1. Kişi gözünden yazılmış bir bölüüüğm oldu buuuğ, vote vermeyi unutmayın. Vote veren ellerinizi agucu buguculuyayım 💕
~~~
-Emma
Çalan korna sesleri ile uyanmıştım.
"Amy?"
Amy direksiyonun başında, uykulu gözlerle duruyordu.
Bazen gerçekten ona hayran oluyorum. Uyuyamadığının farkındayım, yorgun olduğunun da farkındayım ama bunu hiç belli etmiyor. O... Çok güçlü.
"Günaydın Bayan Emma!" dedi ve elini birkaç saniyeliğine direksiyondan ayırıp maskesini düzeltti.
Neden maske taktığını da anlamıyorum ya...
"Nereye gidiyoruz?"
"Teksas."
"Teksas? Neden?"
"Açıkçası... Sam ve adamlarının orada olmasından korkuyordum fakat Sam artık bir tehdit değil."
"Neden değil?"
"İşte."
"İşte diye bir cevap yoktur Amy."
"Uh, çünkü o öldü."
"Öldü mü? Nasıl?"
"Um... Bir araba kazası geçirmiş."
"Ah... Demek öyle."
"Evet efendim."
Gerindim ve cama kafamı yasladım.
"Amy."
"Bayan Emma?"
"Anlatsana."
"Neyi anlatayım, efendim?"
"Neden herkesin tek amacı benim yaşamamam?"
"Efendim... Çünkü babanız sizin sandığınız gibi bir iş adamı değil."
"Biliyorum."
"Hayır efendim, bilmiyorsunuz."
Dolan gözlerim ve titreyen sesimi göndermeye çalıştım.
Şuan olmaz.
"Evet biliyorum Amy. Her istediğimi nasıl alıyor, dolabımı o pahalı kıyafetlerle nasıl dolduruyor, her yerde her çeşit yapıyı nasıl satın alıyor biliyorum. Biliyorum Amy. Babam bana anlattığı gibi birisi değil."
"Bayan Emma, bunları bildiğinizi babanız veya ben bilmiyorduk. Babanız bana az önce artık söylemem gerektiğini söylemişti fakat..."
"Kan parası."
"Efendim?"
"Kan parası."
"Şey... Evet. Tam olarak bu."
Arabayı ıssız bir yolda durdurdu ve ön koltuktan arka koltuğa doğru kıvrıldı.
Bana yanaştığında ona anlam veremeyen bakışlarla baktım.
"Efendim, üzüldüğünüzün farkındayım fakat..."
"Amy."
"Evet, efendim?"
"Beni düşünmen çok hoş."
Biraz daha yanaştı ve gözlüğünü çıkartıp bana baktı.
Şu kahve gözleri ilk defa bu kadar güzel gelmişti. Anın etkisiydi, öyle değil mi?
"Efendim... Sizi sadece düşünmüyorum." deyip yüzünü bana yaklaştırdığında yutkundum.
"Amy... Sen... Benim korumamsın." dedim alaylı bir ses tonu ile.
Elini ön koltuğun destek kısmına yerleştirdi ve dizini koltuğa çıkartıp aramızdaki mesafeyi yok etti.
Yakındı.
Fazla yakındı.
Fazla korkutucu bakıyordu...
"Bayan Emma..."
"H-hı?"
"Çok güzelsiniz..."
Normal insanların dediğinde utandığım bu cümle, neden bende şuan çok daha farklı arzular uyandırıyordu?
Elim yüzüne doğru gittiğinde tepki vermedi.
Yavaşça maskesini burun ve dudağından aşağıya doğru çektim.
"Sende öyle."
Günler önce bana güzel gelmeyen, hatta çirkin olduğunu söyleyebileceğim bu kız şuan neden bana böyle hissettiriyordu? Daha doğrusu... Bir kız bana nasıl böyle hissettiriyordu?
"Efendim..." dediğinde yutkundum ve gözlerine baktım.
Soluğu hızlanmıştı...
Öksürdü ve nasıl olduğunu bilmediğim bir hız ile ön koltuğa geri geçti.
"Ben... Özür dilerim efendim. Sadece..." telefonun çalması ile derin bir nefes verdi.
Kurtulmuştu ha?
"Babanız."
Telefonu açtı ve kulağına götürdü.
"Evet Bay Rich... Güvende... Merakınız olmasın... Amaç mı? Bilmiyorum efendim. Cho konusunda yanılmamıştınız... Peki efendim... İyi günler." dedi ve telefonu kapattı.
~~
NE!?
NE BAKIYONUZ?
UTANDIM AMK
Smut değildi ama neyse.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koruma (GxG Texting) (Tamamlandı)
Short Story*********05: Hanımefendi, kapıyı kitlemeyi unutmuşsunuz. Umarım pencerenizi dün gece yaptığınız gibi açık unutmazsınız, sizi uyandırmadan odaya girmek zor oldu. Emma: Tanrım, sen ürkünçsün!