12 Nisan 2011
"Luhan, Hanna'nın gönderdiği numarayı arar mısın?"
Luhan hızla Sehun'un istediğini yaptı. Ancak onun ne yapmaya çalıştığını henüz anlamamıştı.
"İyi günler, Memur Shin?
Ben, Oh Sehun. Az önce asistanımla görüşmüş olmalısınız. Özel bir konu için yardımınıza ihtiyacım var. Size güvenebilirim değil mi?"
"..."
"Çok teşekkür ederim. Kontrollerden geçti mi bilmiyorum ancak üzerinde uyuşturucu madde olduğunu öğrendiğim bir dostumu daha fazla belaya bulaşıp ailesinin adını kötülemeden durdurmanızı rica edeceğim. Yanlış bir şey yapmadan ona engel olun lütfen" dedi, Luhan'ı şoke eden acıklı sesiyle.
"..."
"Nereye gittiği hakkında hiçbir fikrim yok. Adı Minseok, Kim Minseok.
K-i-m m-i-n-s-e-o-k"
"..."
"Ben, şimdi yoldayım, kısa süre içerisinde orada olurum. Lütfen bu bilginin habercilerle ya da üçüncü şahıslarla paylaşılmasının önüne geçin memur bey. Tahmin edebileceğiniz gibi Bay Kim'de önemli bir ailenin oğlu. Hepimiz hata yapıyoruz. Sessizce bu işi çözelim."
"..."
"Çok teşekkür ederim memur bey. Bu iyiliğinizi unutmayacağım ve karşılığını alacaksınız merak etmeyin"
Luhan, şaşkınlıktan kocaman açılmış ağzı ve ağzına eşlik eden şaşkın bakışlarıyla Sehun'un rol kabiliyetine duyduğu nefretle birlikte hayran da kalmıştı. Şerefsiz bir çırpıda bu kadar yalanı art arda sıralamayı nasıl başarmıştı.
Sehun, kendini beğenmiş tavrını koruyarak Luhan'a yan gözle baktı.
"NE? Neden öyle bakıyorsun?"
"Sen hayatımda gördüğüm en şerefsiz, en güvenilmez, en pislik herifsin Sehun.
Dakikada kaç yalan söylediğini biliyor musun? Lanet olsun ki bu konuda oldukça inandırıcısın.
Daha önce kim bilir hangi konularda yedin bizi.Kim bilir ne masallar dinledik senden."
"Konu bu mu yani? Sevgilinle aranızı yapmaya çalışıyorum Luhan. Bana teşekkür borçlusun, hatta kuru bir teşekkürden daha fazlasını borçlanmak üzeresin."
"Önce onu eve dönmeye ikna et. Sonra senin için ne yapabilirim düşünürüz."
"Xiumin'in kafedeki yeni gelen kızılla çıkmama ne dersiniz?"
"Her iri göğüslü dolgun dudaklı kızı becermeye yeminin mi var?"
Sehun piç gülüşünü sergileyerek Luhan'ın sorusuna sessiz bir cevap verdi. Kısa süre sonra ikili hava alanına ulaşmıştı. Sehun, Luhan'ın araçta kalmasının daha iyi olacağını, Xiumin'i alıp geleceğini belirterek araçtan indi.
Önce güvenlik ofisine gitmeye karar vermişti ki çelik strüktürlü büyük binaya girer girmez karşıdan sürüklenen arkadaşını gördü. Xiumin ne olduğunu anlamamış ancak Luhan'a sinirinden olsa gerek her zamanki sakin tavrını da koruyamamıştı. Sağa sola bağırıp, tekmeler savurarak, görevlilerin elinden kurtulmaya çabalıyordu. Girişe yaklaştıklarında hırçın ufaklık karşısında pis pis sırıtan Sehun'u fark etti ve tüm bunlara neden olan kişinin o olduğunu anlaması zor olmadı. Artık Xiumin'in bağırışlarının ve bu bağırışlara eklenen küfürlerin hedefi belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GeceGunduz...
Fanfictie"Sadece hakkım olanı istedim. Belki biraz intikam, biraz bedel, biraz eğlence... Mesela, asla huzur istemedim. Ya da aşk. Ama..." -Kim Jong In "Bazen o gece orada olmamalıydım diye düşünüyorum. Orada olmasaydım da inandığım doğrular yerle bir o...