14 Ocak 2013
Pazartesi 12:00
Tao erkek arkadaşını arayıp bir saat içinde sözleştikleri restoranda buluşmayı istemişti. Kris, Tao'nun sesinin keyifli geldiğini düşünerek Sehun'la ilgili sorunun çözüldüğünü düşünmüştü. Ancak restoranda öğrendiği kadarıyla durum Kris'in kafasındakinden çok farklıydı. Yemek boyunca Tao arkadaşlığın önemine ilişkin bir takım özlü sözlerle süslediği konuşmasını yapmış, lafı dolaştırıp Kai ve Lay'e getirmişti. Ama hala "Geri zekalı arkadaşım, kibrinden yanına yaklaşılmayan arkadaşını defilesinde görmek istiyor, bu konuda yardım eder misin?" demenin bir yolunu bulamamıştı. Kris ise konunun Kai'ye bağlanmasından memnun Tao'nun kıvranışlarına son verme çabasıyla sordu.
"Anlıyorum arkadaşlık çok önemli bir kavram. Ama söyler misin yarışçı Kai ve Lay neden öğle yemeğimizin ana konusu? Sehun'un sorunu için şirkete gittiğini sanıyordum."
Tao gergindi. Sesli olarak boğazını temizledi.
"Şimdi...
Nasıl söylemem gerektiğinden emin değilim. Sehun benim için çok önemli biliyorsun."
Kris, Tao'ya cesaret vermek için masanın üzerindeki peçetenin ırzına geçen elini tuttu ve gözlerine baktı. Anlatmaya devam etmesi için sıcak bir gülümseme gönderip başını onaylarcasına salladı.
"Bir konuda yardımına ihtiyacım var"
"Elimden gelen bir şey varsa istediğin her neyse yerine getirmek için tüm şartları zorlarım biliyorsun"
"Biliyorum."
"Senin için ne yapabilirim Tao?"
"Sehun'un sorununu çözemedim. O sorunu çözmek için yardımına ihtiyacım var."
"Anladım. Sorunu söylersen ya da benden ne istediğini anlamamı sağlarsan daha yararlı olabilirim bence senin için." Kris alaycı tavırla gülümsedi sevgilisine, biraz olsun rahatlamasını umarak. Tao gülümsemesine karşılık verdi ve tek nefeste istediği yardımı döktü masaya.
"Sehun Kai'yi defilesinde istiyor. Onu ikna eder misin?"
Kris'in gülümseyen yumuşak bakışları anlamsız bakışları ve şaşkınlıktan açılan gözleriyle yer değiştirmişti.
"Anlayamadım.
Sehun'un sorunu Kai mi?"
"Oooooff! Biliyorum Sehun'u Extraordinary'ye getirmekle çok büyük bir hata yaptım. Sadece eğlensin kafasını dağıtsın istemiştim. Eğleniriz sanmıştım. Şimdi geldiğimiz duruma bak."
Kris hala Sehun'un sorununu anlamamıştı ama artık Sehun'dan daha önemli bir sorunu vardı. Kai gibi inatçı birini ikna etmek zorundaydı. Hem de Kai Sehun'dan uzak durmayı kafasına koymuşken.
Çünkü Tao öyle istiyordu. Az önce Tao'nun arkadaşlıkla ilgili attığı nutuklar Kris'te hiç işe yaramamıştı anlaşılan. Sevgilisi için arkadaşını satmak üzere aklından türlü planlar geçmeye başlamıştı bile.
Kris sevgilisinin tuttuğu elini sıkıp endişesini dağıtmaya çalıştı.
"Peki.
Endişelenme artık, elimden geleni yapacağım. İlk fırsatta Kai ile bu konuyu konuşacağım ve bir şekilde onu ikna edeceğim" dedi. İkna edebileceğine kendisi de pek inanmıyordu. Bunun için kesinlikle Yixing'e ihtiyacı vardı. Tabi önce Yixing'in ikna olması gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GeceGunduz...
Fanfiction"Sadece hakkım olanı istedim. Belki biraz intikam, biraz bedel, biraz eğlence... Mesela, asla huzur istemedim. Ya da aşk. Ama..." -Kim Jong In "Bazen o gece orada olmamalıydım diye düşünüyorum. Orada olmasaydım da inandığım doğrular yerle bir o...