Bölüm 12 *Çilek Tek Başına da Çok Güzel*

65 7 38
                                    

Bölüm Şarkısı: Cüneyt Ergün - Bilinmeyen Saati Uygulaması

Erdem SOYKAN

Arsel'in kendini toparlaması için odasına yollamıştım. Elini yüzünü yıkayıp kendine gelmesi gerekiyordu. Ben de olduğum yerde oturmuş çıkış yolu arıyordum. Brendan'ı sıkıştırıp Gece'nin kim olduğunu sorabilirdim?! Evet, sonra da Gece videoyu Mina'ya gönderirdi! Madem Brendan Gece için çalışıyordu, Brendan Gece'nin bunu istemediğini bildiği halde neden Eva'yla sevgili olmuştu? Ya da Gece Brendan'ı sıkıştırıp neden Eva'dan ayrılmasını söylemiyordu? Brendan ona çalışıyorsa sözünü dinlemek zorunda değil miydi? Filmlerde falan bu işler böyle yürüyordu. Belki de bu videoyu zaten Mina'ya gönderecekti, sadece bizimle oyun oynuyordu.
Oflayıp şakaklarımı ovuşturdum. Cevabı olmayan sorular yüzünden beynim çatlayacaktı. Çıkış yolu bulamıyordum bir türlü.

Bir dakika bir dakika, Gece neden Eva'yla Brendan'ın ayrılmasını istiyordu ki? Hem Brendan ve Clara olayında Gece ve Clara Bredan'a oyun oynamamışlar mıydı? Brendan tüm bunlara rağmen Gece için nasıl çalışıyordu? Sonuçta Gece'nin Eva ve Brendan ilişkisini başından beri istemediği aşikardı. Bu işin içinde bir bit yeniği vardı. Bu Gece'nin bir oyunuydu. Şimdi emindim. O video Mina'ya gidecekti. Belki de çoktan gitmişti.

Derin bir nefes aldım ve yerimden kalktım. Şimdi içeri gidip Eva'ya her şeyi anlatacaktım. Başka yolu yoktu bunun. Daha sonra Brendan'ı sıkıştırırdım Gece'nin kim olduğunu bulmak için. Tek sorun videoydu. Eva'yı Mina'ya söylememesi için ikna ederdim ama Bredan'ı sıkıştırdığım zaman Gece'yi kızdırırsam onu durduramazdım.

"Bir saniye ya?" dedim kendi kendime konuşurken. "Adamını neden böyle tehlikeye atsın ki?"

"Kim?"

Bir anda yerimde sıçrayıp arkamı döndüm. Kerem mutfağın kapasına yaslanmış elindeki kahveyi yudumluyordu. Göz kırptı hemen sonra.

"Kitap ya." dedim. "Kaldığım yere kadar olan yerleri sorguluyordum, bilirsin yaparım öyle şeyler."

"Hı." dedi ve yanıma gelip bardağı masaya bıraktı ve kitabı eline alıp kapağını açtı. "Erdem, ayraç daha ilk sayfada hiç okumamışsın ki?"

"Aa, ayracı koymayı unutmuşum, kaldığım sayfayı hatırlıyorum ama."

"Hı. Hangi sayfaymış."

"Ne bu Sherlock tavırları ya!" dedim. "Cinayet çözer gibi hareketler, tipe bak!"

Kitabı masaya bırakıp gözlerini kıstı abartıyla. "Bir işler çeviriyorsun sen!"

"Kerem, git başımdan ya!"

"Eva ve Brendan'ı mı taktın kafaya?"

"Yoo!"

"Al işte! Ne biçim herifsin sen oğlum? Taksana kafana içeride öpüşüp koklaşıyor sevgilinle Brendan!"

"Eski sevgilim!"

"Utanmadan söylüyor bide ya! Senin yüzünden eski oldu o, mal herif!"

"Kerem." dedim sakin bir şekilde. İçimden ona kadar saydım. Artık bu gibi durumlarda sakin kalmaya çalışıyordum. "Siktir git." Masanın üstündeki bardağı alıp kahvesinden içtim.

"Bak," dedi ve koltuğa oturdu. Kafasını kaldırıp bana baktı dik dik. "Otursana oğlum." 

Gözlerimi devirip yanına oturdum. "Biliyorum, olgun olmaya çalışıyorsun, o mutluysa ben de mutluyum triplerinde falansın ama bu işler böyle yürümez. Eva'ya aşıksın, o da sana aşık. Ama neden yani?"

Sekiz "Biraz Karanlık"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin