Emma: Oh, sonunda
Emma: Sorun ne?
Emma: Neden bu saate kadar yazmadın?
Amy: Mwşguldğm
Emma: Amy iyi misin??
Amy: Ecet geliyoeum
Emma: Neden yanlış yazıp duruyorsun o zaman?
Amy: Biraz bulabık görüyorum hepsi bu
Emma: Sikeyim, neredesin?
Amy: Gwlitorym, merak etmw
Amy: Emma
Amy: Swna bir şey söylemeliyim
Emma: Evet??
Amy: *ses kaydı*
Yazı işi fazla yorucu, cidden iyi göremiyorum. Her neyse, *öksürük* gıcık tuttu galiba. Emma... Seni seviyorum.
Emma: Ben de seni seviyorum
Amy: *ses kaydı*
Bunu duymak, yani... Okumak güzel.
Emma: Neyse, yolda mısın?
Amy: Evet
Emma: Cho konum attı öyle değil mi?
Amy: Yes
Emma: Baya uzakta olmalısın, kaç gibi gelirsin?
Amy: 033:26 gbi
Emma: Amy öyle bir saat yok
Amy: 03:26.
Emma: Bekle bekle, arıyorum.
Aranıyor...
"Alo?"
"Alo, Amy?"
"Efendim Emma?"
"Neredesin?"
"Geliyorum."
"Nasıl geliyorsun?"
"Şirketten bir adam tuttum."
"Peki, ne oldu? O sesi bulabildin mi? Bir şey oldu mu?"
"Şey... Geldiğimde konuşuruz."
"Peki, sesin hiç iyi gelmiyor."
"Şimdi kapatmalıyım, görüşürüz."
"Görüşürüz Amy."
Amy telefon kapandığı an stresle nefes verdi ve Bay Rich'in şirketinde çalışan korumalardan biri olan, orta yaşlı adama baktı.
"Dallas yakınlarına kadar sürebileceğinden emin misin?" diye sordu patlamış dudağındaki yanma hissesini bastırmak için bir pamuğu dudağına bastırırken.
"Evet, Amy. O kadar yaşlanmadık henüz."
Umursamadı ve telefonunun kilidini açıp Cho'ya bir mesaj gönderdi.
Amy: Debby Dobb konusunda, bir şeyler anlatmalıyım.
Amy: Anlatacaklarımdan Emma'nın bir haberi olursa, öldün Cho.
Cho: Anladım abi, anlat
Amy: Bu iş karşılığında -Emma'yı öldürmek- tonla para almış ve asıl anlayamadığım neden Bay Rich'e, yani asıl düşmanlarına atak yapmak yerine onun kızına karşı oynuyorlar?
Cho: Umm, belki de... Rich'in acı çekmesini istiyorlardır ve hemen öldürmek yerine ona ruhsal acı çektirmeye çalışacaklardır.
Amy: Mantıklı
Amy: Neden olmasın
Cho: Amy gözünün bulanıklaştığını söyledi, sen iyi misin?
Amy: Açıkçası...
Amy: Pek değil
Amy: Fakat şirketten başka bir korumayı aradım ve ufak bir ilk yardımdan sonra, arabaya bindi.
Amy: Geliyorum.
Cho: Ne oldu tam olarak?
Amy: Debby Dobb...
Amy: Üst katta, elektrik şantellerinin ve kabloların bulunduğu kısıma kendini saklamış ve eve bir hoparlör sistemi kurmuş. Lanet psikopat
Cho: Dayak yediğini söyleme zojspsjsoks
Cho: Anlat artık oç
Amy: Üst kata adımımı attığı an saldırdı ve biraz dövüştük, yüzü... Bir insanın yüzünü soymuş ve kendine maske yapmış.
Amy: Çürümüş et kokuyordu
Amy: İğrençti
Cho: Neden bütün psikopatlar seni buluyor amk
Amy: Buna sen de dahilsin
Cho: Çok soktun az çıkar
Amy: Neyse, Emma'ya hiçbir şey bulamadığımı söyleyeceğim. Hoparlör sisteminin günler önce kurulduğunu, üst kattan gelen sesin ise kediden geldiğini
Amy: Hasiktir kedi
Amy: Sakın...
Cho: Sakin sakin, kediyi almıştı çıkarken. Ama kedi dersek yalan olduğunu anlar
Amy: Eve köpek girmiş.
Cho: Yüzün?
Amy: Fazla anlaşılır şekilde belli yaralar yok, dudağımı maskeyle kapatırım zaten.
Cho: Tamamdır, neden Emma'ya gerçeği söylemiyorsun?
Amy: Korksun veya endişelensin istemiyorum, ben varken ona bir şey olmayacak sonuçta
Cho: Tamam
Cho: Biz açız, tıkınçaz
Amy: Birkaç saate orada olurum, ev işine gelirsek...
Cho: Şu Bay Rich'i aradık zhsodıaod
Amy: Dur tahmin edeyim, Dallas etraflarında da evi varmış.
Cho: Evet zıspdjpsns
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koruma (GxG Texting) (Tamamlandı)
Short Story*********05: Hanımefendi, kapıyı kitlemeyi unutmuşsunuz. Umarım pencerenizi dün gece yaptığınız gibi açık unutmazsınız, sizi uyandırmadan odaya girmek zor oldu. Emma: Tanrım, sen ürkünçsün!