Bölüm 3 *İpler Kopuyor*

200 27 9
                                    

Bölüm Şarkısı: Gripin - Nasılım Biliyor Musun?

Eva SEÇKİN

Başımı yanımdaki Erdem'in omzuna koydum. On beş gün sorunsuz geçecekti. Gece'siz. Rahat, güzel bir on beş gün olacaktı. Yani.. umarım öyle olurdu.

Havaalanına vardığımızda eve gitmek için taksilerin bulunduğu yere ilerledik. Mina bir yerlerde oturmamız için ısrar etse de hepimiz yorgun olduğumuz için eve gitmekte karar kılmıştık. Tam taksilere binecekken kalın bir erkek sesi adımı bağırdı.

"Eva?!"

Arkamı döndüm. "Baba?" Elindeki ufak valizle yanıma doğru yürüdü. Sertçe yutkunup yanımdaki Erdem'e baktım. Eli belimdeydi ve çekmemişti. Babam yanıma geldiğinde yanaklarından öptüm ve abartı bir şekilde gülümsedim. "İş seyahatin erken bitmiş?"

Başını aşağı yukarı salladı. "Evet, ihaleyi tahmin ettiğimden de kolay kazandık." Bunu söylerken bir yandan çocukları inceliyordu. Erdem'de durup gözlerini üstünden ayırmadı. Erdem'in dişlerini sıkmaktan çene kemikleri belirginleşmişti.

"Karşılaştığımız iyi oldu." dedi babam ve bana baktı. "Haydi, eve gidelim, orada hasret gideririz." Elimden tutup bir şey dememe fırsat vermeden beni -tabiri caizse- peşinden sürükledi. Biraz ilerideki arabasının kapısının önünde dikilen şoföre; "sen taksiyle git." dedi. Şoför başını bir defa sallayıp yanımızdan ayrıldı. Arkamı dönüp arkadaşlarıma baktım.

"Haydi, bin." dedi babam.

"Arkadaşlarımı eve bırakmayı teklif bile etmedin. "dedim. Araba gayet büyüktü. Çocuklar sığmasa bile kızlar sığardı.

"Bin!"

Sesini yükselttiğinde ön koltuğa oturup kemerimi bağladım. "Baba neyin var senin?"

Arabayı çalıştırdı ve eve gidene kadar yol boyu tek kelime dahi etmedi. Eve geldiğimizde arabayı bahçeye park edip arabadan aynı hızla indi. Eve doğru giderken ben de inip ona yetişmeye çalıştım. Zile bir kaç kere bastığında yanına gelmiştim.

"Baba?!" dedim. Bu sefer ben de sesimi biraz yükseltmiştim. Sinirle bana baktı. O sırada kapı açılmıştı.

"Aaa, babamla ablam gelmiş anne!" diye bağırdı Eylem bizi görünce. Direkt babama sarılıp yanaklarından öptü. "Hoş geldin baba."

Babam da onu öpüp gülümsedi. "Hoş buldum kızım." Kaşlarımı çattım. Bana neden kötü davranıyordu? İçeri girdiğinde ben de peşinden girdim. Montumu çıkarıp kapının yanındaki askılığa astım. Salona geçtiğimizde annem karşılamıştı bizi.

Babama sarılıp, öptü. "Hoş geldin hayatım."

Babam da onu öptükten sonra arkasını dönüp bana baktı. Daha sonra yanımdaki Eylem'e. "Haydi, sen odana çık kızım."

"Neden?" dedi Eylem.

"Haydi, Eylem." dedi babam yumuşak ses tonuyla. Eylem homurdanarak yanımızdan ayrılırken annem babama tek kaşını kaldırarak baktı. "Ne oluyor? Neden odaya gönderdin."

Babam anneme cevap vermeyip bana baktı ve eliyle işaret verdi. "Gel buraya." Yanına küçük adımlarla ilerledim. Karşısına geldiğimde bana sıkıca sarıldı. En sonunda derin bir nefes verebilmiştim. Geri çekildikten sonra eliyle koltuğu gösterdi. "Otur bakalım, seninle konuşalım."

Koltuğa oturdum. Babam da tekli koltuğa oturdu. Annem ayakta olanları izliyordu. "Ben senin babanım." dedi babam. "Senin hiçbir zaman kötülüğünü istemem. Şimdi söyleyeceklerimi bunu düşünerek dinle, ölç ve tart tamam mı?"

Sekiz "Biraz Karanlık"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin