...
Sehun arkadaşlarıyla arayı açmış koridorun sonundaki zayıf ışığa doğru yürürken biraz ilerideki kapıdan çıkıp karşıdaki kapıya geçen bir siluet gördü. Loş ışık altında belindeki beyaz havluya tezat parlayan esmer ten çok tanıdıktı. Görüntünün sahibinin bedeninin yarısından fazlası karanlıkta kalıyor aydınlık kısımda ise ışıkla gölge dans ediyordu. Siluet kapıyı açıp içeri girmeden az evvel başını kaldırıp bakışlarını, bedenini taciz eden gözlerin sahibine yöneltti. Sehun hiç ummadığı şekilde çikolata kahvesi gözlerin, gözlerine dokunmasıyla irkildi. Esmerin yüzündeki küçümseyen bakış tüm bedenini sarsmaya yetmişti. Birkaç saniye süren hayali dokunuş Kai'nin kapıdan içeri girip, karanlıkta kaybolmasıyla son buldu.
21 Aralık 2012
Cuma 07:00
Sehun gördüklerini idrak edemeden esmer yakalayıcı yok oldu. Karanlık koridor az önceki halinden daha karanlık bir hale bürünmüştü sanki. En azından Sehun böyle hissetmişti. Birkaç metre sonra koridorun sonundaki zayıf ışıklı, üst kattaki gibi aynalarla kaplı olan asansör holüne ulaştı. Zihnindeki görüntüyü silmeye çabalayarak, arkasından gelenleri bekledi. Ancak esmer yakalayıcının girdiği kapıdan bakışlarını koparamıyordu. Diğerleri yanına ulaştığında Sehun'un normalden solgun yüzünü fark eden Tao ve Kris oldu. Kris gözlerini, Sehun'un baktığı yöne çevirdi. "Seks tanrısı iş başındaydı demek" diye mırıldandı.
Yolun bundan sonrası Sehun için sadece karmaşaydı. Önde Kris, arkada diğerleri hızla hareket eden asansörle çıkışa ulaştılar. Günün ilk ışıklarında kulüpten çıkıp kendilerini bekleyen araçlara yerleştiler. Xiumin ve Luhan bir araca, Kris, Tao ve Sehun diğer araca bindi ve yola koyuldular.
Sehun, aşıkları yalnız bırakmak için ön koltuğa oturmayı tercih etti. Sözlerini tam hatırlayamasa da beyninde sürekli final performansındaki şarkı çalmaya devam ediyordu. Tabi Kai de dans ederek şarkıya hayat veriyordu.
"Gitmemelisin, gitmiyorsun. Gitmeyeceksin
...
O iki dolunayı gör, sen seçilmiş askersin
...Bugün iki ay var, iki, iki ay
Bu gece iki ay var, iki, iki ay
...
Hadi bu gece ayrılalım (EXO) Hadi bu gece ayrılalım"Sehun bu kısır döngüden kurtulmak için radyoyu açıp, kanallar arasında dolaşmaya başladı. Duyduğu tek bir sözle gezintisi sona erdi ve elini yavaşça arama tuşundan çekti.
NOT: Ekteki videoyu izlemeniz tavsiyemdir ;) (Lana Del Rey - Blue Jeans | Tr sub)
"JAMES DEAN gibiydi, gerçekten"
İnce dudaklarında belli belirsiz bir gülümseme oluştu, istemsiz ve nedensiz. Çalan şarkının sözlerini dinledi bir süre.
"...Aralıkta ilk tanıştığımız günü hatırlıyorum..."
"Aylardan aralık olduğu doğru ancak henüz tanışmadık" diye düşündü. Tanışmak istediğine kendi de şaşırarak.
Yumuşak sesli kadın "... Seni zamanın sonuna kadar seveceğim" dediğinde ise Sehun hışımla "Bu ne aptalca şarkı" deyip radyoyu kapattı. Başını yeniden cama yasladı ve bu kez düşünmemeyi amaçladı.
Arkadan Kris'in anlayış ve özgüven dolu sesi duyuldu.
"Güzel şarkıdır aslında, bir gün tamamını dinlemelisin"
Sessiz geçen yolculuğun ardından Sehun ofisine geldi. Eve gidip birkaç saatlik uykuyla işe gelmek çok mantıklı değildi. Hanna'nın masasına yazdığı notu bırakıp ofisine kapandı. Ceketini tekli koltuklardan birine fırlattı. Pantolonundan dışarı çıkmış gömleğinin üst düğmelerinden bir kaçını açtı. Biraz hava almaya ihtiyacı vardı, içindeki bu garip hisle boğulduğunu hissediyordu. Karanlıktaki yarı çıplak siluetin görüntüsü zihnine kazınmış gibi gitmek bilmiyordu. Banyoya gidip yüzünü yıkadı, aynadaki yansımayı süzdü dikkatle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GeceGunduz...
Fanfiction"Sadece hakkım olanı istedim. Belki biraz intikam, biraz bedel, biraz eğlence... Mesela, asla huzur istemedim. Ya da aşk. Ama..." -Kim Jong In "Bazen o gece orada olmamalıydım diye düşünüyorum. Orada olmasaydım da inandığım doğrular yerle bir o...