlar ordan geçip o ilanı göreceğimi biliyorlardı. O yüzden o ilan oradaydı. Ne de olsa tanrıydılar, herşeyi bilebilirler.
Sanırım kendimi tanıtmayı unuttum. Ben Drave. Uzun boylu, kilo olarak boyuma oranla gayet iyi, yeşil gözlü ve açık kahverengi saçlı birisiyim. 17 yaşındayım. Annem beni doğduktan hemen sonra bizi terk etmiş, babamla yaşıyorum. Annemin bir fotoğrafı bile yok bende. Babamın anlattığına göre annem sarı saçlı mavi gözlü çok güzel bir kadınmış. Onunla ilgili en belirgin şey omzunun hemen altındaki yara izi. Babamsa saçlarına ak düşmüş, emekli bir öğretmen. Ama çok iyi birisidir iyi kalplidir.
Tam da düşüncelere dalmışken önlerdeki genç elini şıklattı ve "Hala bizimle misin?" diye sorup bir kahkaha kopardı.
Gülmeye çalışsam da başaramıyordum. Şaşkınlıktan tüm mimiklerim donmuştu. Ne yapmalıydım şimdi? Gerçek olduklarını nasıl bilecektim. Gerçekten kiralık bir tanrı mı olacaktım?
Tam da bunlar aklımdan geçerken ilk başta konuşan kadın tekrar söze başladı: "Şuan çok şaşkınsın,biliyorum. Ama sakin ol. Çünkü sen de artık bizden biri sayılırsın!"
Ağzımdan kekeleyerek, "İ-i-inanamıyorum!" diyebildim.
MULTİMEDİA DRAVE.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiralık Tanrı
AdventureYunan mitolojisindeki tanrıları düşünün. Harika olmalılar. Bir de o tanrılardan biri olmak için aday olduğunuzu düşünün. Bu inanılmaz. İşte Drave'in başına gelen şey tam da bu. "Peki bu testlere girmeyi kabul etmezsem..." sözümü kesen Zeus oldu...