Emma salondan gelen tıkırtılar ile uyandı ve dün gece geç yattığından dolayı çatlayacak gibi olan başını tutup, yatağından doğruldu.
Kalktı ve ayaklarını sürterek odasından çıktı. Tahta merdivenlerden inerken bir vücuda çarpmasıyla dengesini kaybetti ve duvara çarptı.
"B-bayan Emma!"
Karşısında kalın dudaklı, açık kahve gözlü, kalın kaşlı ve uzun burunlu bir kız gördüğünde kaşlarını çattı.
"A-amy!"
Emma hayretle kendini bir basamak geri çekti ve hayretle korumasına baktı. Çok güzel bir kız değildi, Emma'nın asıl şaşırdığı kısım onun yüzünü görmesiydi. Çirkin de değildi. Neden yüzünü saklamıştı anlam verememişti.
"Ben... Ben de tam gidiyordum." deyip arkasını dönen Amy'nin kolunu tuttu.
Amy yutkundu ve başını Emma'ya çevirdi. Vücudu hala gittiği yöne dönük olduğu için boynunun ağrımasına aldırış etmedi.
"Çok... Güzelmişsin."
"Teşekkürler Efendim."
"Nereye gidiyorsun?"
Amy kolunu çekip merdivenlerden indi ve maskesini yeniden takıp konuştu;
"Birkaç işim var."
"İş?"
"Babanızın burada iş yapmayı düşünüp ektiği şirket ile görüşeceğim ve babanızın kaydını sildireceğim."
"Onlarla da senin uğraştığını bilmiyordum."
"Patatesiniz masada."
"Teşekkürler."
Amy evden çıktığında arkasından baktı ve derin bir nefes aldı.
Sofradaki patatese baktı ve iştahının tamamiyle kaybolduğunu anladığında kumandayı eline alıp televizyonu açtı. Ardından babasını özlediğini farkettiğinde sol elindeki telefonun kilidini açtı ve ona bir mesaj gönderdi.
Emma: Babiiiiiş
Babiş: Efendim kızım?
Emma: Napıyosunnnn
Babiş: Birazdan toplantıya gireceğim.
Emma: Saat 07:54. Cidden mi?
Babiş: Evet, Amy ile aranız nasıl?
Emma: O en iyi korumam.
Babiş: Rahatladım.
Emma: İçin rahat olsun baba, Amy çok iyi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koruma (GxG Texting) (Tamamlandı)
Short Story*********05: Hanımefendi, kapıyı kitlemeyi unutmuşsunuz. Umarım pencerenizi dün gece yaptığınız gibi açık unutmazsınız, sizi uyandırmadan odaya girmek zor oldu. Emma: Tanrım, sen ürkünçsün!